Reddettiğin kendinden büyük bölümünü gördüğün bir aynadan (insan-olgu) nefret edersin.
Kendinde olduğunu bilmediğin ancak olmasını arzu ettiğini gördüğün aynaya aşık olursun.
Bunların hafifletilmiş halleriyle zaten çevrelisin, her yanında onlar var.
Henüz hiç şüphelenmediğin yanlarını görebileceğin aynalarla karşılaşmadın!
Kendi bütünlüğüne vardığında ise ya aynada kendinle karşılaşamazsın (vampirler gibi) ya da her aynada kendini bütünüyle görürsün ve bu normaldir, gözün kamaşmaz (kamil insan). Güneşe gözlüksüz ve zamansız bakabilen olursun.
Böyle gözlemledim ve bağ kurdum frekanslar 🙂
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…
View Comments
Yani diyorsun ki Sibel, "kamil" insan ne asik olur ne de baska birinden nefret ederbilir asik oldugu da, nefret ettigi de kendisi oldugu zaman....
Evet galiba öyle demişim. Aslı nedir bilemiyoruz.:)
Size göre maneviyatçı bir yaklaşım olacak belki ama benim gözlemim:
Kendin ortaya koyamasan-yansıtamasan- bile özünde var olduğuna inandığın güzellikleri yansıtabilen aynaya aşık olursun. Kendi benliğiyle ortaya koyduğunu-yansıttığını en güzelmiş- tek doğruymuş gibi kabul ettirmeye çalışandan nefret edersin. Kamil insan ise üzerine düşenin öze dönmek ve özündeki güzelliklerin yansıması için aynasını berrak tutmak olduğunu farkeden kişidir diye düşünüyorum.