Astrolojiye bakış

Bir yerde astroloji felsefesi ile ilgili şöyle bir cümle görmüş ve beğenmiştim:

Astroloji, evrende uyum ve simetrinin var olduğunu ve insan davranışlarının da bu uyumun bir parçasını oluşturduğunu gösterir. Bu nedenle, astrolojiyi hayatı anlamaya yardım eden bir felsefe gibi düşünmelisiniz.
Bu konuyu yazmak isteği, çevremde göregeldiğim bir haksızlığa üzüntümden kaynaklandı. Birincisi astrolojinin fal kavramı ile eşleştirilmesi, ikincisi ise yine ilkiyle paralel biçimde eş bulmak (daha da amiyane tabir ile eş avlamak) niyetiyle kullanılması, üçüncüsü ise kadınlarla alay etmek için vesile yapılması.

Peki bu amaçlara karşılık verir mi astroloji? Verir tabi fakat bu astroloji ile yapabileceklerinizin yanında devede kulak kalır. Adeta evinizdeki kuzinede uzay yakıtı kullanmak gibi olur. İşte bu haksızlığı içime sindiremiyorum. Oysa astroloji matematik diliyle yapılan bir sanat bana göre. Bu konuda hiç bir uzmanlığım yok fakat içeriğinin nelere muktedir olabileceğini anlayabilecek denli ilgilendim, uzman arkadaşlarım var.

Astroloji ile neler yapılabilir dersiniz? Aklıma gelenleri şöylece sıralayacağım:

1) Bir insana yardımcı/faydalı olabilmenin yolunu öğrenebiliriz.  Tabi eğer bunu istiyorsak! Elbette bunun başka yolu da var fakat o derece sabırlı ve sağduyulu olabildiğimizi sanmıyorum. Bir başkasına yardım etme isteğimiz geldiğinde ona kendi doğru bildiklerimizi sunarız. Oysa O kişinin nereye doğru evrilmekte olduğunu ve içindeki şartları hiç bilmeyiz. Zaten yeterince dinlemiş bile olmayız çoğu kez. Örneğin A kişisine “biraz verici ol, paylaşımcı ol” tavsiyesi yaparken, B kişisine “kendine dön, bireyselliğini takın” diyerek tam tersi tavsiye yapmamız gerekir, eğer o kişinin gerçek ihtiyaçlarını anlayabilmiş olsak. İşte astroloji her bireye onu dinlemek ve gerçek ihtiyacını anlamak için ayırmamız gereken dikkat ve zamanı kısaltıcı bir unsur olarak devreye girer.

2) Kendimize yardımcı olabilmenin yolunu öğrenebiliriz. İlk maddenin kendimize uygulanışı diyebiliriz kısaca. Bizler karşımızda ayna yoksa kendimizi göremeyen varlıklar olduğumuza göre ve karşımızdaki aynalar (kişiler) bizi gerçekten göremiyecek konumda olduklarından (Çoğu kez, çünkü buna ayıracak zamanı ve sabrı yok insanların), kendimize yardımcı olmak için de başka enstrümanlar gerekiyor bize.

3) En basit doğa döngülerini farkedebilir ve bunun için küçük önlemler almak suretiyle hayatın gündelik sıkıntılarını hafifletebiliriz. Örneğin Ay küçülürken, büyüyüp gelişmesini istediğimiz bir işe başlamayız. Ya da üstümüzden Mars geçerken ardı ardına arızalanan ev aletlerini kafamıza pek takmayız. Merkür gerilerken sadece eski işlerin elden geçirilme vakti olduğunu bilir yeni bir projeye girişmeyiz. Bunlar küçük ama bizi sinirlendirecek ve dolayısı ile bi sürü kalp kırmamıza neden olacak aksilikleri azaltıcı şeyler sadece. (Bu konuda uzman olmadığım için daha ciddi örnekler veremiyorum ama olduklarını biliyorum)

4) birinci ve ikinci maddelerdeki yardımı aldığımızda hayatımıza akacak parıltının haddi hesabı yok. Bi kere kendimize ve gerçekten tanımayı başardığımız kişiye artık kızamıyoruz, kırılamıyoruz, kıskanamıyoruz, kısaca yargılayıcı olamıyoruz… Evet bu etkiler tedricen gelişiyor ama kesinlikle oluyor. Nedeni tahmin edebileceğiniz gibi pek basit; sebebini bildiğimiz bişeye bu tür tepkiler gösterecek kadar ahmak değiliz 🙂 Biz neden kızar ya da kırılırız? Karşımızdaki bunu bile bile yapıyor zannederiz, sanki istese biraz düşünceli olsa bunları (bizde bu duyguları uyandıran aksiyonları)yapmayabilecekmiş  varsayarız onları. Kendimizi çok önemsiyoruz, böyle tepki vermemiz doğaldır. Fakat böyle sürüp gitmesi kader değil. Astroloji ile ciddi bir bilinçlenme aracı düzeyinde ilgilenirseniz, hayatımızı (aslında daha canlıyken) cehenneme çeviren bir çok KAZAdan korunma şansımız var.

5) Kendimizin, yakınlarımızın, ülkemizin ya da Dünyamızın astrolojik haritaları sayesinde önemli kavuşum ve kesişmeleri tespit edebilir, olaylar geliştiğinde aşırı reaksiyon göstermez, hayal kırıklığı yaşamayız

6) Astrolojiyle ilgilenmek, gazetelerden günlük, aylık, yıllık fal benzeri şeyleri takip etmek değildir. Her kişinin parmak izi nasıl kendine özgü ve biricikse, astrolojik haritası da aynen öyle biriciktir. Ve mümkünse sonuçlar çıkarabilmek için mutlaka bir uzmana danışmayı, daha da iyisi (ve bu konu tam ilgi alanınıza girmişse) ciddi bir astroloji eğitimi almanızı öneririm. Ya da benim gibi yapın, iyi eğitim almış bir arkadaşınız olsun 🙂

7) Ve tabi astroloji,  arkadaş, partner, asistan ya da hoca veya sevgili seçerken de bize yardımcı olabilir. Fakat ben, ilk altı maddeyi dikkatle uygulamışsanız buna gerek kalmayacağını çünkü farkındalığınızın doğru seçimleri yapma konusunda yeterince gelişmiş olacağını iddia ediyorum.

Şimdilik bunlar aklıma geldi, belki zamanla başka şeyler de ilave edebiliriz.

3 Yorumlar

  1. Rezzan says:

    Sibel’cim gerçekten süpersin…
    Zevkle okudum ve ekleyecek bir şey bulamadım.
    Belki biraz astrolojinin ezoterik yönünden bahsedebilirim.
    Bu yaşama doğarken yanımızda ne getirdiğimizi, nereye doğru evrilmemiz gerektiğini, hayatımızdaki kader temasını.. “külli irade, cüz’i irade ” kavramlarının bizim kişisel haritalarımızdaki karşılığını bilirsek gelişme yolumuzu çizmemiz daha kolay olabilir.
    Astroloji tümüyle sembolik bir sistemdir.Örneğin Mars gezegeni enerjiyi, şiddeti ve cinselliği sembolize eder. Merkür düşünceyi, öğrenme ve öğretmeyi, ticareti v.s. Ayni zamanda bu semboller gerçektir. Yani Astronominin milimetrik matematiği ile devinen göksel öğeler sembolize ettikleri enerjileri hayatınızın belli alanlarına akıtırlar.Aralarında uyumlu bakışım varken olumlu etkiler, uyumsuz açılarda sert etkiler yaratırlar.
    O etkilerle ne yapacağınız tümüyle sizin özgür iradenizdir.Ama doğum anınızda ve sizin doğduğunuz noktadan gökyüzüne bakıldığında görülen kadran hangi konularda nasıl etkiler alabileceğinizi belirler.(Sibelin çok isabetli benzetmeyle dediği gibi parmak iziniz kadar size özel horoskopunuz) Bu da haritanızın kadersel ya da tesadüfi (eğer öyle denmesini tercih ederseniz )yönüdür.

    Yani haritanızda olmayanı deneyimleyemezsiniz.Ama olanla ne yapacağınız size kalmıştır…

  2. says:

    Yazdıklarınızı ilgiyle okudum Sibel hanım, ama adının sonunda -loji (LOGOS) eki barındırsa da astrolojinin evrensel düzeyde, yani üniversitelerde kabul görmüş bir yapılanması yok? Ya da varsa hangi üniversitede, kaç bilim adamıyla, varsa adları, n, akademik çalışmalarıni filan bilmek isterdim. Saygılarımla,

  3. says:

    Bişeye kıymet verişim ille de akademik düzeyde ele alınmış olmasını gerektirmiyor Mesut Bey. Türkiyede henüz yok bunda haklısınız, özel eğitim kurumları var ve benim görebildiğim kadarıyla çok ciddi eğitim sunanlar var. Dünya’da nerelerde var bilmiyorum, doğrusu merak etmedim.
    Yukarıdaki yazı benim yaklaşık otuz yıllık bireysel gözlemlerime dayanıyor diyebilirim.

MESUT için bir yanıt yazın Yanıtı iptal et

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir