Çıka, çıka 2 aday çıkmış. Birisi uzun boylu, sarışın bir hatun, diğeri ise bizim Temel.
Patron “ikinizde aslan terbiyecisi misiniz ?” diye sormuş. Yanıtlar “evet” olunca, ilk önce kıza, “önce sen gir bakalım kafese” demiş.
Kız girmiş, arkasından kafesi kilitlemişler.
Aslan kıza bakmış, ağır ağır yaklaşmış, kız birden önünü açmış ve çırılçıplak aslanın karşısında durmuş.
Baba aslan önce afallamış, sonra kıza yaklaşmış ve ayak ucundan başlayarak yukarıya kadar yalamış, sonra da gevşemiş ve sakin, mutlu bir biçimde kızın ayaklarının dibine yatmış.
Patron dönmüş Temel’e “Sende aynısını yapabilir misin ?” diye sormuş.
Temel yanıtlamış: “Yaparım, ama önce aslanı kenara çekin”.
Fibromiyalji tarihçesi "Nörasteni" gibi terimlerle tanımlanmaya çalışılsa da 1904 yıllarında Gowers "fibrositis" tanımını kullanmış, böylece…
4 Mart 2020 Mircea Eliade: Dünyanın en tanınmış, saygı duyulan şaman araştırmacısı, kendisi bir şaman…
Komik olacak ama dün gece uyumadan önce tüm hayatım gözümün önünde resmî geçit yaptı, bir…
#şehirdenindimköye zamanı bile elden kaçıyor korkarım, fotoğraflara baktığınızda #megakent faciasını anlamak hiç de zor değil…
Lütfen önce Asimov’un 1954 yılında yazdığı Çok güzel bir gün öyküsünü okuyun ve sonra konuya…
önceki bölüm için tıklayınız BİR SUDANLI SİRİUS SİSTEMİ Ynzan: M. Griaule ve G. Dieterleıı Not:…