Zeki Bedenimiz

Bütün bunların geldiği nokta, beden/zihnimizin (zeki beden) bize söylediği şeyi DİNLEMEK ve ne olursa olsun onun talimatlarına uymak. Zeki beden sonsuz zamana bağlıdır. Onun mesajları şimdiki zamanda, ŞİMDİ alınır.

Her bir beden-zihin tüm resim-bilmecenin gerekli bir parçasidır. Bu bilgelikten gelen mesajlar uyarinca verilen kararlar daima yaşamı destekleyici ve mükemmel olur. Entelektimiz bizi bunun tersine ikna etmeye çalışsa da bu böyledir. Beden zihnin mesajları baskalarini incitebilecegı kaygısıyla dikkate alınmazsa hepimizin özünde aksama ve uyumsuzluk yaratır.

Entellektin işi beden/zihinle alınan yoğun bilgiyi tasnif edip düzene sokmaktır. Bilgiyi anlamadıgında bu bazen karışıklığa sebep olabilir. Entellect bu bilgi tarafından boğulabilir, bu bir fili bir ağacın budak deliginden gecirmeye çalışmaya benzer. Bu durumda entelekti gevşetmeyi ögrenmistik; dinlenirdik, meditasyon yapardık. Hatırlardık, eğlenirdik.
Özellikle OYUN oynamanın entelekti gevşettigini keşfetmiştik. Bir oyun molasından sonra çok daha üretken olurduk.
Eğlenmedigimizde Beden/zihin ile bağlantımiz kopardı ki bu yorgunluk can sıkıntısı, hoşnutsuzluk, öfke ve depresyon yaratırdı. İşimizin sevdiğimiz yanını buldugumuzda eğlence ve oyuna dönüşurdü Neşe ve heyecan, yaratıcılik ve mucizeler yaratır.
Bir insanın özgün Beden/zihin bilgeliği onun için nihai otoritedir.

Doğadaki her şey, hem kendilikleri hem de ortak melodinin birleşikliği içinde birer mucizeler. Bunu hayatımızın belli anlarında fark ederiz sonra dalıp unuturuz. En geç fark edileni de muhtemelen insan mucizesidir; bedenleri, görünen ve görünmeyen veçheleri ile olağanüstü bir birleşim insan. Diğer doğa unsurlarından tek farkı belki ortak melodiyi bilinçli zihinleri ile fark edemeyişleri! Bu da onları mutlak olmayan ayrılığın tuzağına düşürüyor.(sa)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir