Savaşçı küçük tirana yenilirse ne olur?

Ufak Tiranın işlevine geçmeden önce onun kavramsal anlamına tekrar göz atmakta yarar var:
https://sibelatasoy.com/?p=3308

Savaşçı küçük tirana yenilirse ne olur?

Ya kendilerini yeniden toplarlar ya da bilginin peşinden gitmeyi bırakıp yaşamlarının sonuna kadar ufak tiran saflarındaki yerlerini alırlar.”

Bence hayatın çift kutupluluğunun özü, Don Juan’ın bu cevabında kolayca görülebilir:
Kendini toparlayamadıklarında neden otomatikman Ufak Tiran safhına geçmiş oluyorlar?

Çünkü “kendini toparlayamamak”, kendine acımak ve bu duruma düşmesine neden olan kişi ya da olaya nefret duymak anlamına geliyor. Böylece insan AN’dan dışarı düşmüş olur artık sadece yenilgisinin acısını çıkarmak üzere yaşamaya başlar, böylece savasçıların en büyük yardımcısı UFAK TİRANa dönüşmüş olur.

Kendini toparlayamamış bu insanlara dışardan baktığınızda, kendileriyle ilgili değillermiş  de toplumu düzeltmek ya da daha yüce amaçları oluşturmak için kendilerinden vaz geçmiş görüntüsü yaratacak şekilde; şikayetçi, duyuları her an yanlışları seçen ve nefretle dile getiren kişiler görürsünüz. Sadece kötülüklere odaklanarak, çevrelerindeki insanların minik minnacık tiranları haline gelirler.
Bazıları nefretlerini öyle geliştirir ki, ufak tiran olmayı bile başarır. Onlara “kendine hizmet” yolunu seçmişler deniyor (  https://sibelatasoy.com/?p=769 ) fakat varlıkları ile gerçek görücüler yetiştirdiklerini pek kimseler fark etmiyor.
Fark etmeyenler pişmektedir, bir bilgi insanı olma yolunda ilerlemektedirler.

Kendine ya da başkalarına hizmet, aslında birbirlerinin işlevlerini gören iki aşıktırlar.

1 Yorum

  1. […] Eğer kendi kendini hemen bugünden çarmıha germezse, dünün kahramanı yarının tiranı olur. (Bakınız Ufak Tiran) […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir