Zihnin Ötesi

Enerji savaşının insanlığın çoğu için gerçekte meydana geldiği yer, zihindir. Zihin. O ille de büyük savaş meydanlarında olmuyor; zihinde oluyor.

İnsanlık, içinde bulunduğu, uzun zamandır içinde bulunduğu zihinsellik çağından çıktığı muazzam bir evrimden geçiyor. Gerçi (süre) tartışılır, ama nereden baksanız 800 ila 2.000 yıldır çok zihinsel bir dönemdeydi. Bunun ötesine geçiyor, ve kendi kişisel deneyiminizden bildiğiniz gibi, bu zorlu (bir süreçtir). Kendi zihninden nasıl çıkarsın? Zihnin, enerjiyi kontrol eden ve yöneten ve tüketen o şeyin, muazzam miktarlarda enerji talep eden ve tüketen o birimin, zihnin ötesine nasıl geçersiniz? Bedenin değil, zihnin.

Kitle bilinci şu anda bundan geçiyor. Öyle hemen durulmayacak, ama er ya da geç kitle bilinci zihnin ötesine evrimleşecek. Siz bunu şu anda yapıyorsunuz. Bir süredir yapıyordunuz.

Zihnin ötesine girdiğinizde… zihnin ötesinde ne var? Zihnin ötesinde ne var? Bağıra çağıra söyleyin.

Farkındalık ve bilinç hepsi zihnin ötesindedir. Sezgi. Artık şeyler hakkında düşünmeniz gerekmez, onları sadece bilirsiniz. Artık denemeniz ya da gayret etmeniz gerekmez.

Şimdi, bununla kastettiğim, şeyleri anlamaya çalışmaktan vazgeçmenizdir. Şeyleri organize edip planlamaktan vazgeçin. Gayret etmekten vazgeçin. Şimdi, bu, yataktan çıkmayacaksınız anlamına gelmiyor, tabii istemiyorsanız başka. Ama ona karşı itmekten vazgeçin. Şu zihinsel eylemi (aktiviteyi) durdurun.

Dırdır eden o kuşku içinize girdiğinde, beyin enerjisi tüketimi devreye girdiğinde, o oyunu oynamayın. Sadece derin bir nefes alın, “Farketmez” (deyin) ve devam edin. Kendi enerji düzeyinizdeki farkı farkedin, ama daha da önemlisi, gayret etmekten vazgeçtiğinizde meydana gelen sonuçtaki farkı farkedin. Onu anlamaya çalışmaktan vazgeçtiğinizde, oldurmaya çalışmaktan vazgeçtiğinizde, onunla ilgili kaygılanmaktan vazgeçtiğinizde, onu ittirmeye çalışmaktan vazgeçtiğinizde (meydana gelen sonuçtaki farkı farkedin). Eğer şurada (kafa) gerginlik oluyorsa, bilin ki bir gayret içindesiniz. O zaman derin bir nefes alır ve gayret etmekten vazgeçersiniz.

Ha, bu muazzam bir güven gerektirir, ama bu iyi bir şeydir. Eğlenceli bir şeydir. Bir gün. Ve kendinize bir iyilik yapın ve ertesi gün neler farkettiğinizi, neler algıladığınızı, olduysa eğer aydınlanmanız neydi, onunla (aydınlanmanızla) ilgili, gayret gösterilmeyen bir gün hakkında yazın.

Siz bilinçsiniz; enerji değilsiniz. Siz farkında oldukça, mevcudiyetinizin bilincine geldikçe, enerji de doğal olarak yerine oturur ve sizin için çalışmaya başlar, tümüyle verimli bir şekilde.

Bilinç farkındalıktır, olmakta olan her türlü farklı şeyin farkındalığı. Sonuçta bilinç, sizin hemen burada, hemen şimdiki mevcudiyetinizle, şu anki mevcudiyetinizle ilgilidir.

**

Tam yedi yıl önce Oyun Kuramı ve BKÖ‘yü yazdığım-ız (çoğul kullanmak durumundayım çünkü o bir akıntıydı, kendime mal etmek istemem) sırada bana hakim olan sözcük işte buydu: FARK ETMEZ! Sonraları Oyun Kuramını çözümlemeye çalıştığımız yüzlerce yazı ve sohbette yine bu sihirli sözcüğü andık.
Hatta hayatımıza girdi tattık, kokladık.

Zihin ve diğer bu şeyler konusunda yazdığım uzun bir deneme yazısı var: Eski/Yeni Dünya üzerine düşün pratikleri, vaktiniz olursa bi göz atabilirsiniz. Orada gerçekten de epeyce bağlantı üzerinde durmuşum.

Bütün bu gizemi anlatmaya çalışan frekans kardeşlerimiz Tobias ve Adamus’a sevgi ve selamlar olsun.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir