Zihin ötesine yolculuk

Radikal Kitap’tan….

Sibel Atasoy’un yeni romanı ‘Laniakea’nın daha ilk sayfalarında fantastik olduğu kadar hayalinizdeki bir gerçekliğin kapısından içeri adımınızı atıyorsunuz…

20.05.2016 00:45

FERYAL ÇEVİKÖZ

Zihin ötesine yolculuk
Sıradan bir gün nasıl sıradışı bir maceraya dönüşür?

Genç bir çift motosikletle dağda kamp yapmaya gider. Karanlık çökmeden çadırlarını kurmaya çalışırken birden kadın ortadan kaybolur. Erkek de ertesi gün bir çoban tarafından bir ağacın içinde ölü bulunur. Adeta kısmen ağaçla bütünleşmiş gibidir. Meydana gelen olay öylesine sıradışı ve mantığa aykırıdır ki yetkililerce derhal yüksek seviyeli ulusal güvenlik kapsamına alınır ve istihbarat elemanlarınca bir dizi soruşturma başlatılır. Hikâyenin gelişim evrelerinde, okuyucu kendini kahramanımız Serap’la birlikte, birçok farklı zaman ve boyutta gezinirken bulur.

Alan W. Watts’ın “Aslında ‘dünyaya gelmek’ değil yaptığımız, dünyadan çıkmak: Tıpkı yaprakların ağaçtan çıkması gibi. Okyanus nasıl dalgalanırsa evren de insanlanır” sözüyle giriş yaparak, insanın dünya yolculuğu için belirişine farklı bir bakış açısıyla yaklaştığını yeniden vurgulayan Sibel Atasoy’un ‘Laniakea’sı; Anayurt Lemurya adını verdiği fantastik bilim kurgu üçlemesinin ilk kitabı.

Romanın daha ilk sayfalarında fantastik olduğu kadar hayalinizdeki bir gerçekliğin kapısından da içeri adımınızı atıyorsunuz. Özellikle belirtmek gerekir ki bu roman kesinlikle sadece bir fantastik bilim kurgu değil, geçmişi ve geleceği birleştiren bilimsel bir öngörü. Bir yazarın kitaplarına baktığınızda, hayatın içinde durduğu yeri de görebiliyorsanız, yazar yazının hakkını vermiş demektir. Sibel Atasoy da her romanında olduğu gibi bu gerçeği bir kez daha, hatta daha güçlü kanıtlıyor. Aynı biçimde, insanların zihin ötesini kaleme almak gerçek bir ustalıktır. Yazar farkındalık penceresinden bakıldığında, gerçek olanı efsanevi bir masal tadında anlatıyor.

Dünyanın hızla değiştiği, kadim uygarlıkların önemli izlerinin birer birer su yüzüne çıktığı günümüzde, artık hiçbir şey eskiden olduğu gibi ‘öğretilmiş, kabul görmüş’ bilgi kirliliklerine pabuç bırakmayacak kadar uyanış halinde.

İnsanın içinde var olan ve en küçük zerresine kadar (DNA ya da atomlar deyin isterseniz) doğadan şifrelenmiş kodları içeren yeniden yapılanma, yeniden doğuş, geniş ve kapsayıcı farkındalık bir bir su yüzüne çıkmakta… Artık eski defterler sadece bir hologramın figürleri olarak tebessüm ettiriyor Urban Şaman’lara… Rüyaların sadece bir gece fantezisi olmadığı da adeta kanıtlanıyor… Hepimiz, büyük ve ilahi bir gücün zerresi olmanın bilincine varırken zerrenin ne kadar büyük ve ilahi bir hakikati içerdiğini de bilir hale geliyoruz. İşte bazen bir yazar, tüm bunları evimizin içine kadar taşımaya aracı oluyor…

Laniakea hakkında
Sibel Atasoy:
Kitabı yazmaya başladığımda dosyanın ismi ‘Boyutlararası Yolculuk’tu fakat bir sabah aniden onu değiştirip ‘İsimsiz Roman’a dönüştürdüm. ‘İsimsiz’le yaklaşık otuz bin kelimelik yol aldığımda, oluşan enerji kendine isim talep etmek adına üzerimde güçlü bir baskı uygulamaya başladı ve adını ‘Laniakea’ olarak değiştirdim. Kitabı yazdığım süreçte güneşimizin bağlı olduğu Samanyolu galaksisinin içinde yer aldığı devasa bir süperküme keşfedildiği haberini okumuştum. Ona verilen isim beni şaşırttı, çünkü ben bu ismi bir yerlerden anımsıyordum. Biraz düşününce Laniakea’nın Huna bilgisinde ‘sonsuz cennet’ anlamında kullanıldığını hatırladım (hatta onun hakkında yazılmış küçük bir özeti de kitabın sonundaki gri sayfalara ekledim), ilginç geldi, gülümsetti ve unuttum gitti. Bana hep böyle olur. Unuttum zannedermişim aslında! Size tüm hayallerin, vizyonların ve yeni diye iddia ettiğimiz her şeyin unutulmuşların çorbasından çıktığını, onun sadece yeni bir bağlanış gerçekleştiren eski olduğunu söylesem nasıl karşılarsınız?

LANIAKEA
Sibel Atasoy
Cinius Yayınları, 2016

http://kitap.radikal.com.tr/makale/haber/zihin-otesine-yolculuk-434177

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir