Doğmamış olabilir miyiz?!

Gerçekten de böyle bir olasılık var. Sizler düşündünüz mü bilemiyorum.

Reenkarnasyon var/yok başlığında düşünce dizgem bu noktaya kadar ilerledi, yani henüz doğmamış olabilir miyiz?

Bu düşüncemi açımlayabilmek için hemen herkesin bildiği bir örnek üzerinden harekete geçmek istiyorum. Yanlış anlaşılmasın Matrix filminden etkilenmiş değilim, sadece anlatacaklarımın göz önüne getirilebilmesi için çoğunluk tarafından bilinen bir örnek kolayıma geliyor.

Tekrar belirtmek istiyorum bu bir varsayımdır.

İlk önce gözümüzün önüne insan TARLAlarını getirelim. Milyarlarca insanın henüz kozasının içinde uyuduğu o müthiş görüntü! Bu insanlar bir rüya görmektedirler, hem de ortak bir rüya; yani MATRİX. Ancak kozalarındaki o insanlar DOĞMA potansiyeline sahiptir, tıpkı bir ceninin annenin karnında dokuz ay on gün doğmayı beklediği gibi.

Matrix (yani bizim dünya), insanların doğabilmeleri için idman yaptıkları bir illüzyon sahası olabilir.
Matrix’den doğanlar var mıdır?
Evet, yine filmden örnek verecek olursak, Zion ahalisi doğmuş olanları temsil ediyor.
En son doğan kişi olarak Neo’nun doğumunu takip edelim;
Neo’nun rüya (dünya) içindeki son günleri şöyledir; Sıkılmışlık, doymuşluk, aldırmazlık…
Eskiyi bırakma arzusunun getirdiği yeni olana karşı şiddetle uyarılmış dikkat hali…
İşte bu dikkat hali, yani odaklanma, şu işareti görmesini sağlıyor:
fallow the white rabbit!
Beyaz tavşanı takip et! Filmde bu metaforun kullanılması da diğer herşey gibi bir tesadüf değil bence.
Tavşan, Alice Harikalar Diyarında ve bütün sihirbazların şapkalarının içinde bize defalarca görünmüştür! :)))
Buraları hızla geçiyorum ve Neo’nun doğum anına geliyorum. Kozasından çıkarılma sahneleri tam da bir bebeğin anneden doğumu gibidir. Böylece Neo, yani bir insan rüyadan uyanır! Yani doğar.
Bir kere doğmuş olanın yeniden doğması mümkün müdür?
Hayır. Matrixden çıkan için reenkarnasyon gibi bir durum yok artık.
Doğanların, matrixle (Dünya ile) işleri ne o zaman?
Doğanlar doğmayanlara yardım etmek istiyor. Peki Matrixe ne yolla giriyorlar? Filmde bunun için telefon metaforu kullanılmış, oldukça başarılı!
Yani SES!
Henüz rüyada olanlar, doğmuş olanlardan ses duymaya başlıyor.

7 Yorumlar

  1. Matrix sonradan yaratılmış bir virtual reality.
    Ordaki olay bir doğma değilde yaratılan realiteden
    kurtulmayı simgeliyor gibi geliyor.
    Zaten hepimiz kendi gerçekliğimizde yaşamıyormuyuzki.
    Aslında hepimiz Total Recall filmindeki gibi daha evvelden satın aldığımız oyunu oynuyoruz gibi
    geliyor şimdi nasıl bir dvd seyrediyorsak daha gelişmiş bir düzeyde oynanabiliyor bence.
    Oda Matrix dediğimiz bir işletim sistemi programlarıda işletim sistemine yüklenmiş birer program olan insanlar.
    Bu gerçeğe en yakın bir modelleme.
    İnsanıda programlanabilir bir program diye
    düşünebiliriz.
    Sevgilerle.

  2. Highlander says:

    Merhabalar. Ben bu modelleme üzerine senelerdir
    düşünüyorum. Bilimselliğe en yakın modelleme.
    Sizin yorumunuz nedir.
    Teşekkürlerimle.

  3. says:

    “Bu modelleme” derken neyi kasdettiniz?

  4. Highlander says:

    Bilimsel metodojide bir şey söylerken onun bir modellemesini yapmadan olmaz mesela Bing beng
    patlaması yani büyük patlama modeli bir modelleme.
    nun arkasından deney sonuçlarıyla desteklenmesi
    gerekiyorki modelleme kabul görsün.
    Tabi yukardaki konuyu bilimsellik kabul etmez
    bir modelin matematiksel ispatını da yapmak lazım
    yapmazsanız metafizik deyip geçiyorlar S.Hawking
    bile Teorilerinde Meta evrenler deyip geçiyor ve
    adam bir türlü Nobel alamadı.
    Bu tip şeyler iki türlü yapılıyor.
    1-Önce fikir oluşturuluyor ve sonra ispat yapılıyor.
    2-Herhangi bir matematiksel ispatta fazladan bir şey artıyor onu isimlendirip onu aramaya yani gözlemlemeye uğraşıyorlar (Antimadde gibi)
    sonra bilinç onu yaratıyor 5-10 sene zarfında
    parçacık bulunuyor.
    İşte modelleme böyle bir şey.
    Sevgilerle.

  5. says:

    Merhaba yeniden. Modellemenin kuram anlamında kullanıldığını biliyorum da, önceki mesajınızda uzun zamandır üzerinde düşündüğünüz modellemenin ne olduğunu tam anlayamadım, yani doğmamış olabileceğimiz konusunda bişey sanırım ve bu matrix modellemesi ile mi ilgili? Benim de fikrimi sorduğunuz için doğru anlamaya çalışıyorum 🙂

  6. Highlander says:

    Özur dilerim ben yanlış anlamışım ama yazdıktan sonra bende farkettim ama düzeltemedim.Sizin fikriniz önemli olduğu için sordum ama sanki benim modellemeyi biliyormuşşunuz gibi sordum aslında benim model bilincin bilgisayar benzeri bir modellemesi bu tüm yapıyı rüyanın işlevini anlatıyor aslında matrix benzeri olabilir ama çokta farklı bir yapısı var.
    Anlatması da epey uzun sürebilir.
    Aslında matrix te aksayan çok noktalar var.
    Ama o bir nevi öncü modelleme oldu.
    Siz totall Recall i seyrettinizmi bilmiyorum ama bilinc belli programlar(Filmler gibi)
    larda oynuyor yani bilincin ayrı kısımları gidip mesela Leonardo Da Vinci yi oynuyor onlarda benim reenkarnasyon um diyor.
    Tabi modelleme bu kadar değil epey girift bir
    yapısı var bu yapıyı yazarak anlatmak çok zor.
    Mesela benim devamlı anlattığım sadece şimdi var geçmiş ve gelecek o ana (şimdi) ye göre devamlı değişiyor ve yeniden yazılıyor diyorum
    Bir bakıyorum sizde aynısını söylemişsiniz demekki aynı merkezi bilgiye bağlanmışız.
    Böyle bir sürü ortak bilgimiz var hatta sizin söyledikleriniz bir derya.
    Onun için sizin fikrinizi soruyorum.
    Yukarıya Mess. adresimi yazıyorum.
    Sonsuz sevgilerle.

  7. says:

    Evet hemen hemen aynı düşünüyormuşuz. Mistik felsefede bu asıl varlığa “yüksek benlik” deniyor, ben de bu ismi kullanmayı uygun buluyorum, (daha güzel bi isim aklımıza gelirse değiştirelim bence) yüksek benlik aynı anda bikaç ya da hatta 1000 rolü/kişiyi oynuyor olabilir. Böylece reenkarnasyon ya da dejavu olayları için de bir açıklama oluşturuyor eğer bu model doğru ise. Bana kesin gibi geliyor bunun hissi! :)))

Sibel için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir