GEÇMİŞE YOLCULUĞUMUZ HAYIRLI OLSUN

Dünyanın en iyi bilim insanları geliştirmişti: O bilgisayar kıyamet için tarih verdi sozcu.com.tr/2022/dunya/dun… 

Süper bilgisayarın tahminine göre, 2050 yılından itibaren dünya yaşanılamayacak bir hal alacak, nüfus neredeyse 1900’lerdeki seviyeye gerileyecek. (Haberi yabancı kaynaklardan doğrulamıştım)
Tweeter dan beni takip edenler gördü, siz de yukardaki adresten okuyabilirsiniz.

Bugün bana sanki bununla bağlantılı görünen buzul arası devre hakkında birkaç notu buraya bırakmak istiyorum.


Nerden çıktı şimdi bu interglacial yani buzul çağı arası diyen olabilir fakat aklıma gelen bir fikir sebebiyle zaten bildiğimiz küresel ısınma konusunu biraz deştim sabah sabah😳 örneğin biz 11000 yıldır böyle bir aralıktayız ve ne kadar süreceğine dair yüzlerce araştırma var. Tabi durum vahim görünüyor. Neyse herkes bu durumu biliyor ama kader kısmet deyip çocuk yapmayı çoğaltıyor( biyolojik bi zorlama olabilir!).

Benim ilgilendiğim şey ise her yıl katlanarak artan buzul erimesi ile; dünya genelinde entellektüel ilginin antik çağlara, uzaylı ırklara, Şamanlık ve animistik konulara bu denli yönelmiş olmasının bir ilgisinin olabileceği idi.

&&&&&&&&

&&&&&&&

 

Şöyle söyleyeyim, donmuş durumda içinde yüzbinlerle yılın bilgisini taşıyan buz eriyip denizlere şehirlere ve içme suyumuza karıştığı için ister istemez ve farkındalıksız olarak eski tarihin içine çekiliyor olabiliriz. Sadece bir tahmin, belki zamanla bu konu bilimin de dikkatini çekerse daha iyi araştırılır.

suyun hafızası konusunda on yıllardır araştırmalar yapılıyor, benzer sonuçlar alınmakla kalmıyor yöntemler de değişiyor. İşte bu araştırmalardan en son gördüğüm video, tıklayınız

özetle:

ceviri: Esin Tezer kontrol ve senkron: Hakan Cakmak
Su, ne ölçüde bilgi toplama kapasitesine sahiptir? Ne algılar ve zaman uzadıkça onu nasıl hatırlar? Stuttgart’taki Aerospace Enstitüsü bir damla suyun yapısını gözle görülebilir yapmanın oldukça basit bir yöntemini keşfetti. Araştırmacıların çabaları çok güzel bir dünyayı anlamayla ödüllendirildi. Her bir damla açık ve kendine özgü bir biçime sahiptir. Bireysel damlalar neden birbirlerinden bu kadar farklıdırlar? Buradaki Enstitü ‘deki amfiye pek çok insan geldi, aynı suyu hepsine verdik, tamamen aynı anda damlalar yaptılar, tüm damlaları topladık ve her bir bireyin aynı sudan farklı imajlar meydana getirdiğini keşfettik ve burada sonuçlarını görebilirsiniz. Burada sağda bireysel öğrencilerin imajlarının farklı olduğunu görebilirsiniz. Fakat bilinen öğrenci tarafından yapılanlar birbirine tamamen benzerdi: Bu ilk deneycinin çalışması, buradaki ikinciden, buradaki üçüncüden ve bu da dördüncüden. Ayrı ayrı gayet kolaylıkla yeniden oluşturulabilirler, fakat hepsinin aynı sudan olduklarını asla düşünmezdiniz. Çünkü farklı insanlardan olan imajları karşılaştırdığınız zaman bazı büyük farklılıklar görüyorsunuz. Daha sonra, suyun içine bir şey koyduğumuz zaman durumun değişip değişmediğini öğrenmek için deneylere başladık. Suya gerçek bir çiçek konulmuştu. Kısa bir süre sonra bir damla suyu aldık ve burada resimlerden bir tanesini görebilirsiniz. Buradaki resimde görebilirsiniz: Çiçeği suyun içine koyduğunuz zaman elde ettiğiniz tipik imaj. Tabii ki, bu bardaktaki her bir damlada çiçeği hatırlayabilirdiniz. O, yeniden oluşturulabilir ve bir öneme sahiptir. Buraya eğer farklı bir çiçek koysaydınız, örneğin Tatlı William gibi görünecekti. Suyun bir hafızaya sahip olduğu damgası tabii ki dünyaya olan tüm bakış şeklimizi neredeyse değiştirir. Ren nehrini trigonometrik mantıkla dolaşalım. Su, her gittiği yerden bilgi toplayarak Ren’den aşağı doğru akıyor. Öyleyse su, Ren’in denize veya göle döküldüğü yerde kaynaktakinden daha fazla bilgiye sahiptir ve denize veya göle dökülen yerde yaşayan ördekler o suyu içtikleri zaman tüm o bilgiyi de içerler. Böylelikle dünya okyanusları artık bizleri ayıran bir şey olmayacaklar, bunun yerine bilginin dev bir haznesi olacaklar ve belki de yağmur, zdünyaya bilgi taşıyan veri ortamı olacaktır.

GEÇMİŞE YOLCULUĞUMUZ HAYIRLI OLSUN
Gerçi çok yakın tarihte nüfusumuz hayli düşebilir, bunların araştırmasını giriş bilgisinde alıntıladım fakat ölüm Allah’ın emri, karma yükü olmayaydı.☺️

Not: bu yazı devam edebilir

13 yıl önce de bu konu ilgimi çekmiş fakat o tarihte entellektüel eğilimlerimizle bağlantı kuracak kadar deneyim henüz birikmemişti. İsterseniz o yazıyı da okuyun

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir