Categories: Carlos Castaneda

Denetimli Delilik-İz sürme sanatı

“İz sürmenin ilk kuralı bi savaşçının(bilgelik yolunda yürüyen) kendi izini sürmesidir. Acımasızca, zekice, kibar bir biçimde ve sabırla izini sürer kendinin.

İz sürmenin dört altın gereği: Acımasız, zeki, kibar ve sabırlı

İz sürmeyi kısaca, belirli amaçlar için yeni ve özgün biçimlerde davranmak olarak tarif ediyor. Günlük işlerde insan davranışlarının tekdüze olduğunu söyler, bu tekdüzelikten ayrılan her hangi bir davranış tüm varlığımız üzerinde olağandışı bir etki yaratırmış. Bu olağandışı etki büyücülerin(bilgelik yolunda bilinçli yürüyenler) aradığı şeymiş; çünkü düzenli olarak artan bir etkiye dönüşürmüş.

İz sürmenin bir diğer adı ise “denetimli delilik” miş.

Kartalın Armağanından bu konuda öneriler:
1-İz sürme sanatının birinci ilkesi, savaşçıların savaş alanlarını seçmesidir.Bir savaşçı çevresine ilişkin bilgisi olmaksızın asla savaşa girmez.

2-Gereksiz olan her şeyi atmak, iz sürme sanatının ikinci ilkesidir.Savaşçı işleri karmaşıklaştırmaz.Yalın olmayı hedefler.

3-Olanca konsantrasyonunu savaşa girme ya da girmeme kararı üzerinde odaklar; zira her savaş, bir ölüm kalım savaşıdır.Bu iz sürme sanatının üçüncü ilkesidir.Bir savaşçı son gösterisini yapmaya, şimdi-ve-burada, hazır ve istekli olmalıdır.Ama gelişigüzel bir biçimde değil.

4-Bir savaşçı gevşer ve kendini bırakır; hiçbir şeyden korkmaz.Ancak o zaman insanoğullarına kılavuzuk eden erkler savaşçıya yolu açar ve ona yardım ederler.Bu iz sürme sanatının dördüncü ilkesidir.

5-Hakkından gelinemeyecek ters bir durumla karşılaştıklarında, savaşçılar bir anlığına geri çekilir.Zihinlerini o ters duruma takmazlar.Zamanlarını başka bir şeyle meşgul olarak geçirirler.Her şey olabilir bu. Bu da iz sürme sanatının beşinci ilkesidir.

6-Savaşçılar zamanı sıkıştırırlar; bu iz sürme sanatının altıncı ilkesidir.Bir an bile önemlidir.Bir ölüm kalım savaşında, bir saniye bir sonsuzluk, sonucu belirleyecek bir sonsuzluk demektir.Savaşçılar başarıyı hedeflerler; bu yüzden zamanı sıkıştırırlar.Savaşçılar tek bir anlarını bile boşa harcamazlar.

7-İz sürme sanatının yedinci ilkesini uygulamak için, kişinin öbür altı ilkeyi uygulaması gerekir:bir iz sürücü kendisini asla öne çıkarmaz. O her zaman olayların arkasından bakmaktadır.

Bu ilkelerin uygulanması üç sonuç doğurur:
Birincisi iz sürücüler kendilerini asla önemsememeyi öğrenirler; kendilerine gülebilmeyi öğrenirler. Başklarınca dalga geçilmekten korkmazlarsa herkesle dalga geçebilirer.
İkincisi iz sürücülerin sonsuz sabra sahip olmayı öğrenmeleridir.İz sürücüler asla acele etmezler; asla sinirlenmezler.
Üçüncüsü de, iz sürücüler sonsuz bir doğaçlama yetisine sahip olmayı öğrenirler.

Sibel

View Comments

  • ""İz sürmenin bir diğer adı ise “denetimli delilik” miş.""

    Buna inatcilik da denir mi?

  • Kendi yolum aslında kendimden beni çok uzaklara götürmez. Insan enformasyon yorumlayan bır varlıktır. Bu yorumu ya kendi hayatını cennete çevirir, ya da cehenneme. Insan Bu enformasyonlari akıl ile ve ya duygu ile yorumlar. Çoğu zaman Bu iki yorum arasındaki farklılık insanı mutsuz eder. Bu nedenle Bu iki yorumun uyusmasini sağlamak için yaptığımız eforlar kendi yolumuzdur. Duygu tipik sadece kendi tepkimizdir. Bu bize özgüdür. Çoğu zaman tepkilerimiz aniden kendini gösterir. Biz onlara tepki verdikten sonra anlam veririz, yanlız bu verdiğimiz anlam çok gectir. Where dengesiz reaksiyon göstermiş isek bu bize yankı olarak gelecektir ve bizi uzecektir. Bu nedenle reaksiyon vermeden reasiyonu önlemek gerekir. Işte Bu durumda herken kendini nelerin ofkelendirgini ve bu öfkenin ortaya çıkmadan nasıl yok edileceğini bilmeli. Işte bu kendi yolumuzdur.

    • Anladığım kadarıyla tepki ve anlamlandırma arasında geçen zamanın kısaltılması hatta yok edilmesini amaçlamışsın. Bunu farkındalığı tepkiselliğin önüne geçirme çabası olarak algılıyorum. Fakat sanırım insanların çoğu zaten bunun için çabalar, mesele bunu gerçekleştirmek için ne gibi çalışma-uygulama enstrümanları kullandığındır sanırım. Farkındalık hızını artırmak için neler yapıyorsun?
      (Bu arada hepimizin ortak çabası olan bu edimin aslında ışık hızını geçebilmek ya da en az onun kadar hızlı olabimek anlamına geldiğini yıllardır söylerim. Bu ise ister istemez bizi Takyonlar ve benzerlerinin varlığıyla ilgilendimeye yönlendirir)

  • "Farkındalık hızını artırmak için neler yapıyorsun?"

    Bilgilenmeye calisiyorum. Her ne kadar bilgilenmek istenmedik reaksiyonu önlemese de insan yine de o reaksiyon ortaya cikmadan cikabilecegini fark ediyor, cünkü volkan gibi insani ici kayniyor. Bilgilenmek gercekten "volkan patlamasini" önler mi? Ilk önce hayir, ama insan volkanin patlayacagina sürekli dikkat ettiginde volkan patlamadan patlayacaginin farkina variyor. Pekala patlamayi önlemek icin ne yapmali? Ya o ortamdan ayrilmali ya da baska yöntemleri denemeli. Ben henüz ikinci yöntemi kesfedemedim. Senin bu konu hakkinda deneyimin var mi?

  • Volkan patlamasina bagli ama en fazla bir gün sürüyor. Ondan sonra cabuk kendime gelebiliyorum. Sence bu zamani daha kisaltma imkani var mi? Veya volkani patlatmamak?

  • Volkan patladiktan en fazla bir gün sonra yine kendi kendime geliyorum, cogu zaman anlik oluyor, farkina varmama ragmen önlemek ilimde olmuyor. Belki de senin bu konuda deneyimin vardir?

    • Bir gün oldukça iyi bir skor:) Yani doğru anladıysam, volkan patladıktan bir gün sonra yeniden nötrkonumuna geliyor ve volkanın patladığı olay veya kişiye karşı bir kızgınlık ya da başkabir duygu hissetmiyorsun öyle mi?
      Öyleyse, volkanın muhatabı hakkında ne hissediyosun? Ne düşünüyorsun bir gün sonra?

  • Volkanin patlamasi benim yetkin olmayisimdandir. Bu konuda daha atacagim cok adimlar var. Volkan patladiktan sonra tutumum karsimdaki kisinin durumuna baglidir, eger karsimdaki kisi iyi niyetli degilse onunla irtibati keserim, yanliz kizgin oldugumdan degil onun niyetini fark ettigim icindir. Eger karsimdaki kisi iyi niyetliyse bu patlamanin sadece bir anlik oldugunu bilirim ve o yükü beraberimde tasimam.

    • Anlıyorum. Yükü beraberinde taşımazsın, bu güzel. Peki volkanın neden patlamış olduğunu irdeler misin kendi içinde? Yani sebep arar mısın?

  • Nedeni cogunlukla o zaman baska cikis yolu göremedigimden kaynaklaniyor. Insan kendini tek bir yola kosullandirdigi zaman kendini caresiz görüyor. Baska bir yol denemek icin bir kac dakika bekleyip fantazimizi gelistirmemiz gerekiyor. Benim noksanligim caresizlikte yatiyor.

    • Herhalde soruyu iyi şekillendiremedim. Herkesin volkanı çaresizlikten patlar zaten. Her şeyi hemen en yüksek seviyeden sınıflandırıyorsun. Çaresizlik olabilir ama her patlamada o çaresizliğin gerisindeki detaylar nelerdir diye onu araştırıyor musun? Bulguların olursa onları gidermek için herhangi bi faaliyet içine giriyor musun?
      Böylesine detaylı sordum ama cevaplarını değil yöntemini öğrenmeye çalıştım. Muhtemelen duygu merkezi tanımlı bir insansın ve volkanın patlamasına hiç bi zaman çare bulamayabiliriz ancak farkındalık süresi bir günden aşağı düşebilir, sabırla ve titiz bir iz sürme ile. Eğer doğum bilgilerini bana gönderirsen Yaşam Chartına bakayım, belki haddim olmayarak bi iki küçük şey söyleyebiilirim :)

  • Ben herseyin giderilebilcegine inaniyorum, belki de patlamalarin kaynagi kullandigim kelimeler olabilir, yani benim yanlis anlasilmam. Bundan de kendim sorumluyum. Ama insan yine de kiziyor iste.

    Özel bilgileri buradan aciklamak istemiyorum. Özelden gönderiyorum simdi.

Share
Published by
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago