Aumakuanızla birlikte olduğunuz anlardan biri

Bu her zamanki gibi son derece zevkli bir uygulamadır, onu her gün en az bir öğününüzde uygulamanızı istiyorum.
Tabağın içindeki yiyeceklerin hepsiyle göz göze gelin. Onları onurlandırarak kokusunu renklerini içinize çekin. Sonra ilk lokmayı ağzınıza alın. Tamamen sıvıya dönene kadar yavaş yavaş çiğneyin, malzemenin ağzınızın tavanına, dilinizin her yanına ve diş etlerinizin tamamına sürünmesini sağlayın, o yiyecek varlıklarının özünün tad/koku olarak tüm bedeninize patlayan bir ışık gibi çarpışını, dalgalar halinde oynaşarak sonunda gırtlağınızdan geçtiğini fark edin.

Zihniniz bomboş olsun sadece o güzel varlıkları dinlemeye açın kendinizi. Tüm lokmalarınızı bu şekilde hazinelerini açarak bitirin. biz tamamız diye haber verdiklerinde (tabağınızda ya da masanızda yemek kalmış olsa bile) çatalınızı/kaşığını bırakın ve bu muhteşem anı geçirebildiğiniz için teşekkür edin, hepsine tek tek ismiyle hitap edecek kadar hislenmiş olabilirsiniz, devam edin onların size ulaşmasını sağlayan aracılara, kendinize, aklınıza gelen her şeye teşekkür edin. Böylece uygulamayı bitirin.
Bedeniniz size aumakuanızla birlikte olduğunuzu haber verdi mi?
aloha

Az önce konuştuk, çağımızdaki mutsuzluğun temel sebebi bence iletişim arızaları! Uygarlık öylesine ayrı-gayrı hale geldi ki ilişkilerin getireceği şifadan yoksun kaldık. Urban shaman konseptinin tamamen bu konuyu ele alması şaşırtıcı bir isabettir aslında.
Otago Üniversitesi’nden David Lusseau, 7 yıl boyunca 64 adet yunustan meydana gelen bir grubu inceledi. Bunun sonucunda yunuslar arasındaki, insanlar ve insan yapımı şebekelerdekine benzer bir iletişim ağının varlığını keşfetti. Lusseau, yunusları izlerken, daha sık bir araya gelen bireylere odaklandı. Bu yunusların daha çok erişkin dişilerden meydana geldiğini ve topluluk iletişiminin merkezleri olarak görev yaptıklarını anladı. Lusseau “çap” ismi verilen bir ölçme yöntemini kullandı. Yunusları, yüzgeçlerine koyduğu işaretlerden izleyen Lusseau, iletişim merkezleri olarak görev yapan yunusların gruptan ayrılması durumunda ise topluluğun büyük bir esneklik ortaya koyduğunu anladı. Yunus topluluğunun iletişimi, anahtar roldeki bireylerin eksikliğinde bile etkilenmiyordu. Yunus topluluğundaki bu esneklik, nüfusun üçte biri yok olsa dahi, topluluğun birliğini sürdürmesini mümkün kılıyordu.
*
Çocuklar ve gençler, öğütleri değil örnekleri dikkate alır.
Zamanla bu değerli refleksi biraz kaybediyor gibiyiz. asa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir