Önceki Bölüm için Tıklayınız
Yetmiş iki Harf – Ted Chiang
17700 kelime, ilk yayım Tor 2000
**
Nitem: TDK’nın son yıllarda ortaya çıkardığı İLK AD anlamında kullanılmış, ÖN İSİM gibi. Sıfat yerine de kullanıldığı olur.
Gençlik yıllarımdan beri ilk isim ve kelime kaynağını merak etmiştim, imkanlarım ölçüsünde her yere baktım ve bir yaratım-büyü dili diyebileceğim ilk dillerin kaynağı nedir bulamadım. Bazı bilimsel tahminler olsa da bunlar da Big Bang teorisi misali şeyler. Dinler ise detay vermeden, Adem’e bu isimleri verdiğini söylemiş geçmiş gibi görünüyor. İşte Ted bu mükemmel öyküde konuyu ilginç bir şekilde işliyor, kaynağı dert etmiyor sadece ilk isimlerin nasıl kullanıldığına dair bizi düşünmeye zorluyor.
İnsan Biliminin Evrimi: Metainsan-insan ikiliği üzerinden yürüyor. Metainsan, insanın yarattığı bir üst model. İnsan gibi düşünmüyor, çok daha karmaşık işlemler yapabiliyor ve insanlar onların bilimsel buluşlarını ancak tefsir edebiliyor. Chiang’ın yarattığı bir problem de bu; acaba bazı insanların temel özellikleri farklılaşsa bireysel ve toplumsal yaşam nasıl değişir? (Bodoslamadan kitap -alıntı)
Bu kısa öyküde Metainsanlar deneysel araştırmaların üzerinde hakimiyet kurunca bulgularını sadece DST (dijital sinir transferi) üzerinden erişilebilir kılmışlardır.  İnsanların Metainsan durumuna uyumlanabilmesi için embriyo hücre doğumuna başlamadan önce Sugimoto gen tedavisi yapılması gerekiyor fakat aileler çocuklarına bunu yapmak istemiyor çünkü onunla iletişimi kesilecek, toplumun tamamen dışına çıkacak diye metainsan çocuk sahibi olmak göz korkutucu oluyor! Bu durumda insanların zeki olanları  Metainsanların buluşlarının tercümelerini yapmak ve okumakla yetinsin sonucu çıkıyor ve şimdilik bu durum toplumu mutlu etmeye yetiyor.
Tüm öyküleri gibi bu da elmas gibi parlıyor Ted’in. Galaksiler aşkına
*
Gördüğünüzü Beğenmek
Güzel ve çirkin arasında görsel ayrım yapmayı önleyen Uzman teknolojik bir sistemin sizin yerinize karar vermesine müsaade etmek, yetişkinlik anlamına gelmez. Yetişkinlik; farkları görmek ama önemli olmadıklarını fark etmek demektir. Teknolojik bir kestirme yok!
burada yola çıktığı konu teknolojik fakat bunu metafor olarak kullanabiliriz de. Tıpkı ahlaki/moral sistemlerin iyi/kötü, doğru/yanlış tespitlerinin bizi yönetmesi de uçağa binmek (uçamıyorum diye uçağa binmekten vaz geçmiyorum sonuçta) gibi, binebilirim tabi ama farkları kendiliğimden görme ve bunların keyfi farklılıklar olduğunu bilmem yerine geçmez. İlki kabul görme, sevilme, ait olma ihtiyacımı görür fakat ikincisi beni yetişkin/olgun yapar.
Yazar alıntıladığım öyküde çok güzel açıklamış, keşke tüm öykülerini yayınlayabilsem bu dahi adamın Okumanızı önermekten başka yapacak bir şey yok
Sibel

Recent Posts

fibromiyalji dünyada ne zaman başladı?

Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…

2 ay ago

Urban Shaman – şehir şamanı ders notları 1

4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman  araştırmacısı, kendisi bir şaman…

2 ay ago

Sibel Atasoy kimdir sorusuna cevap bulmak!

Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…

1 yıl ago

Açken Diplama işe yaramaz

#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…

1 yıl ago

Asimov, bir zaman yolcusu muydu?

Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…

1 yıl ago

Dogonlar ve SİRİUS Yıldızı -3

önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…

1 yıl ago