Mahcuriyetten kurtulma sınavı!

Günaydın frekanslar, üzüntünün hakim olduğu bir güne daha adım attık. Maalesef sabahın sevinçli bir haber getirisi yok.
Hava güzel, gökyüzü mavi, deniz sütliman, kuşlar cıvıldaşıyor. Yani hayat devam ediyor. Biz de yavaş yavaş akıntıya kapılacağız biliyorum. Fakat galiba Somadan sonra hiç bi şey eskisi gibi olmayacak, tıpkı 99 depremi gibi büyük bir dönüm noktası hem ülkemiz hem de kişisel olarak benim için. En azından benim hissettiğim demek ki bu.
Uyanır uyanmaz balkona çıktım, içimdeki hüzünle, hiç bişey olmamış gibi devam eden hayata baktım. Birden kafamın içine bir cümle doğdu, adeta ses gibiydi:
“Mahcuriyetten kurtulma sınavı!”
Şaşırdım, kelimeyi tanıyorum ama şimdiye kadar hayatımda bir kez bile kullanmamıştım, anlamı konusunda emin olmak için sözlüğe baktım:
“KANUNLA KISITLANMIŞ EHLİYETLİLER”
Bu anlamı görünce kanım dondu! Şu an bunları yazarken ellerim titriyor.
Göz yaşlarımı tutamıyorum..

Mahcuriyet, tek başına kullanılmamış pek, hep kanuni mahcuriyet diye tamlanmış. Ben buradaki mesajı (resmen vahiy oldu) hukuksal ve toplumsal kültürsel yazılı-yazısız tüm kanunlar olarak anlıyorum.

Üzerine biraz düşününce kendi yaşamımda ailemde izlerini gördüğüm şeylerden ve deneysel bilgilerimden çıkarsadığım anlamlar oluyor şu anda ama bunları anlatmayacağım, her okuyan kendi özgün anlamını bulsun dilerim.

1 Yorum

  1. Mahcubiyet sözü “hicap” sözüyle ilgilidir ve “utanmak” anlamına gelir. Zaman mahcubiyetten kurtulma zamanıdır. Soma kazasında, ki kaza değil cinayettir, sorumlu sahipten hesap sorulmalıdır. Bunun için de sorgulayan müfettişlerin mahcubiyetten kurtulup olayı aydınlatmaları ve gerekeni yapmaları gerekir.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir