Ay olmasaydı ne olurdu?

“Ay olmasaydı ne olurdu?” diye sordum iste versin Google’a 🙂

Ay’ın yapay olarak Dünya’nın yörüngesine yerleştirildiği söyleniyor?Ay’ın dünya çevresindeki yörüngesinin mükemmele yakın bir daire olması (Güneş sistemindeki gezegen yörüngeleri hep elipstir), dünya’daki toprak elementleri ile uyuşmayan bir yapısı olması, dünya’nın dönüşü ile tam olarak aynı olarak kendi etrafında dönmesi (bu yüzden hep bir yüzünü görürüz), dünya ile mesafesinin normale göre çok yakında olması ve daha pek çok sebepten bazı düşüncelere göre Ay dünya’nın çevresine yapay olarak yerleştirilmiştir. Jüpiter’in uydusu Phobos’un da yapay olarak yerleştirildiği söyleniyor. Pekçok farklı kaynağa göre yapay bir uydu olan Ay’ın ve Phobos’un içinde bir uygarlık var. Bu kaynaklarda yazılanlara göre bu ikisinin amacı Dünya’yı yakından izlemek ve kötü niyetli istilacılar gibi dışarıdan gelecek tehlikelere karşı korumak. Bu ikisi gibi Nibiru’nun da yapay ama çok büyük bir uydu olduğu belirtilenler arasında. Galaktik Federasyon tarafından Dünya’yı tehlikelere karşı korumak amacı ile yapay olarak yerleştirilmişler. Bu konuda Internet’te çok fazla yazı var. Bunlardan en yakın olan Ay ise apayrı bir inceleme konusu. Gerek NASA’nın gerek astronotların birebir gözlemledikleri, gerek Dünya üzerinden teleskoplarla sürekli görülen Ay anomalileri (Ay üzerinde görülen ışıklı cisimler, büyük iş makinaları benzeri cisimler, görünüp kaybolan dev yapılar) hakkında çok fazla yazılmış kaynak mevcut.Ay olmasaydı ne olurdu?Dünya bugünkü gibi olmazdı. Hayat bile olmazdı. Ay olmasa idi günler daha kısa olurdu. Şiddetli fırtınalar ve kasırgaların hiç kesilmediği bir dünya olurdu. Atmosfer bugünkü gibi olmazdı. Daha kalın bir atmosfere sahip olurduk. Ay olmasaydı, gel-git olayları %70 oranında azalırdı. Ay ışığında etkinliğini sürdüren canlılar gelişmezdi ve mevsimler olmazdı. Gel-gitler olamayacağı için Dünya’da yaşam oluşmazdı. Sadece Güneş’in varlığı ile olan mevsimler, rüzgarlar ve yağmurların var olduğu bitkilerden ibaret boş bir gezegen olurdu Dünya. Ay’ın varlığı yaşamı açıklıyor. Kadınların menstürasyonun 28 günlük bir periyotta olması da Ay’ın varlığı ile ilgilidir. Nibiru’nun uyduları neyi ifade ediyor? Başlangıçta 4 olan uydu sayısının şu an 7 kadar olduğu söyleniyor. Başka bir teoriye göre de uydumuz Ay bir zamanlar Tiamat’ın uydusuymuş. Ay’dan gelen ay taşlarının mineral kompozisyonunun dünyadakilerle hiçbirşekilde uyuşmaması, dünya’nın bu büyüklükteki bir uyduyu kendi başına yakalama şansının olmaması,(zaten tam da bunu düşünerek o soruyu sormuştum, asıl sorum şuydu: Dünya AY’ı nasıl yakaladı?) dünyaya çarpan bir meteorun dünyadan kaldırdığı materyalin bir halka şeklinde dünyanın etrafında yörüngede birikmesi ve bu materyalin zamanla birleşerek Ay’ı oluşturduğu teorisinin geçerliliğini yitirmesi, Ay’ın dünya çevresindeki yörüngesinin elips olmayıp mükemmele yakın bir daire olması, dünya’ya hep aynı yüzünü gösterdiği için dünya’nın dönüşü ile (24 saat) kendi dönüşünün aynı olması (24 saat) gibi gerçekler kimilerine göre bu düşünceyi destekliyor. Nibiru’nun kendisi üzerinde hayat yok, uyduları üzerinde ise zeki yaşam olduğu söyleniyor.

Kaynak: http://www.bluepoint.gen.tr/nibiru2.html

16 Yorumlar

  1. […] Ay olmasaydı ne olurdu? – Sibel Atasoy […]

  2. Can hiras yeni dünyayi kesfetmeye calisiyorsun abla,bende o yeni dünyaya altin cag dedim.
    Tümüyle altin ve metalden ve en gelismis teknolojiden olusan o dünya,insanin bir baska boyutuna hitap ediyor.
    Simdi yazdiklarina kendi katkimi koymaya calisacagim.
    Bir baska galaksiye gecis yapmak uzay boslugunda dolasmayi gerektirmiyor,asil olan sadece yolun acilmasidir.
    Yol acildiginda sanki arka bahceye gecis yapmis gibi oluyorsun,yani bir gemiyle,bir trenle,yahut bir arabaylada gecis yapilabilir.
    Asil olan ne biliyormusun?
    Asil olan bir galaksiden digerine nasil gecilecegi degildir,birisinin bu projeyi yapmis olmasi sart.
    Yani evrende cok güclü olan birisi bir projeyle evrenin karsisina cikacak ve diyecekki,ben tüm insanligi icine alacak bir proje hazirladim.
    Evren projeye bakacak ve uzmanlariyla birlikte inceleyip o projenin zaman ötesine bakacak.
    Baktiginda o projenin insanligi ne kadar uzaga tasidigini görecek.
    Eger bu proje gercekten uygulamaya deger bulunursa,iste o zaman gecis kapisini araliyor.
    Yani her neyle olursa tasinilacak araclara yol aciliyor.
    Tek kistas projenin gercekten ihtiyaca cevap vermesi.
    Simdi bu projede neler olmali ona bakalim.
    Bazi insanlarin nefret ettigi fakat bircoklarinin ihtiyaci olan sistemleri yerlestirmek zorundasin.
    Söyleki,daglar,ormanlar,denizler,göller,hayvanlarin binbir cesidi ve tüm taninmis markada üretim yapan firmalar ve daha bircogu.
    Bunlari yerlestirirken opium,film,porno,dini inanc sistemlerinide yerlestirmek zorundasin.
    Yani birileri kilise ve camiye gider,bir digeride mafyayi olusturur.
    Negatif gibi görülen faaliyetler olmaz ise zaman bir dönem sonra insani sikiyor ve proje yarim kalip film toptan yaniyor.
    Su anda insanlar ne gibi faaliyetler icerisindeyse,onlari toptan yeni dünyaya yerlestirmek zorundasin.
    Pornodan bahsederken,evrenin keci sakalli ve salvarli birisi olmadigini belirtmek isterim.
    Yeni dünyada sex en üst boyutta seyredecek ve insanlar kendilerini hic alisik olmadiklari ve asla yasamadiklari fakat fantazilerinde hep varolan bir isin icinde bulacaklar.
    Homosexuelitede,heterö sexulitede bir dengeye oturtulacak.
    Kimse ne inancindan dolayi,nede cinselliginden dolayi bir baskasina laf atabilecek.
    Burasi tam anlamiyla cennet denen yer ve isteyen istedigi hayatin icine girecek.
    Fakat burada kast sistemi devreye giriyor,bir takim insanlar tanrilar düzeyinde yasarken,bir baska gurupta tarlalardaki köylüler olarak yasiyor.
    Her insan gelisimini tamamladigi kadariyla bu guruplar icerisinde yer alabiliyor.
    Bu baglamda dünya yasami ölcü olarak alinmiyor,cünkü dünyada kimin hangi boyutta oldugu bilinmiyor.
    Örnegin evrenin en hikmetli ve zengin krali,ayni zamanda bir tanri olan birisi basit bir insan bedeninde yasayabilir.
    Bu zat cok zengin olmasina ve istedigi hayati yasayabilecek olanaga sahipken,basit bir hayati secmis olabilir.
    Fakat öz degismiyor ve o zamani bittiginde tekrar tanrilar katina dönebiliyor.
    Ufo sisteminden gelmeyen birisinin,o sistemi kavramasi zor.
    Yani ufo sistemine ait olmayan birisi ne o konularda yazilar yazabiliyor,nede ilgi duyuyor.
    Örnegin bir adam profesör olabilir ve ufo diye birsey yoktur ona göre.
    Burada adam ögretim üyesi bile olsa ufodan bahsedemez cünkü adam o sisteme ait degil.
    Ufo sistemi demek teknolojinin hakimiyeti demek.
    Bunuda ancak o sisteme ait olanlar algilayabiliyor.
    Íste böylesi bir dönemde hikmetli bir zat olusturdugu projeyi evrene kabul ettirdi ve listesini yayinladi.
    Yani zamana hükmedecek projede olmasi gerekenleri bir liste halinde yayinladi.
    Yayinladi cünkü bu bir cocuk oyuncagi degildi,yazilanlarsa gerek dünyada gerekse diger taraftaki yetkililer tarafindan zamana islendi.
    Yani altin dünyanin alt yapisi hazirlandi.
    Eger bu listedekilere yalan diyecek olursak söyle birseyle karsilasiriz.
    Degil dünyanin,bütün evrenin en uzman kadrosunu bile toplasan ne böyle bir liste yapabilir,nede yayinlayabilirler.
    Yani olmadik birseylerle halki kandirmaya yönelik yazim bicimlerine bir yere kadar müsade ederler,eger siniri asarsan vurup kafana atarlar bir köseye.
    Su anda bütün insanligi kucaklayacak olan bu proje hala sessizligini koruyor,yani liste yayinlandi ve hergün yeni ilaveler yapiliyor,fakat asil enformasyon göze batacak bir sekilde insan yasamina girmedi.
    Süresi cok kisa olan bu dönemin cokmu cok yakin bir zamanda yasamimiza girecektir.
    Yillardir üzerinde titizlikle calisilan bu proje detaylariyla birlikte Ísvec,ce olarak asagidaki blogda yayinlandi.
    Eger cevirecek gücüm olsaydi cevirip yayinlardim fakat ceviri bana zor geliyor.
    Bundan dolayi Ísvec dilinde yayinlandi.
    Su anda farkedilmemis olsada Ísvec bu isin basinda gelen ülkelerden birisi sayilir.
    Bu listede hicbir insanoglunun hafzalasinin alamayacagi seyler var.
    Hangi hayvan türünden kac adet ve ne kadari gerekli,cesitli kus türleri,sürüngenler,ormanlardaki agac cesitleri derken en ince ayrintisina kadar girilmis vaziyette.
    Yani bu listeye olmaz dendiginde birseyide görmek gerek,bir insan gece gündüz yillarini bu isi detaylandirmaya ayirmis.
    Eger olmadik birseyi zorlama yöntemiyle yapmaya kalkisirsan bunu varacagi yer sinirlidir.
    Yahutta o kisinin aklindan zoru olmali.
    Hatta basit bir sekilde denebilirki,buna ayrilan zamana yazik.
    Fakat evrensel sistem bizim bildigimiz kaliplarin disinda isliyor ve bunu kavramak imkansiz birsey.
    Hatta yarim yamalak bilgilerle bu isin sirrini cözmek imkansiz birsey.
    Simdi bu ay meselesine gelince,ay,da yildizlarda montaj halinde.
    Bunlarda canli ve her üretilen projede yer alabilmek icin kuyruga girmis vaziyetteler.
    Dahada ötesine gececek olursak diyebilirimki,altimizda kullandigimiz arabalar bile canli,niteki hurdaya cikan özüne geriye dönüyor.
    Mezarlikta kalanlar ise ayni bizler gibi birer görüntü.
    Cok yakinina kadar sokuldugumuz bu dönemin gündeme girecegiden eminim fakat merak ettigim nasil bir taktik izlenecegi.
    Yani nasil bir enformasyonla gündeme gelecek.
    Son zamanlarda sikca ufo olayindan bahsedilmesinin konuyla cok yakin iliskisi var ve nitekim sizde ayni havayi koklamis olmalisinizki bu konuyla ilgileniyorsunuz.
    Bunu size verense ic dünyanizdaki hisler oluyor.
    Yani hissi olarak sizde kapiya kadar gelmis durumdasiniz.
    Bu bloga gir ve ceviri sitelerinden yararlanarak olayi cözmeye calis bakalim.
    Son bir söz daha,bu konuda hicmi hic pazarlik yok ve kimseyi inandirmaya yönelik zerre bir caba yoktur.
    Listeyi yayinlayanin görevi bu degil,o sadece listeyi yayinlamakla yükümlü.
    Geri kalan kismi baskalarinin isi.
    Hadi kolay gelsin.

    metrobloggen.se/hulyaeryigit

    1. says:

      Söylediklerin bana çok tanıdık geliyor, hep öyle olmuştur bilirsin. Ve tabi yıllar önce yazdığım “kontrat Bitti” öykümü de okumuşsundur (merak edenler için: https://sibelatasoy.com/?p=74 ). Hollywood bu konuyu yıllardır işliyor. Eğer aslı yoktuysa bile artık gerçekleşme potansiyeline sahip hale geldi 🙂

  3. Ismail says:

    Aysız dünya nasıl olurdu? Bu sitede cevabı var. Sanırım Hülya hanıma göre biraz daha bilimsel gibi (Yada daha anlaşılır diyeyim). Heresi ve herşeyi anlasaydık zaten burada olmazdık başka bir boyutta yaşıyor olurduk herhalde.
    http://www.astronomycafe.net/qadir/q106.html

  4. Ismail says:

    Deminki mesajımda Hulya hanım dedim ama aslında Yusuf Bey demek niyetinde idim. Hatlar karıştı biraz. Burada birde bu acayip gezegen Nibiru veya Planet X konusunda bir bilimsel cevap isteyen bu siteye baksın lütfen. http://astrobiology.nasa.gov/ask-an-astrobiologist/question/?id=2759

    1. says:

      Orada anlamadığım pek çok kelime var, çözmek için bi vakit ayırmam lazım, acaba sen bize biraz özetleyebilir miydin? (çok hora geçer doğrusu)

  5. Hemen bir ilave yapmak isterim.
    Proje Íslam projesi oluyor yani adi islam projesi.
    Fakat bu islam anlayisinin dünyadaki yorum haliyle zerre iliskisi yok,anlatilan islamin özüdür.
    Burada fanatik bir anlayisa yer yok ve dedigim gibi islamin özü olan metal dönemi.
    Eger hatirlarsaniz felsefe sitesine yazarken islamin evrenin yasalar zinciri oldugunu yazmistim.
    Yani islami cüppeli hoca yahutta Fetullah anlayisiyla yorumlamiyoruz,onu kendi kalibina sokmak zorundayiz.
    Dünyadaki islevi ise gerekliydi ve o zamanini doldurdu.
    Burada Japonyaya dikkat ediniz derim.
    Dünyadaki insanlar arasinda bir gurup varki bunlar direk evrenin genlerinden geliyor,digerleri ise cesitli genlere dagilmis vaziyette.
    Biz kimin hangi genetige ait oldugunu bilemiyoruz.
    Fakat japonya cok önemli ve izlemeye deger.
    Ínsanin ölümsüz olabilmesi ve kendini varolus sistemine sokabilmesi icin bir kez evren genetiginden dogmus olmasi gerek.burasi cok cetin bir yol ve herkes gecmeye calisiyor.
    Bizim gayretimizde bu.

  6. says:

    “Can hiras yeni dünyayi kesfetmeye calisiyorsun abla” diyorsun, haklısın da keşfetmeye mi oluşmasına katkıda bulunmaya mı çalışıyoruz bilemiyorum. Aslında bu ikisi aynı anda işleyen kuantumun altın kuralı değil mi?
    🙂

  7. Öncelikle bir konunun altini cizmekte fayda var,bir zamanlar Allah korkusu sartti ve bu dönem yasandi.
    Íslam burada boyun egdirip,diz cöktürme sistemini oynadi fakat bu bir oyun haliydi.
    Eger bu oyun sahneye yansimasaydi,isin icinden cikmak gercekten zor olacakti.
    Kimsenin kimseyi dinlemedigi bir ortamda böylesi bir dönem yasanmaliydi.
    Su anda ise insanlarda bir anlayis olustu,daha cok okuyup arastirip beceri sahibi olmak istiyorlar.
    Simdi bu korku döneminden cikilip,asil evrenin azametini görme dönemine gecis yapiyoruz.
    Artik evrensel yasalarin sopa kullanarak insanlara birseyler ögretmesine gerek kalmadi,ögrenmeye zaten insanlar merak sardi.
    Bu dönemde daha cok saygin,sözü dinlenilir bir baba silüeti yansiyor sahneye.
    Yani saygideger bir baba ve ayni zamanda bilge.
    Bu bilgenin hizmetinde ona gerekli saygiyi göstererek zaman ötesine uzanmaya calismak.
    Eger bu saygida kusur etmez isek,o herkese yardim elini uzatip,olmaz gibi görülen konulara bir care bulacaktir.
    Evren diyorki,madem kainati olusturduk,arabalat ucaklar yaptik,birakalim artik insani su nimetlerden herkes faydalansin.
    Yani arabanin en güzeline binsinler,yemeklerin en güzelini yesinler,gece gündüz calisip para kazaniyoruz diye at gibi kosmayi biraksinlar.
    Yani dinlenip,okuyup arastirma dönemine gecelim.
    Ve insanlik buna hazir oldugunu kanitlamis olmaliki,su konulari yazip ciziyoruz.
    Íste böylesine babacan birisi birilerini bu ise vesile kilarak bir proje hazirladi.
    Adida islam projesi olsun dedi.
    Bunu söyleyip yazdiran kendisi,benim zerre katkim yoktur.
    Ben kisi olarak burada aynen diger insanlar gibi sadece bir sira neferiyim.
    Benim birilerine enformasyon vermek gibi bir görevim yok.
    Fakat ben burada yasarken,ayni zamanda o projeyi hayata gecirenlerin icinde olmak zorundayim.
    Bir baska deyisle su anda alt yapiyi yasama gecirmekle mesgul olabilirim.
    Sadece ben degil tabi,diger isik iscileriyle birlikte.
    Bu süphesiz kollektif bir olay cünkü sonucta kollektif bir yasam var.
    Bütün bunlara ragmen gen meselesi var,fakat su anda üzerinde pek durulacak bir olay degil.
    Daha cok günceli incelemekte yarar var kansindayim.
    Yani sirasi gelen isi yapmak.
    Dogaldirki zaman ötesinde kudretli babanin gündeme sokacagi daha cok projesi vardir.
    Yani korkmadan,cekinmeden,kimselerin tesiri altinda kalmadan özgür iradeyle gelecek zamani karsilamak gerek.
    Olaylar biraz daha yogunlasinca birtakim hurafelerle ortaya cikanlar olacaktir fakat sistem bu konudada hazir ve onlarin önlerini kesecektir.
    Yani olay dini fanatizmin ve okus pokusun ötesinde seyrediyor.
    Zamanla yine yazariz.

  8. Ismail says:

    Evet ben yine pek çok şeyi net olarak anlamadım. Belkide anlamam gerekiyor. Genlerim seçilmeme izin vermiyor. Öyle ya ne Aryanım nede Yahudi ve hatta Japon da değilim. Bütün ırkların harmanı olmuş bir kültürden geliyorum. O zaman anlama konusunda belkide pek şansım yok.

  9. Ismail says:

    Bu arada bir vecize ekleyim dedim. Hacı hacıyı Mekkede, Derviş dervişi tekkede ve delide deliyi dakkada tanırmış.

    1. says:

      Hele ben de nasıl dakkada tanıyorum benimkileri diye şaşırıyordum!

  10. says:

    her yeni yazınızda, sitenizi keşfettiğime daha çok memnun oluyorum 🙂
    bu yazı sayesinde okuduklarım müthiş bilgilerdi, teşekkür ederim.

    1. says:

      Merhaba adaş, paylaştığınızı bilmek, birlikte yürüdüğümüzü hissetmek öyle güzel bir his ki, adeta yaşamak için tek geçerli sebep gibi bana, teşekkürler 🙂

  11. Ismail says:

    Bir dakika Sibeller karıştı. Sibel Atasoy var birde bu Sibel arkadaş şimdi. Bence sizin adınız Sibel Kemal olsun.

    1. says:

      Aynı şeyi bu cümleyle ben teklif edecektim, bi kuş casusluk yapıyo, ya da … Bilemiyorumm.

yusuf eryigit için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir