Burçlar, Neyi Nasıl Kamufle Eder?

Bunca uzun hayatımda 12 burç hakkında titizlenerek yaptığım tüm gözlemlerimi birkaç cümleyle yaz diye bi hayat memat meselesi olsaydı neredeyse aynı cümleleri yazardım . Niye hayat memat olmadan yazmadım çünkü mesleğim değil hariçten gazel okumayayım demişimdir :))))

Fakat juno (JUNO ”Kendi Halinde Bir Yıldız Gözlemcisi”)yazınca büyük bir keyifle paylaşıyorum, bi iki örnek verdim buradan ama kaynağa gidip tamamını okumanızı gülmenizi ve düşünmenizi yeğlerim.

Hiç kimse göründüğü gibi değildir! Her insan demo resminin altında başkalarının fark etmesine izin vermediği bir çok özellik saklar 😉 Burcuna göre kim neyi nasıl kamufle eder derseniz;

KOÇ: Lider kişilik, sert çocuk, yenilmez çızık film kahramanı filan hikaye… Saftriğin tekidir 🙂 Sorsan herşeyi en bi o bilir. Ama aslında kendini bir kaptırdı mı düşünmeyi bırakır. Direksiyonu elinde tutar ama  rölantiye geçip akışa bırakmaya bayılır… Uygun sözlerle dolduruşa getirilince nereye çekerseniz oraya gider! Zaten ”Ne var lan ne bakıyorsunuz!” diye habire dayılanmasının sebebi ”Acaba yine topkek durumuna mı düştüm!” diye korkmasındandır. Ay kıyamam yaaa :))))

BOĞA: Sakin makin göründüğüne bakmayın… Onun kalbinde bir kabadayı yatar! Yeterince sinirlendirdiğiniz zaman ”kodu mu oturtma” neymiş görürsünüz… Bakın gülmüyorum çünki gülemiyorum… Ya ciddiyim kendilerini tutar tutar, sonra da suyu fazla gelmiş düdüklü tencere gibi patlar bunlar. Siz siz olun, Boğanın sabrını fazla zorlamayın. Kafasını yana eğip tek kaşının altından sabit bir şekilde size doğru bakmaya başladıysa da, kapsama alanı içinde durmayın :)))

İKİZLER: Yok ayran gönüllü, yok değişiklik meraklısı… Duyanda İkizleri bir yediğini bir daha yemez, bir dediğini bir daha demez sanır! Gerçi gözü nereye takılırsa gönlü oraya gittiği için o da kendini öyle sanır :)))) Gel gör ki İkizler dediğiniz, bir şeyleri alıştığı gibi bulamadığında feci huzursuzlanan, tozu dumana kattığı oyun bahçesi de hep birkaç dönüm arazi, nazını çeken üç beş insanla sınırlı olan bir huysuz velettir. Döner dolanır yine bildiği yere gelir. İkizlercim nooldu… püfff diye söndü mü havanız :))))

YENGEÇ: Hassastır, içlidir, narindir, yazıktır, yetimdir filan diye anlatıyorlar ya bu Yengeçleri… Nasıl gülüyorum :))) Bi kerem hiç de saf maf değildirler. Akılları cin gibi her bi şeye erer. Üstelik uysal ve yufka yürekli de değildirler! Bitmez tükenmez istekleri ve hepsini haklı göstermeye yetecek kadar detaylı bahaneleri vardır :))) Yengeç dediğimiz burç, masum ve mazlum bir görüntü altında, hınzır, kafasına koyduğunu eninde sonunda yapan ve kimseyi işine karıştırmayan kişilikler üretir. Ayrıca bugüne dek bana gelen tehdit mektuplarının hepsinin altından illaki bir Yengeç kıskacı çıkmıştır :)))

ASLAN: Ya ne Aslanı yaa… Anasının kuzusudur onlar kuzusuuuu :)))) Ver önüne bir bardak kakaolu sütünü, bir kaç dilim de kekini, koy televizyona sevdiği bir film… Uslu uslu oturur :))) Bakılsın, okşansın, sıcak tutulsun, sırtı mırtı kaşınsın… Burnunu uzatıp dünyada ne oluyor diyesi gelmez. Bir Aslan kükreyince boşuna korkmayın! Çünkü sesi çıkıyorsa, bilin ki sevilmediğini, ihmal edildiğini zannettiği için korkmuş olan odur. Ama hiç sesi sedası çıkmıyorsa, başka oyuncak bulmuş olabilir :))))

BAŞAK: Sınırlı sorumlu kamu bankası memuru gibi durduklarına bakmayın… O mazbut görünüşlerinin altında güce tapan bir diktatör yaşar! Millet birbirini yerken, bu Başaklar ortamı sessiz sedasız ele geçirir, herkesi de kendilerine bağımlı hale getirirler. Asıl dertleri hem recisör olup hem başrol oynamaktır. Kameranın önünü de arkasını da boşaltır, oyunu ”tek kişilik dev kadro” formunda sahneye koyar, sonra da doktora gidip ”herkes beni kullanıyor” diye vır vır şikayet ederler :)))

TERAZİ: 1950’li yıllardan kalma ”her derde deva kuvvet şurupları” gibidirler. Reklamları sempatik ve ikna edici, içerikleri ise fena halde sakıncalıdır! Terazi dıştan bakınca neşeli, ferah, konuşulabilecek kadar derin ama yormayacak serin ve kesinlikle zararsız durur. Ama özünde tedirgin, kontrolcü, sorgulayıcı, özenle gizlediği takıntıları olan biridir. Size uyar gibi görünse de, kuralları daima o koyar! Onlarla dansa kalkarken dikkatli olun… Kendinizi koşullarını tam anlamadığınız bir kontrata imza atarken de, pistin kenarından kalbi kırık bakarken de bulabilirsiniz :)))

AKREP: Pek cool dururlar :))) Hani böyle feleğin çemberinden üç beş kere geçmiş de, artık sıkıldıkları için hayatı uzaktan seyrediyormuş gibi bir halleri vardır! Halbuki Akrep yalnızlığı hiiiiç sevmez… Hiç belli etmeseler de kendi zaaflarını çok iyi bilir ve eksiklerini tamamlayacak insanı çok iyi seçerler. En büyük numaraları da size, ihtiyaç duyduğunuz biri gibi görünmektir! Peri padişahına gelin gidiyorum sanırken, boğaz tokluğuna gündelikçi kadrosundan işe alınırsınız :))) Akrepin işi feleğin çemberini tutmaktır… O tutar, siz içinden geçersiniz!

YAY: Özgür ve cesur Yay karizmasının ardında bir ”Acıların Çocuğu” olduğunu söylesem inanır mısınız? Kaybetme korkusunu çok derinden deneyimlemiş insanlardır… O yüzden de görünürde ”Hiç Birşeye Bağlanmayanın Korkacak Birşeyi Olmaz” felsefesini savunurlar ama sürekli olarak da birileri ya da birşeyler için VAZGEÇİLMEZ olmaya çalışırlar! Bir şeyi elde edince hemen yeni bir hedefe kaymalarının, ama ellerinden gidebilecek her şeyin üstüne düşmelerinin nedeni ise BIKMALARI değil, 2’inci Dünya Savaşı görmüş nineler gibi İSTİFÇİ olma ihtiyaçlarıdır.

OĞLAK: Pekiiii, dünyanın sorumluluk sahibi ve sıkıcı insanları olduğunu zannettiğiniz Oğlak’ın içinde İDEALİST BİR HAYALCİ olduğunu söylesem ne dersiniz :)))) İç dünyaları dış dünyalarından daha büyüktür… Bir şeye karar verdikleri zaman vazgeçmek ve yorulmak nedir bilmeden uğraşmalarının nedeni de bu hedefin çok mantıklı olması değil, onların bunun yapılabileceğine çok inanmış olmalarıdır! Yaw zaten hangi mantıklı insan o kadar inatçı ve sabırlı olur :)))) Yani kül yutmaz, ayar tutmaz göründüklerine bakmayın… Sıkıntınız Oğlak’ı kendinize inandırana kadardır!

KOVA: ”Çerçevenin Dışından Bakma”nın suyunu çıkartan Kova kişisinin özünde ”kontrolcü ve obsesif” biri olduğunu biliyormuydunuzzz 🙂 Kova’nın en büyük korkusu fark edemediği bir riske maruz kalmaktır. Bu nedenle sürekli her konuda en olmayacak şeyi düşünüp, her şeyi en yapılmayacak yoldan yaparak, aslında sistemi kandırmaya çalışır… Ve en sevdiği şey de iktidar değil muhalefettir. Zira ”AL YAP!” denilince takıntıları yüzünden olayı derleyip toparlayamaz. Katılır kalır! Ama biri yaparken müdahale etmek konusunda daima çok başarılıdır :))))

BALIK: Astrolojiden en anlamayanların bile ”Alık Balık” diye bahsetmekten çekinmedikleri Balıkların, aslında çok zeki olduklarını ve sessiz, teslimiyetçi, kaygısız görüntülerinin, fark edilmeden her şeyi  fark eden biri olmalarını sağladığını söylesem ne dersiniz :)))) Oyunu onlar kadar iyi okuyan bir insan daha olamaz… Hamle yapmamaların nedeni – içgüdüsel olarak – arada yapılacakların sonucu değiştirmeyeceğini hissetmeleri dahi olabilir 🙂 Ama Balıklar bir taşı yerinden oynattıklarında dikkat edin! Nasıl olduğunu anlamazsınız ama oyunun bütün seyri değişir…

Kaynak için tıklayınız

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir