İkna

DJ şöyle der. “Sana yaşattığım her şey, bütün gösterdiklerim, gördüğünden fazlası olduğuna ikna etmek içindi. Kimsenin bize büyücülük öğretmesine gerek yok. Zaten öğrenecek bir şeyde yok. Bize gereken, burnumuzun dibinde sonsuz erkin var olduğuna bizi ikna edecek bir öğretmendir.

**

Castaneda “Bu olanlar bir açıklama getirmeli miyim?” diye sorar.

Don Juan tabii diyerek devam eder. “Zihnini sağlam tutmak senin görevin. Savaşçılar kafalarını duvara vurarak zafer kazanmazlar; duvarların üstünden geçerek kazanırlar. Savaşçılar duvarların üstünden atlarlar; onları yıkmazlar.”

**

Don Juan, “Öncelikle, senin yaptığın gibi her şeye çok ciddi yaklaşmak ölümcül bir yanlıştır. Alışılmadık olaylarda karşılaştığımızda hiç durmadan yinelediğimiz, üç kötü alışkanlığımız vardır.
Birincisi; her ne olursa bunu görmezden gelir hiç olmadı sayarız. Bu bağnazların yoludur.
İkinci olarak; olanı göründüğü gibi kabullenir, ne olup bittiğini biliyormuşuz hissinse kapılırız. Bu da Softa’nın yoludur.
Üçüncüsü de olan biten bizi baskı altına alır. Çünkü ne görmezden gelebiliriz ne de kabullenebiliriz. Bu da aptalların yoludur. Senin yolun bu mu acaba?
Birde dördüncü yol vardır, en doğru olanı; savaşçının yolu. Bir savaşçı hiç bir şey olmamış gibi davranır, çünkü hiçbir şeye inanmaz, ama her şeyi de görece değeriyle kabullenir. Kabullenmeden kabul eder, görmezden gelmeden görmezden gelir. Hiçbir zaman biliyormuş gibi, hiçbir zaman da hiçbirşey olmuyormuş gibi yapmaz. Altına yapacak kadar korksa bile denetimi elden bırakmaz ve böyle davranmakla, takıntı ve kaygılarını yok eder” der.

Dikkat ederseniz “alışılmadık olaylarla karşılaştığımızda” sözüyle başlamış. Yani kerteriz konusunda söylediğim liman dışına çıkma durumlarıdır bunlar. Yoksa alışılmış-öğrenilmiş babasına (gemilerin karaya bağlandığı baba) bağlı olduğu yerdeyken, insan her şeyi biliyormuş zanneder kendisini, çok normaldir. Alışkanlıkların terk edilmemesi durumu zaten ölümü beklemektir. Neyse ki sistem kendi handikabının çaresini de programa dahil etmiştir; kaza/şans denilen opsiyon, bu bağdan gönlümüz olmaksızın kopmamızı sağlar! (Matrix programına Neo’nun en baştan eklenmiş oluşu gibi)

Elvan E Kader kelimesini özellikle mi kullanmadınız? :))

Sibel Atasoy Yoo kader kelimesi gerekmedi 🙂

Sibel Atasoy Fark edeemdiğim bir şeyi lütfen hatırlatın Elvan hnm, belki gözden kaçırıyorumdur. Ki zaten burada bunca paylaşma çabalamamın (ben zaten kendi adıma bunu yapıyorum) altında, göremediklerimin sizlerden kaçmayacağına dair beklentim yatıyor biraz da

Elvan E Matrix programında Neo nun eklendiği sahneden bahsedince, otomatik olarak kaderinde kahin olmaklığının varlığı sahnesi geldi aklıma Sibel Hanım..Biraz karşılaştırmalı ilerliyorum.Serbest düşüş veya salınımın teminatı olanlardan birini kader olarak görüp görmediğinizi merak ettim sadece?Bir durum anlatmak için bazı bileşenleri geçici olarak gizlemek velinimetlerin kullandığı bir yöntemdir de aynı zamanda..

Sibel A: bunu nasıl açıklasam! Şu an tek zaman olduğundan, eğer kahin olmaklığı görmek için matrix dışına çıkabilip bakmışsan onu görebilirsin velakin bu bir kader değildir, çıkıp başka bi şey de görebilirdin. Kader her an güncellenir. Neye göre? insan özgür iradesinin aldığı kararlara göre.Yani özgür irade ve kader, tavuk yumurta döngüsünün dik alasıdır :))

**

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir