Categories: esinti

Dendiritler ve Beynimiz

Merak ediyorum da, ağaçlar rekor oranda azaldıkça beynimizin kapasitesi de düşüyor mu? Beynimizdeki dendiritlerin ne kadar ağaca benzediğini düşünürsek -zaten kelime yunanca kökenliymiş ve ağaç anlamına geliyormuş- böyle bir önerme çok da mantıksız sayılmayabilir fakat yumurta-tavuk paradoksu gibi acaba dendritlerimiz yıprandığı ve kısaldığı için mi (yani beyinsiz olduğumuzdan mı) dünyadaki ağaçlar da azalıyor, yoksa ağaçlar azaldıkça beynimiz dumura mı uğruyor? belki hem hem dir yani ikisi de doğrudur. 🙂
Not: Dendritler: Bir sinir hücresinde (nöronda) yüzlerce, binlerce dendirt bulanabilmektedir. Bu dendritlerin uzunlukları milimetrelerle anlatılır. Bu kadar kısa olmalarına rağmen Dendritler beynin işleyişinde oldukça önemli bir yere sahiptir.
Dendritler, çevre hücrelerden gelen sinyalleri alarak nöron hücresinin gövdesine ulaştırır. Bu da bilgilerin çevreden alınmasında yani hafızanın etkili çalışmasında dendritlerin ne kadar önemli olduğunun bir göstergesidir.

*

Geçmişte yaşamış veya bugün yaşayan büyük sanatçıların çoğu “kendi değerini bilememek” olarak tanımlanabilecek bir yük taşır. Der Kryon
Onların kendi yaratıcı döngülerini tamamlamak için bir dizi yaşamı tek bir yaşam gibi yaşadıklarını da söyler. Zamanı lineer algılamadığımızda bu bana çok da mümkün görünüyor.

“Dünya zamanınızın temel fraktalı, gezegenin ekinokslarının presesyonudur. Potansiyellerin tüm dalgacıkları buradan oluşur. Bu presesyona gezegenin 25,630 yıl süren fiziksel yalpalaması neden olur. Tek bir döngünün veya yalpalamanın başlangıca geri dönmesi bu kadar sürer. Bu çok uzun olduğu için, %1 e kadar değişebilir, ama daha fazla değil. 25,630 yıl gezegenin yalpalamasının ölçümüdür.” Diyor Kryon ve zamanın tekrar tekrar geri dönmesinin artık bittiğini Maya takvimini onaylar biçimde teyid ediyor.
Fakat anladığım kadarıyla (36 yıllık pencere sebebiyle) son döngünün artçı dalgalarını giderek hafifleyen şekilde 2030 yılına kadar hissedeceğiz. Dünyadaki bilincin bir çentik atlamış olduğunun belirtilerini de görmeye başladık, giderek daha da emin olacağız muhtemelen.

*

Veeee günün şakası:

Uzaylılarla iletişim kuran ilk kişiymişim :)))) Herhalde iyi ilişkiler kurdum ki, nobel barış ödülü vermişler! hahahahahaha

Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago