Dokuzuncu Tabaka: İnsan şifasının Eksik Bölümü!

Dokuzuncu Tabaka çok-boyutlu enerjiye karşılık verir! O nedir, diye sorabilirsiniz. İnsan bilincidir. İnsanlık tarihi boyunca bunun sonuçlarını görmüş ve ona birçok isim vermişsinizdir: Dua, meditasyon, ibadet, iman ve olumlu düşünme. Sonuçlar? Mucizeler, kendiliğinden iyileşmeler, tam şifalar.

Böylece, İnsan bedeninde gerçekte iki bağışıklık sistemi bölümü bulunduğunu söyleyebiliriz. Bunlardan biri, bir ilk savunma sağlayan, ama Dokuzuncu Tabaka ile çalışması gereken ve genellikle bunu yapamayan 3B kimyasıdır. Dokuzuncu Tabaka, her DNA molekülünde bulunan çok-boyutlu bir tabakadır; ama o, İnsan ya da başka bir çok-boyutlu enerji ona bir biçimde hitap etmedikçe (onunla konuşmadıkça), hiçbir şey yapmaz. Bu ikinci bağışıklık sistemi bölümü (Dokuzuncu Tabaka) çok derindir, ama kimyasal kurallara bağlı değildir. O, hücresel çerçevenin manyetik bölümlerini değiştirebilir; anlaşılmayan, bir mucize gibi görünen, ama çok-boyutlu olan ve bedenin sahip olduğu her kimyasal tepkiden daha güçlü olan bir tür şifa yaratır.

Çok-boyutluluk Lemuryalılar için bir yaşam biçimiydi ve onlar rastgele görünen kuantum bir haldeki bir şeyi anlamakta hiç zorlanmıyorlardı. Onlar bilimsel olarak ilerlemiş miydiler? Hayır. Onların bilgisayarları ve teleskopları yoktu. Ama DNA’yı biliyorlardı! Güneş sistemini, hatta galaksiyi biliyorlardı.

Modern İnsanlar, daha bilimsel hale gelirken, daha 3B hale de geldiler. Kuantum düşüncenin fikirleri dine ve spiritualiteye ayrıldı. Bunun da bir kısmı bölünerek gizemcilik, hatta büyücülük oldu. Ama gerçek şu ki, kuantum hal somut bilim olarak görülmedi; çünkü o tahmin edilebilir değildi, görülemiyordu ve 3B lineerliği içinde mantıklı gelmiyordu. Bugün ironik bir dönüş içindesiniz, çünkü şimdi parçacıkların rastgele bir biçimde davrandığı ve aynı anda iki yerde birden olabildiği kuantum hali keşfetmekte olan, bilimdir. Evrenin, tüm olasılıklara karşın, “yaşam’a eğilimli” göründüğünü keşfetmiş olan bilimdir. En sonunda, çok-boyutlu zarif enerjiyi -ironik bir biçimde, ezoterik temelli olan ve çok boyutlu enerjiyle çalışmaya yıllarını harcamış olanların yardımıyla- keşfedecek olan da bilimdir.

Bu tabakanın numerolojisi ilginçtir. O bir dokuz’dur, böylece o, “tamamlama”yı temsil eder. Onun temsil ettiği tamamlama türü, İnsanın şifa senaryosunun ikinci bölümünü, Birinci Tabakadaki 3B işlemini tamamlayan çok-boyutlu bir işlemi uygulama yeteneğinin tamamlanmasıdır. Bu yapıldığında, İnsan tamamlanmıştır ve tasarlandığı gibi iş görmektedir. Dümen yerini almıştır ve biyoloji, ilk başta uzun yaşam, sağlık ve kendini nasıl iyileştireceğini “bilen” bir sistem yaratmak için DNA’ya yerleştirilmiş olan nitelikler (dümen) tarafından yönetilir.

Dokuzuncu Tabaka, İnsan şifasının “eksik bölümü”dür. O, Üçüncü Lemuryan Tabakadır. Bağışıklık sisteminin kimyasının çok ötesinde, o, bedenin içinde bulunan, neyin yolunda gitmediğini “bilen” ve muazzam şifa gücü ve istikrar sağlayarak hücresel yapıyı kuantum düzeyde değiştirebilen bir enerjidir. Bu tabaka hareketsiz bir şekilde durur, İnsanın niyeti (bilinci), şifacıların saf enerji çalışmaları ve insanlığın halen üzerinde çalıştığı bazı yeni mekanik buluşlar gibi değişik kaynaklardan gelecek boyutlar-arası “işaretleri” bekler. O, İnsanın kendini iyileştirme, sağlıklı ve çok uzun bir ömür yaşama yeteneğinin senaryosunu tamamlar.

Kryon’dan özetleme-sa

Not: Örneğin, Reiki yöntemi ile aldığımız sonuçların temelinin neye dayandığını daha iyi anlıyoruz. Reikiye bağlanırken, niyetimizle dokuzuncu tabakanın beklediği boyutlar-arası işareti vermiş oluyoruz.

Tüm eski bilgiler Lemuryan kaynaklı ve biz bunları bilmeden ve bütünleyemeden, farklı kaynaklardan parça parça tanıyoruz ve kullanıyoruz. Bunların hepsi şamanik uygulamalar aslında. Her düzeyden sunum belli bir aşamanın göstergesi yani hem doğru hem de eksik oluyor, örneğin şamanik uygulamayı davul çalıp ayahuska içmek sanmak yüzeysel bir başlangıç sunumu oluyor ki bizzat Castaneda da böyle sanıp işe başlamıştı 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir