“Jung rüyayı, Freud gibi sadece bir nevroz belirtisi olarak algılamamıştı.
Ikisinin çalışmaları arasındaki temel farklılık Freud’un rüyanın ne saklayacağına, Jung’un ise ne açıklayacağına bakmasıdır.”
Bu cümlelerden sanki onlar tamı tamına zıtmışlar gibi de görünebiliyor, tamamen aynı şeyi söyledikleri de görülebiliyor.
Lisan ve algı noktaları çatışma varmış zannı uyandırıyor.
Doğrudan iletişim; yazısız,sözsüz,telsiz siz siz siz…mecburi hale geldi. Eskiden bunun için cesur olmak gerektiğini sanırdımm. Sonra iletişimin zaten böyle yapıldığını ama görmezden gelindiğini fark ettiğimde bomba düşmüş gibi oldu! Şimdi kabul sunma aşamasındayız 🙂
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…