Kıyamet- Kıyam et

Dün gece kıyamet konusunda ve başka bazı konularda arka arkaya vizyonlar gördüm. Bunları anlatmanın bir yolunu bulmaya çalışacağım. Görüntüleri anlatmak bana hep zor gelmişse de unutmak istemediğim için (hiç olmazsa kendime hatırlatacak simgelerle) iz düşmek isterim.

Kıyamet bana nedense tarot destesindeki mahkeme kartını anımsattı. Üşenmedim kartın anlamını okudum;

“Mahkeme kartının kelime anlamı olarak genelde yanlış anlaşıldığı ve son mahkeme yani cezalandırma, lanetlenme, korku ve endişe gibi anlamlar çıkarıldığı görülmektedir. Oysa bu kartta görülen diriliş (yeniden doğma), daha önceleri saklı veya başka şeylerin altında kalmış olanın kurtuluşu anlamındadır. Gerçeğin, Tanrısal olanın, karanlık derinliklerden kurtularak gün ışığına çıktığını gösterir. Kartın tamamen olumlu yorumlanması gerekir.Kendini bulmak veya değişim sürecinin olumlu tamamlanması için atılan önemli adımı simgeler. Daha güncel olarak bu kart, tüm dertlerden ve endişelerden, gereksiz çekingenlik ve utançtan kurtuluşa işaret eder. Ayrıca bu kartın ışığı altında gerçekleştirmeyi düşündüğümüz bir olay sayesinde kısmetimiz olan hazineyi bulacağımızı gösterebilir.”

Mahkeme kartının yorumu gördüğüm kıyamet vizyonuna şaşırtıcı ölçüde benziyordu. Ya da ben zaten uydurma konusunda uzmanım :)))

Görüntü şöyleydi:

Kıyamet de bütün diğer kavramlar gibi tamamen şematik olarak önceden hazırlanmıştı. Olası bütün sebep ve sonuç ilişkilerine göre hesaplanmış potansiyel kıyamet senaryoları, bir daire biçiminde (bir noktadan çıkan yelpazeleri andıracak biçimde küre oluşturuyordu) halihazırda şu anda vardılar. Ve hepsi uygulamaya konmuştu!

İnsanlar kendi g-örme kapasiteleri oranında bu senaryoların birinin içine girmişlerdi ve onu yaşamaktaydılar. Burada ilginç olan, her insanın hayal ettiği/yaşadığı/yaşamak üzere olduğu kıyamet senaryosunun biricik olasılık olduğunu sanmasıydı. Bu beni şaşırttı ve güldürdü.

Birbirine yakın senaryolar üreten insanların hemen yakınındaki, kendininkine fazla ters düşmeyen diğer senaryoyu hayal meyal farkettiğini görüyordum.

Vizyona bakarken sevinçle şunu farkettim; kıyamet; dinlerin, bilimin, mistiklerin, bilimkurgucuların bize olacağını söylediği biçimde felaketler sinsilesi şeklinde olmayabilirdi. Elbette bu ihtimal vardı, her türlü felaketli kıyamet senaryosu da hazırlanmış ve şu anda uygulamaya dahil edilmişti ancak asla tek ihtimal değildi! Bunu farketmiş olmanın beni ne kadar sevindirmiş olduğunu, nasıl hafifletmiş olduğunu sanırım anlayabilirsiniz. Oturup sevinç gözyaşları dökesim geldi.

Dünya adına ve bütün insanlar ve bildiğimiz, bilmediğimiz kainat ve tüm yaratılmış olanlar adına bir müjdeydi bu.

2005.Günlükten

Anasının Karnından dizisi

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir