Sibel Önceki bölüm için tıklayınız
Kundalini Dönüşümünün Nedeni
Kundalini dönüşümü, beyin ve sinir sistemini bir ışık bedenine yeniden düzenlemekle ilgilidir. Kişiliğin yapısı yeni bir yapı lehine kaldırılır. Sanırım genişleyen ve geliştirilmiş bir sinir sistemi nedeniyle vücutta artan bir titreşim yaşıyorum. Bence verileri işlemek için kendini yansıtma kullanan bölünmüş beyin-beden ve zihni, kendini yansıtma aparatına ihtiyaç duymayan bir şekle değiştiriyor. Mevcut durumda insan beyninin ilkel olduğunu anlamak garip gelse de, eski organizasyon güzeldi, çünkü kendini yansıtma aparatı, bedenin ve zihnin arkasındaki yüksek benliği tanımamızı sağlar.
Vücudum değiştikçe, sinir sisteminde her gün daha ince dallara doğru sonsuz genişleyen bir fraktal gibi yeni devreler yapılıyor. Milyarlarca yönde genişleyen sinir sistemi yollarının bir Labirenti gibidir. Cildimin dış tabakası değişirken, uyuşma, karıncalanma, kaşıntı hissediyorum. Daha derin bağdoku katmanları değiştiğinde, vücut daha elastik hissediliyor. Beyin değiştiğinde değişmiş bir bilinç halim var ve ses tonlamalarını duyuyorum, ışık çakmaları görüyorum. Bir enerji devresi güçlendirildiğinde veya ana sinir yolu boyunca oluşturulduğunda, her türlü sinir semptomu hissedilir. Kundalini dönüşümü devam ettikçe, duyularım daha keskin hale geldi ve sezgisel yeteneğim yükseldi. Sık sık üçüncü gözüm mesajlar duydu, vizyonları ve canlı hayaller vardı. Bu bilgi dönüşümde bana rehberlik etti.
Omurgayı Yeniden İnşa Etmek Ve Vücudu Elastikleştirmek
Gördüğüm kadarıyla, kişiliğin yapısı, vücuttaki iki beyinli programlanmış zihin, her yerde enerji akışını engelliyor. Kişilik dokuması, sabit ve esnek olmayan bir programda tutsak kalan büyük miktarda enerjinin eseridir. Bence kişilik kordonunda bulunan enerjinin çoğu, yetişkinliğe doğru büyümemiz sırasında oluşan iskelet hizalaması nedeniyle yerinde tutuluyor. Kemik en derin ve en yoğun dokudur ve vücuttaki en enerjik titreşimi tutar. Dengesiz kranial, sakral ve spinal hizalamalar yaygındır; hiç kimse mükemmel iskelet hizalamasına sahip değildir.
Eklemlerde, omurgada ve sütürler arasında kilitlenen enerjiyi serbest bırakmak için bu alan gerilerek açılmalı. Gergin olduğunda, nöromüsküler kavşaklar artar ve sinir enerjisi beyin ve vücut kasları arasında daha kolay akabilir. Kasların gerilmesi vücudun çalışma şeklidir. Kundalini dönüşümünde, germe, iskelet hizalaması ile tutulan enerjiyi serbest bırakma amacına sahiptir. Bazı eklemler, omurlar, kafatası sütürleri ve sakrum sütürlerinin açılması zor olabilir. Kundalini dönüşümünü anladığım kadarıyla, tüm kemikler ve dokular açık (tıkalının karşıtı) olacak, çünkü kişilik dokuması için kilitli kalan tüm o müthiş miktarda enerji geri kazanılmalıdır.
Kundalini dönüşümü başladığında, bu engellenen alanlar yavaş yavaş açılır ve onlardan enerji salınır. Serbest bırakılan enerji, beyni yeniden düzenlemek ve bu enerji bloğunu oluşturan programı kaldırmak için kullanılır. İskelet hizalamasından tutulan vücuttaki enerji blokları, spontan esnetmelerle salınıp bırakılır. Dönüşüm devam ettikçe, omurga yeniden inşa edilir ve vücut gevşer. Gelişmiş sinir sistemi nedeniyle vücut giderek daha elastik hisseder.
Dönüşüme Egemen Olmak
Kundalini dönüşümü, yüksek benliğime güvenmeyi öğrendiğim için nasıl bağımsız olacağımı öğretti. Sanırım bu dizginleri ellerime almayı öğrenmek için gerekli bir adımdı. Kendimi yeniden yaratarak bir yaratıcı olmayı öğreniyorum. Bunları öğrenmek için yüksek benliğim tarafından yönlendiriliyorum.
Kundalini dönüşümü ile yapmak zorunda olduğum ana çalışma, bedenimde çalışan güçlü kundalini kuvvetlerine nasıl teslim olacağımı öğrenmekti. Işık bedenle ilerlemeyi, vücut kontrolümü bırakıp yüksek benliğime güvenerek daha orantılı şekilde sürdürdüm.
Herkesin bu yolculuğa tek başına gitmesi gerektiğini hissediyorum çünkü sadece kişiliğin yapısı olarak gerilim altında tuttuğumuz enerjiyi serbest bırakabiliriz. Kişilik yalnız hissetse de değiliz sürece teslim olduğumuzda, yüksek benlik konuyu devralır ve tam olarak ne yapacağını bilir. Yüksek benliğimiz evrensel bilinçle yakından bağlantılıdır, bu yüzden evrenin bilgeliği bizim emrimizdedir. Manevi yolculuğumuzda nerede olursak olalım, yapabileceğimiz en önemli şey teslim olmak ve yönlendirildiğimize güvenmektir.
MARY E. (BETSY) RABYOR’un Işık bedenimiz isimli kitabından özet tercümeler, kaynak belirtmeden kopyalamadığınız için teşekkürler (sa)
devam için tıklayınız
[…] Önceki bölüm için tıklayınız […]