Türkiye’de hala kelebek var!

Erik KırlangıçkuyruğuAhmet Baytaş ve Evrim Karaçetin’in yazdığı ve Doğa Derneği’nin yayınladığı “Türkiye’nin Kelebek Rehberi” bizleri kelebeklerin yaşadığı saf ve özgür dünyaya yeniden davet ediyor.

 Gözlerimi yumup çocukluğuma gittğimde beni “erik kırlangıçkuyrukları” karşılar. Erik kırlangıçkuyruğu ne mi? Bir kelebek.

Bakın Türkiye’nin Kelebek Rehberi onu nasıl tarif ediyor.

“Erik kırlangıçkuyruğu en büyük kelebeklerden biridir. Bu alımlı tür, soluk sarı renkli kanatlarında zebranınkileri andıran siyah çizgilerinden ve arka kanadındaki uzun kuyruğundan tanınabilir. Diğer kırlangıçkuyruklar da erik kırlangıçkuyruğu gibi büyük, sarı ve siyah desenli, kuyruklu ve gösterişli kelebeklerdir.”

Hatırladınız değil mi? Hele resmine bakınca gözünüzde daha iyi canladı.

Erik kırlangıçkuyrukları benim yaşımdakilerin çocukluğunun ayrılmaz parçasıydı. Sokakta oynarken, denize koşarken, ağaçtan erik toplarken, komşunun bahçesinde kek yerken, onlar arada bir görünür, sonra kaybolurdu. Eski zamanlarda o kadar çoklardı ki, onları yadırgamazdık. Erik kırlangıçkuyruğu ve daha nice kelebek, sokak arkadaşları gibi, oyun gibi, düşüp dizimizi kanatmak gibi hayatın ta kendisiydi.

Bugünse hayatımızda hiç kelebek kalmadı. Sadece biz “yetişkinlerin” değil, pek çok çocuğun hayatında da kelebek kalmadı. Erik kırlangıçkuyrukları, eski zamanlarda kaldı. Sayıları azaldı. Onların yerini, bilgisayar oyunları, şiddet filmleri ve meşgul insanlar aldı.

 Etrafında uçan bir kelebeği gören ve tanıyan insan, o andan sonra ne bir böceği, ne de bir insanı incitemez. İşte tam da bu nedenle, kelebekleri görmek ve gözlemlemek insan olmanın en güzel ifadesidir.

İnsanca yaşayabilmek için bugün yepyeni bir yol deneyin. Doğaya çıkın ve kelebekleri gözleyin. (Milliyet)

 

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir