Sibel Her şey müthiş bir hızda olup bitiyor, çoğumuz şaşkınlıkla ve çoğu kez ağzı açık bakıyoruz olan bitene. Yıllardan beridir söz ettiğimiz ve birbirimize müjdelediğimiz yeni enerjinin görünür sonuçları bunlar fakat biz sanki bu gelip geçecek ve eski ağır akan düzenli, uzun vadeli planlar yapılabilen, uygulanan insani alışkanlığımıza geri dönmeyi umuyoruz! Umuyor muyuz? Bilmiyorum içten içe böyle bir beklentimiz olabilir. Bu konuda Kryon şöyle demişti: “İçine girmekte olduğunuz enerjinin, içinden çıktığınız enerjiden çok farklı olduğu inancını tanımanızı isteyeceğiz. Bu birincisidir ve birincildir. Bunu inanç sisteminize o kadar katı bir şekilde yerleştirmek zorundasınız ki, bu andan itibaren yaptığınız her şey yeni enerjiyi yeni normal olarak tanır. O, olduğu şekle hiç geri dönmeyecek ve bu yeni planın bir parçasıdır. Sanki ölmüşsünüz ve daha az olan yerçekimi ile gelmişsiniz ve daha fazla şey yapabilirsiniz gibi. Bu ebediyendir ve bunu tanımalısınız.”
Tanımak ya da kavramak denilen bu birincil öneme sahip eşiği keskin bir kararla geçmemiz gerekiyor, ben böyle anlıyorum. Bu edimi “inancın çimentolanması” olarak tarif etmişti Kryon. Benim se aklıma başka bir örnek geldi az önce 🙂
Hani yeni bir devlet kurulduğunda, o kendi cumhuriyetini ilan eder ya o hesap. Oysa dünya paylaşılmıştır çoktan ve diğer devletler bu yeni devleti pastadan payları azalacak diye uzun süre görmezden gelir, onu TANIMAZLAR! resmen tanınmayan devlet devlet değildir beşeri dünyada. Zaman geçer, geçer ve bir an gelir, bir devlet ya da ikisi bu yeni devletciği TANIDIĞINI ilan ediverir. Bu ne demektir, onunla resmen ilişkiye girecek, elçi gönderip alacak, karşılıklı iletişim protokolleri imzalayacaktır.
İşte bizim de bu yeni enerjiyi bu anlamda TANIMAMIZ bekleniyor.
*