Categories: Carlos Castaneda

Cinsel edimler, enerji ve ödeşme!

Carlos Castaneda’nın savaşçı topluluğunun iz sürücü üyesi olan Taisha Abelar tarafından yazılan Büyü Geçişleri adlı kitaptan bir alıntıdır. Cinsel edimlerin kadınlar üzerindeki etkisi anlatılıyor:
————————————————————–
“birlikte olduğun o adamların senin enerjinden beslenmeye devam etmelerini mi istiyorsun. sen güçlendikçe o erkeklerin de güçlenmesini mi istiyorsun? yaşamının geri kalanında onlar için bir enerji kaynağı mı olmak istiyorsun? hayır. senin cinsel edimin önemini ya da özetlemenin getirdiği fırsatları anladığını sanmıyorum.”

clara öğrencisini aydınlatan bir öğretmenin otoriter sesiyle, bana kadınların, erkeklerden daha çok, toplumsal düzenin gerçek destekleyicileri olduklarını ve onların bu görevi yerine getirmek için, dünyanın her yerinde, erkeklerin hizmetinde olmak için yetiştirildiklerini açıkladı.
“esir pazarından satın alınmaları ya da onlara kur yapılması ve sevilmeleri hiçbir şeyi değiştirmez”,diye vurguladı. “onların temel amaçları ve kaderleri aynıdır: erkekleri beslemek, korumak ve onlara hizmet etmek.”

clara sanırım tartışmasını dinleyip dinlemediğimi anlamak için bana baktı. onu dinlediğimi sanıyordum, ama tepkim onun tüm söylediklerinin yanlış gibi göründüğünü düşünmek oldu.

“bu bazı durumlarda doğru olabilir”, dedim, “ama böyle tüm kadınları içine alan genellemeler yapabileceğini sanmıyorum.”

Clara bana şiddetle karşı çıktı. “kadınların köle durumunda olmalarının şeytani tarafı bunun yalnızca toplumsal bir adet olmaması” dedi, “aynı zamanda temel bir biyolojik zorunluluk olması.”

“bir dakika clara”, diye karşı çıktım. “bu sonuca nereden vardın?”

clara her türün kendini devam ettirmek için biyolojik bir zorunluluğa sahip olduğunu ve doğanın kadın ve erkek enerjilerinin birleşmesinin en verimli biçimde ortaya çıkmasını sağlamak için araçlar sağladığını açıkladı. insanların dünyasında, cinsel birleşmenin ilksel işlevinin doğurmak olduğu halde, bunun ayrıca ikincil ve gizli bir işlevi olduğunu, bunun da kadınlardan erkeklere sürekli bir enerji akışını sağlamak olduğunu söyledi.

clara “erkekler” sözcüğünü öğle vurgulamıştı ki ona,” bunun neden sanki tek yönlü bir caddeymiş gibi söylüyorsun. cinsel edim erkek ve kadın arasındaki eşit bir enerji değişimi değil mi?”

kesin bir ifadeyle “hayır,” dedi. “erkekler kadınların bedenlerinin içinde özel enerji hatları bırakırlar. bunlar rahmin içinde hareket ederek enerji emen parlak bağırsak kurtları gibidir.”

onunla alay ederek “bu kulağa fazlasıyla kötü geliyor” dedim.

clara açıklamasına büyük bir ciddiyetle devam etti. benim sinirli gülüşüme aldırmayarak ” onlar oraya daha da kötü bir amaç için konulmuştur, bu da onları yerleştiren erkeklere düzenli enerji sağlanmasını garantilemektir.
cinsel ilişki yoluyla yaratılan bu enerji hatları, onları orada bırakan erkeğe yarar sağlamak için kadın bedeninden enerji toplar ve çalar.”

clara söylediklerinde öylesine ciddiydi ki bununla ilgili şaka yapamazdım ve onu ciddiye almak zorundaydım. onu dinledikçe sinirli gülümsememin ters bir konuşmaya dönüştüğünü hissettim. “söylediklerini bir dakika için bile kabul ettiğimden değil ama clara,” dedim yalnızca merakımdan soruyorum, nasıl oldu da böyle akıl almaz bir kavrama vardın? bunu sana birisi mi söyledi?”

“evet bunu bana öğretmenim söyledi. önceleri ben de ona inanmadım, ama o bana aynı zamanda özgürlük sanatını da öğretti, ki bu da benim enerji akışını görmeyi öğrendiğim anlamına geliyor. şimdi onun değerlendirmelerinde haklı olduğunu biliyorum, çünkü kadınların bedenlerindeki solucana benzeyen telleri kendim görebiliyorum. örneğin sende bunlardan bir kaç tanesi var ve hala aktif durumda.”

http://www.sessizbilgi.com/node/37

Küçük bir kızken ve büyürken (daha beş altı yıl öncesine kadar), kadınların nasıl olup da bu kadar acımasız olabildiklerine şaşırıyordum. Özgürlüklerini tamamen kaybetmiş erkeklerin yürek paralayıcı durumlarına üzülüyordum. Fakat yine de oturmayan bi şey vardı, kadınlar neden bu kadar kötüydü, yani durup dururken?! Sonradan bunun bir ödeşme olduğunun farkına vardım. Her şey yerli yerine oturdu 🙂

“uslandırılmış” kadınlar kaybettiklerinin acısını misliyle çıkarıyorları, tabi bilinçli değiller muhtemelen ama psişeleri her şeyin farkında. Böylece köleleştirilen kadınlar efendilerini köleleştirdiler. Ne büyük bir öç alış!

Sibel

View Comments

  • gerçekten çok ilginç bilgiler bunlar, şu an okuduğum kitap bu ve ben bu satırları 2 gün önce okudum:)

    başta inanmak kolay olmuyor hatta saçma geliyor

    • Gerçekten yadırgatıcı bir tarzla söylenmiş ancak hayatımızı ve yakından bildiğimiz başka kadınların hayatını gözden geçirdiğimizde burada söylenenlerin bir biçimde çalışmış olduğunu sonuçlarından anlayabiliyoruz.

  • kesinlikle doğru! önceleri benim de inanamadığım ve çok az kişinin bildiği bilgiler bunlar, bu şekilde beslenen ve gücüne güç katarak bilinçli şekilde kadınların bütün enerjisini emen erkekler mevcut, onlardan olabildiğince uzak durmak lazım ya da en kısa zamanda bahsi geçen kitabı edinip başka neler yapılabilir öğrenmek lazım.. kadın-erkek ilişkilerini kökünden etkileyen ciddi gerçekler ve bunları burada okuduğuma çok sevindim!

Share
Published by
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago