Sibel Yarın yani pazartesi sabah 11.00 de Açık Radyo’da Sayın Melda Keskin’in konuğu olacağım.
Malum bende hazırda pek diyecek bişey yoktur ama bakarsın da an bize bazı şeyler getiriverir 🙂
(En azından rüya konusunu unutmasam bari)
Öyle ya da böyle
Öyle ya da böyle
Merhaba.
sizi açık radyoda dinledim az önce.. hemen sonra halihazırdaki web sitenize giriş yaptım. ancak henüz kurcalamaya girişmeden önce yazıyorum bu satırları. sohbetiniz çok ilgimi çekti. ben sizden oldukça gencim tahmin ediyorum ki fakat tecrübelerinizi kıskanmadım desem yalan olur örneğin fethiye’de yaşadığını zamanı. gibi.. konuşmalarınızdan bir takım notar çıkardım umarım aydınlanmama vesile olur, örneğin şamanizmi bir ders konusu tutarında işlemiş biri olarak, üzerine hiç eğilmediğimi ve ilgimi (belki bu sebeptendir) çekmediğini itiraf etmeliyim. sizleri dinlerken kendi hapishanemi düşündüm. ve okumayı, daha çok, daha iyi bilmeyi, görmeyi, duyumsamayı. belki daha büyük hapishanelere mazhar olacaktır fakat başka çaremin olmadığını görüyorum. ve bir disiplin şart ifade ettiğiniz gibi. bunları duymak güzeldi.
Merhaba, eğer konuşmam ilginizi çekebildiyse bu muhtemelen bende gördüğünüz tanıdıklık olmalı, bi başka deyişle kendinizden bişeyler bulmuş olmalısınız sohbetimizde. Söylediğiniz gibi disiplinli çalışmalara inanırım fakat bu yüreğinizi sevinçle titreten bi yol olmalı, her adımınızda özgürlüğe biraz daha yaklaştığınızı hissedebilmelisiniz. Ve bir gün bu his kaybolursa o yolu da bırakın derim, ne kadar emek vermiş olursanız olun. Aksi takdirde hayatın geri kalanı bir ceset başında beklemek gibi geçebilir. Bana bunları hatırlattığınız için teşekkür ederim.
Ayrıca Sevgili Melda hanım’a güzel sohbeti ve harika konukseverliğinden ötürü bir kez daha teşekkür ediyorum.