Önem sırası önemliiiiiii

Don Juan değişim konusunda bir çelişki varmış gibi göründüğünü söyledi. Bir yandan büyücülük dünyası devasa dönüşümleri gerektiriyordu, diğer yandan büyücülerin açıklaması, “tonal” adasının tam olduğunu ve ufak bir nesnenin bile oradan çıkarılamayacağını ileri sürüyordu. O halde, değişim, bir şeylerin yok edilmesi değil, bu nesnelere atanan kullanımın değiştirilmesi anlamına gelmekteydi.
Kendine acıma örneğin. Bundan ilelebet kurtulmanın yolu yok. Adanda belli bir yere ve yapıya sahiptir o, tanınabilir belli bir görünümü vardır. Böylece kendine acıma her fırsatta etkinleşebiliyor. Bir tarihi var onun. Kendine acımanın görünümü değiştirirsen onun önemlilik sırasını kaydırmış olursun. (CC)
Yani ilave/çıkarma yalan, ÖNEM SIRASIna dikkat elAN 🙂

*

Don Juan, doğru yürüme biçiminin bir bahane olduğunu söyler, savaşçı öncelikle parmaklarını kıvırarak dikkati kollarına çekermiş, ardından gözü odaklamadan, doğrudan önünde, ayağının ucuyla, ufuk arasında oluşan yaydaki her hangi bir noktaya bakarak, tonalini gerçekten malumatla doldurup taşırırmış. Tonal, betimlemesinin öğeleriyle bire bir ilişkiyi kesmek zorunda kalınca, kendisiyle konuşamaz, böylece kişi de sessiz kalırmış. Don Juan parmaklarının konumunun önem taşımadığını, yapılacak tek şeyin parmakları alışılmadık  biçimlerde kıvırarak dikkati kolların üzerine çekmek olduğunu ve gözleri odaklamaksızın, sayısız dünya nesnesini onlara anlam yüklemeksizin saptamanın önemini açıkladı. Bu konumdaki gözlerle, olağan görüntüden kaçan ayrıntıların da yakalandığını ekledi.

Ben buna dalgın bakış diyorum, çok öncelerden beri fark etmiştim ve çok sık uyguladım, sadece yürürken değil bişey yapmadan oturmam gereken yerlerde de hemen dalgın bakışa geçmek mümkün.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir