Yapmama eylemi

Hatırlayabildiğm en küçük sibelden bu yana biçok şeyler değişti ancak değişmeden kalan şeyler de oldu. Bunların başında gerek edindiği yeni bilgiler gerekse kişisel deneyimlerini yazılı ve sözlü olarak başkalarıyla paylaşmak için duyduğu zorlayıcı baskı geliyordu.

Özellikle geçmiş zaman takısı kullandım çünkü çevrede gördüğüm (daha doğrusu artık görmezden gelemediğim) işaretlere bakılırsa hayatımın en yaman “yapmama”sının eşiğinde olduğumu anladım.

Başka işaretler de var ancak onları şu an söylemeyeceğim, en bariz olan ise çevremdeki sanal ya da fizik iletişim içinde olduğum insanların deneyimlerini paylaşma konusunda şaşılacak denli isteksiz davranmaları diyebilirim.

Uzunca hayatım boyunca tüm kişisel deneyimlerimi (üçüncü şahıslarla olan bir kaç tanesi hariç-izinlerini almamış olduğum için-) hiç çekinmeden paylaştığım düşünülürse artık içimin tamamen boşaldığını, belki yalnızca bir kabuğa dönüşmüş olabileceğim ihtimalini de göz ardı etmeksizin, ne olduysa oldu, geçti, bitti diyorum 🙂

Şu andan tibaren bir yapmama eylemi olarak hiç bir deneyimimi ne yazılı ne de sözlü paylaşmıyorum.

Ne zamana kadar? Kimbilir! :))) Hayatı tersine çevirmek heyecanlı olacak.

10 Yorumlar

  1. inanılmaz bir derinlik kardeşim, wu wei’desin demek artık. ama gözlerim de dolmuyor değil…

  2. says:

    Umarım işaretleri doğru algılamışımdır kardeşim, aksi takdirde bir filozof için deneyimi anlamlandırmamak eziyete dönüşebilir.

  3. Hightech says:

    Sizin kararınızı okuyunca üzülmedim desem
    yalan olur.
    Özgür iradenizle verdiğiniz karar en dogrusudur.
    Deneyim kendi deneyiminiz.
    Aynı kararı daha önce vermiş biri olarak şunu
    söyleyebilirimki ben birden kesip atmadım.
    Yavaş yavaş azaltarak devam ediyorum.

    İstemeyene, idrak edemeyene zorla seviyesini
    yükseltmeğe çalışmak tepki topluyor ve negatif enerji oluşturuyor.

    Bilgelik yanlızlık getirir.

    Sevgiler ve saygılar.
    oluşturuyor.

  4. Şahin says:

    Büyük Sultan takma kafana tokadan başka bişi.Senin ruhundan beslenen yine beslenecektir.

    SEVGİLER

    1. says:

      Toka bile takamıyorum zaten, hemen baş ağrısı yapıyo 🙂

  5. Turan says:

    Merhaba Sibel,

    sendeki degisimi tam ben de fark etmistim derken bir degisim ile tekrar karsilasiyorum. Kendi acima cok üzüldüm. Senin yazilarini sürekli zevkle okuayan birisi olarak buralarda kalmani isterdim..

    1. says:

      Söyleyecek yeni bişeylerim olursa (yani tekrar içermeyen, yepyeni) herhalde bunu paylaşmadan duramam gibi geliyor:)
      Sen biliiyorsun ondört yıldır şu internet ortamında binlerce yazı, makale ve deneyim paylaştım, elimden geleni yaptığımın iç huzuruyla yola devam dostlarım.

  6. zapata says:

    Yapmama eylemi…

    Sanırım, insanların kendileri ile olan sohbetlerinin daha fazla artmasından kaynaklı olarak, daha fazla kendi kabuklarına çekilmelerinden ötürü deneyimleri paylaşmamaktalar.

    Birde insanlar şartlanmalara olan aşırı derece hassaslıklarından ötürü, şartlamayı en azından bildikleri duydukları, yaşadıkları kısacası hissettiklerini paylaşmayı bırakıyorlar…

    çünkü deneyim denen şeyin sadece kişinin kendi öykümesi içinde yer aldığını kabul ettiğimizde, o halde ne gibi bir saçmalık ne gibi bir deneyim yaşamasının bir başkasına fayda yerine onun özgür hallerini sınırlandırdığını farkedişindende olabilir.

    ya da insanların deneyim denen şeyleri dinlemek yerine kendileri deneyimlemeyi seçmelerinden kaynaklı olabilir.

    yapmama içinde yapmama eylemi, aslında bulunulan halin zıtlığının yapılması yerine, zıtlığının yapılmaması sadece yapan olan halin gene yapan kişi tarafından gözetlenmesi olarak algılamaktayım. bu karışık gelsede sanırım sibel hanım oldukça net bir şekilde anlamıştır demek istediğimi.

    Bir hal vardır, beyin konuşmak ister çözmek anlatmak ister. bir hal vardır, çözülmek ister ama hal olan çözülmek ister, o hal ise, sadece o hal ile sohbet içersinde deneyim paylaşımı eylemsel olarak var olur.

    O halde anlatıp anlatmamak doğrusu yanlışı olduğuna inanmamaktayım , sadece var.

    1. says:

      Deneyimi paylaşan, başkasına faydası olup olmamasını dert etmez, bu paylaşım bizatihi kendi yararınadır, çünkü paylaşırken olaya mecburen ve en azından bir nebze gözlemci konumundan bakma şansı olur. Ve yaşadığı eşi benzeri olmayan deneyim ancak o durumda kişiye öğretici olabilir. Yani kişi kendinden bu yolla öğrenir. Şayet öğrenme işi tamamlanabildiyse o deneyim kendi zihin dağarcığından boşalmış ve öze(tin?) intikal etmiş olacağından, kişide hafifleme etkisi oluşur.
      Kim paylaşır kim paylaşmaz, buna yanlış ya da doğru gibi yargılar getirmek bana düşmez. Üstelik ben yanlışın olmadığını bilen bir türüm 🙂
      Kim ne derse kendine der, kim ne ederse kendine eder.

  7. zapata says:

    İyi seyirler… : )

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir