İlgi çekici başlıklar

İnteraktif Bir Dünyada Yaşamaya Hazır mıyız?

İnsan tarih boyunca üretimde bulunmuştur. Demiri ehlileştirerek silahlar, toplar dökerek fetihler yapmıştır. Bitkileri çözümlemiş, yaralarına merhem etmiştir. Gökyüzüne bakarak evrende yerini aramış, doğaya bakarak dünyada kendini tanımlamaya çalışmıştır. Yalnızlığını gelişen hayal gücüyle kuşatmış ve ortaya imgeler, ideler çıkarmıştır. Somutun sıradanlığı karşısında cazibeli hayaller inşa etmiştir. Görüldüğü üzere üretiminin odağında hep değişen şartlara uyumlu olarak kendini tanımlama ihtiyacı vardır. Çünkü, insanın ürettiği meta mutlaka kendine benzer. Bir de anlatma ihtiyacı vardır kuşkusuz.
Macera daha yeni başlıyor, süreci ve şu an gelinen noktayı anlatan bu güzel yazıyı okumanızı dilerim. Tabi vaktiniz varsa!

*

Yılmaz Özdil’in bir yazısında, kuşaklar dizilimi ve onların özelliklerine değinilmiş. Toplum böyle bir şey.
Devinim halinde sürekli gelişiyor, farklılaşıyor, alışkanlıklar beğeniler istekler beklentiler davranışlar değişiyor.
Geçenlerde ben de bu minval üzerine bir kısa saptama paylaşmıştım. Sınıflamalar her ne kadar eksik olsa da okuyup kendiniz, çevreniz ve tanıdıklarınızla ilgil değerlendirdiğinizde yazı içeriğindeki sosyolojik olgunun isabetli olduğu sonucuna varabilirsiniz.

Savaşlar, ekonomik değişimler veya önemli teknik gelişmelerin etkisiyle belirli yıllarda doğan gruplara ayrıcalık da getiriyor doğal olarak. Bunlar toplumların sosyolojik yapılaıyla ilgili çalışmalar. Şüphesiz ki istisnalar; vaktinden önce gelenler ve vaktinden sonra gelenler olacaktır :)))

*

Aklıma şöyle bir soru takıldı:
Örneğin bir filmi alıp ses frekanslarının ortalaması alınsa, bu rakam ısı cinsine dönüştürülebilir mi?
Böylece bir filmin ya da şarkının kaç derece olduğu söylenebilir ve böylesi yaklaşımlardan amaca göre değişen bazı istatiksel sonuçlar çıkarılabilir
*

Benim müziğim ne? Hayır hayır sevdiğim müzik değil kendim olarak yayınladığım müzik!😀

Tam yukarıdaki soruyu sormuştum ki bir de şöyle ilginç bir araştırmayla karşılaştım :

Dünya genelinde kendi çalışmalarına benzer çalışmaların yapıldığını dile getiren Elif Bozlak, Ancak DNA mutasyonları kullanılarak kişiye özel bir müzik ve görsel çıkarılmasına daha önce rastlamadık. Bu çalışmamızın ilk olduğunu düşünüyoruz. Kromozomların boylarını ayrı ayrı gitar teline eşitleyerek frekans değerlerine çevirdik. Sonrasında bu frekans verilerinden üzerine farklı sesler ve görseller, animasyonlar oluşturduk. dedi.DNA’daki mutasyonların hastalık anlamına gelmediğini, bunların kişiye özgü olduğunu dile getiren Bozlak, Amacımız eğlenceli ve dikkat çekici yöntemlerle DNA’yı öğretmekti. Bunun için anket çalışmaları yaptık. İkiz insanlarda bile mutasyonların olduğunu bizim projemiz çok kolaylıkla öğrencilere gösterebiliyor. Bunun için öğretici bir çalışma oldu. değerlendirmesini yaptı.Bir kişi gelse benim de müziğimi çıkar dese çıkarabilir misiniz? sorusuna Elif Bozlak, Biraz zaman alır ama çıkarırız. Biz kendi çalışmamızda, farklı insanların yayınlanmış DNA verilerini kullandık. yanıtını verdi.

ODTÜ araştırması

*

Muhafazakarlığın her gün tanımlı/güvenli bir sabaha uyanmanın bekçisi olduğunu anlayalı 30 yıl oldu. Hak veriyorum, teşekkür ediyorum. Sadece ve sadece; YENİ için minik bir vasistas pencereyi açık tutmanızı rica ediyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir