Yeni Kelimeler Bulmalı mı?

Önceki Bölüm için Tıklayınız
“Eski biçilmiş roller hızla siliniyor, sanki bi merci tarafından yutuluyor veeeee bu boşluğa ne doluyor? Bi fikriniz var mı?
Sanırım artık insanları iki cinse bölmek de zorlaşıyor. Böylece toptan ve en sade şekliyle sadece insan diyebileceğiz herhalde.
“Sadece insan”ların eski tarz ilişkiler kurup sürdürmesi beklenemeyeceğine göre, her bişeyi yeniden inşa etmek gerekecek.”diye başladık konuşmaya ve nerelere geldik. İlginç ve belki tarihi bir an y-aşıyoruz gibi geliyor bana;
Heqi Tong Hayır , fakat daha fazla parçayı daha hızlı bir şekilde özneleştiriyoruz…Tek özneden ibaret olduğunu kavramaya doğru giderek hızlanan bir süreç…An meselesidir bahsettiğiniz gidişatın değişmesi fakat belki insan demeyi de bırakırız bir yerde…ne dersiniz, oraya doğru gidiyor olabilir miyiz?
Sibel Atasoy Sevgili Heqi, ilginç bi noktaya parmak basıyorsunuz, umarım orada bi süre kalabilirsiniz 🙂 İnsan demeyi bırakmak uzunca süredir duyduğum en ilginç öneri oldu. Biraz geliştirebilir misiniz?

Heqi Tong: İnsan da bizim oluşturduğumuz bir isim…Yani bizi, bizim dışımızdaki kalan her şeyden farklı kılan bir özne oluşturduk kendimize…Ve gerçekten özne bizmişiz gibi bir iluzyona kapıldık…Bu iluzyondan sıyrılıp aslında tek başına farklı ama yine de özde aynı olduğumuzu anımsamak gerekecek…Benim yeşil bir elmadan ya da sinekten daha değerli ya da değersiz miyim? İsim vermek bana, insana mahsus bir şey…İnsan demeseydim diğeri elma ve diğeri sinek olmayacaktı…

Sibel A: Gösterdiğiniz sebepleri çok makul buluyorum ancak şu an onunla ilgili değilim. Beni daha çok isimler ilgilendiriyor şu an. Daha önce oluşan kelimeleri tedavülden kaldırmak binlerce yıl alır. Acaba yeni kelimeler üzerinde mi çalışmalıyız? Örneğin şu an sadece sesli düşünüyorum ve İnsan kelimesinin ilk harfi olan İ’nin bir olduğunu, hatta ne olduğunu bilmeyen hiçlik olduğunu, Varlık kelimesinin birin ikiye açılımını aslında eko yoluyla BİR’i  bulmakta olduğunu, Yaratığın ise, artık üç ayağa basan (ben sen o) bi ARA geçiş olduğunu öylesine atıyorum şu an. Bi an için doğru y-ol-da olduğumu varsaysak, demek ki, dördüncü ve beşinci katmanlar için yeni kelimeler gerekecek örneğin H ile başlayan! Kimbilir

Heqi Tong:Konuyla ilgili sizinle bir trajı komik anektod paylaşayım..Dört yaşında ki aydın 🙂 yiğenim,bir gün aniden sinirlenip eline bir terlik alıp, Burada bir konuşan olursa şayet herkesi cezalandırırım dedi. Cezalandırmak mı dememle terliği kafama yemem bir oldu. Fakat ilginç olan bu dört yaşında ki çocuğun diğer çocukların da kafasına terliği patlaktıktan sonra odada bulunan dolaba duvara kanepeye vs. de vurması oldu. Allah allah hadi bizi anladım eşyalara neden vurdun diye sorduğum da ; Onlar da can…Ayrım olmasın demesiydi. Yani bu çocuk zaten hepsini bir görüyor 🙂 İsim verseniz neye yarayacak artık. İnsanın iletişimine müthiş bir etkisi var kelimelerin…Fakat Rusya da bazı kurumlar çocuklara holistik yetenklerini geliştirebilecek eğitimler veriyorlar ve bu çocuklar gözleri kapalı bir şekilde yerin 2 metre aldında ne olduğunu görebiliyorlar…Ya da amerikada bir kadın gözleri kör bir şekilde gazetelerin mürekkeple yazılmış kelimelerinin üzerinden sadece parmaklarını gezirerek okuyabiliyor. Demem o ki iletişimimize araç olan b kelimelere belki de pek ihtiyacımız olmayacak…Sadece kelimelerle düşünen bir varlık için yeni bir yöntem bulmak belki zor olacak…Ama zor yine zaman meselesi. Dünyanın bir ucuna ulaşmak imkansızdı bir dönem şu an maksimum 15 saatiniz alıyor..

Sibel Atasoy Mükemmel bir örnek verdiniz. Paylaştığınız için teşekkür ediyorum. Holistik insan konusunu iki senedir gözlemliyorum ve yazıyorum. Şu an sizin de kullanmış olmanız bi tesadüf değil muhtemelen. Peki “İsimler” olmadığında kişilerin parçacık yönünü ayakta tutabileceğine dair bi fikriniz ya da öneriniz var mı?

Heqi Tong Parçacık yönünü biraz açarsanız sevinirim. Kelimelere sadece hatırlayabilmek ve planlamak için ihtiyacımız var…Geçmişi hatırlamak ve geleceği planlamak için…Fakat hatırlamaya planlamaya ihtiyacımız var mı ondan emin değilim…Yanlış anlamadıysam şayet zaten parçacık yönünün dağılmasına neden olan da bu değil mi? Neydim ne olacağım derken ne olduğumuzu unutmak…

Sibel A: Son yıllarda araştırmallar gösterdi ki (süreç devam ediyor tabi), biz insanlar da tıpkıatom altı yaratıkları gibi iki yönlüyüz; birincisi dalga yönümüz, ki buna ilişkiler- biz bilincidiyoruz. İkincisi ise parçacık yönümüz, ki buna benlik, birey olma bilincii diyoruz. Tarihte insanlar, çeşitli coğrafyalarda ve çeşitli öğretiler yoluyla bazen bir yönümüzü bazen diğer yönümü öne çıkarmaya diiğerini kötülemeye çalışmıştır, kibu hiç şüphem yok ki geçirmekte oldukları evrelerle ilgilidir. Sonzamanlarda insanlar ve coğrafyalar, her iki yönümüzü de tıpkı atomlarımız gibi birbirini incitmeden ve kendiliğinden geçişlerle yaşayabileceğimize dair görüşler belirmektedir. Yani bu konuda seçim yapmak gerekmeyebilecektir. Çünkü hem ilişkiler hem de ben bilinci birbirini rahatsız eden şeyler değil. Kısaca özetlemeye çalıştım

Heqi Tong afedersiniz ben hala bir ogrenciyim 🙂 ve yapamam gereken odevlerim vardi. Ayrim bu durumu zorlastiran tek sey. Otekilestirme durumu yani. Halbu ki baktigim herkes ve her sey benim icin bir ayna. Ben boyle baktigim icin cok karisik gozukmuyor ama takdir edersiniz ki insanlar aynalarada farkli isimler ve ozellikler verdiler. Ic bukey dis bukey. Dev aynasi vs…

Sibel Atasoy Ayna gerçekten de çok yerinde bir metafor ben de zamanında çok faydalandım. Bu arada Jung sizin ayna çeşitlendirmesine şöyle bir destek veriyordu; içe dönük insan, dışa dönük, narsist vs… 🙂 İsimler ve yeni kelimeler konusunda bakalım zaman ne gösterecek, teşekkürler

2 Yorumlar

  1. Turan says:

    Kelimeler dünyayi senin söyledigin gibi “parcalara” bölüyor. Kendini digerlerinden ayri kiliyor. Kendini digerlerinden ayri gören biri senin söyledigin gibi ben merkezci oluyor. Insan kendinin dalga kismaini görebilmesi icin kelimelerin ötesine gitmesi gerektigi kanisindayim. Iliskilerin “gönül” isi oldugu kanisindayim. Tabii ki iki evreyi de birbirinden ayirmak yine kelimelerler olacaktir. Herseyin arasindaki bagi algilayanin sürekli avantajli oldugunu zannediyorum.

    1. says:

      Çok doğru Turan. Ben burada isimlerin gerekli olup olmadığını sorguluyorum, ana konuyu gözden kaçırmayalım 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir