Rüya Kampı katılımcılarından Yorumlar-2

Üçüncü Rüya Kampı katılımcısıydım.Sibel Atasoy ile olmak yine çok keyifliydi.Diğer iki katılımcı arkadaşım da harikalardı.Sanırım bunu hep söyleyeceğim,şemaya aşık oldum!!! Şema,dağınıklığı toparlamak gibi hissettirdi bana.Kendiliğinden bir rüya yorumcusuydum zaten,sürekli balık tutmak beni yormaya başlamıştı.Şimdi balıklarını nasıl tutacaklarına aracılık edeceğim.Kızımın uzun metrajlı film tadında ki rüyalarını analiz edeceğiz.Dün akşam en kısa rüyasını çözdü..yarım sayfalık bir rüya sayfalarca analize ulaştı.Rüya deyip geçenlerden olmadım,özenle dikkat verilmeyi hakkediyor rüyalarımız.Dilini anladığımızda,kişi kendi özüne yine kendisiyle ulaşıyor.Yemek yemeyi çok seven biri olarak,nefis yemekler yemek..harkulade dingin,doğa anamızın kucağında olmak da ayrıcalıklıydı.Tekrar içten teşekkürlerimle:)))

İnce eleyip sık dokumak’ derler ya..Tam bu nedenle denemeden sınamadan tavsiye etmem.Bilinçaltının,bilince ulaşmasını sağlayan kişiye özel sembelleri anlamak,kendinden saklanmak,ama sonsuz bir sabır ve sevgiyle ona ulaşmanı bekleyen ÖZbeninle buluşmanın en kolay yolunu anlamak.Rüyaların dili…Gönül rahatlığı ile arkadaşlarıma tavsiye ediyorum.

İlkay Yılmaz

*

Beyin Penatrasyonu.

……Kafam – metal plaka –delik –vajinam –trak –bırak –seks –kafa –hemşire – delik-arkadaşım ,

kısaca Rüyam arkadaşlar .

Rüyama hoş geldiniz .

Arkadaşım Fatma ve kızı beni yıllar sonra o kadar güzel karşılıyorlar ki Rüyamda , mutluyum . Fatma esmer çok cömert iyilik dolu bir kız benim liseden arkadaşım . Kızı 17-18 yaşlarda tombik , egoist sevgiliyi dehledikten sonra ben seni unuttum , sevmedim elimi sallasam ellisi tarzında yazılar yazan ama asla eski sevgilisinden vazgeçemeyen ,nefretle karışık sevmeye devam eden bütün ilgisi ve aklıyla hala o ilişkiyi yaşayan bir genç kız . Yakında hemşire olacak .

Bana Aaa ..senin kafandaki ne öyle ? diyor . Metal bir Plaka üstüne , kafamın sağ ön kısmına bir pil yerleştirilmiş . Kafamdan çıkarıyor o şeyi . Canım acıyor . Son Plakayıda ben çıkarmaya çalışıyorum ama acıyor .çıkarmıyorum . Ben bir kaza geçirmişim tedavi ederken o aptal hemşire kafama bu metal şeyi yerleştirmiş benden habersiz . Kızıyorum . O kadar mutlu bir buluşmayı böyle bozduğu için beni tedavi eden hemşireye kızıyorum . Rüya burada bitiyor ..

Ve Rüya Kampı gerçeğim .

Yoğun işten yakamı kurtarıp Karamürsele 3 saatte varıyorum . Orda her şey yeterince , hava –deniz –havuz vs . Karamürselin eni kesinlikle Sibel . Yani Aşçı , Yazar ,Rüya görüşmeci , Bakcı , bilge , kahin , çılgın ,genç ,üstat aklıma gelmeyen başka vasıfları var elbet . Onlarda sırasını bekliyor Yeniden Doğan olarak çıkmak için . Neyse sıra benim rüyaya geliyor çözümleme için .

Rüyanın çözülüşü ,benimde ağzımın açık kaldığı o anlar .

Rüya benim 17-18 yaş hayatımın TRAK! Diye durduğu benimde BIRAKtığım zamanları . Hayatımı yalpalatan TACİZ ! olayı sahnede .
Esmer türbanlı kadın yani Fatma gerçekte annemi temsil ediyormuş. Onun tombik egoist ,tripli kızıda benim .
Kafam , kafa değil siyah bir daire adeta – kara bir delik . Kafam kafa değil de, ne o zaman ? Vajinammış meğer .
Metal Plaka ve çıtçıtlı parçasıda beni taciz eden adam ,çünkü o adam ağır metal sanayi fabrikatörlerinden biri .
Beni taciz etmesinden sonra , derhal vajinamı İPTAL edip kafama taşımışım o bölgeyi. Neden bu kadar çok kitap okuduğumu (kafama soktuğumu ) şimdi anlıyorum .
Kitaplarımı vermekteki gönülsüzlüğümü , almaktaki doyumsuzluğumu şimdi anlıyorum . Vajinamla alacağım zevki kafamla almaya çalışıyorum çaresizce .
Yani kırkgün beni ıslatıp ıslatıp dövseler aklıma gelmez.
Birde ben tacize uğradığım o yaşlarda Marmara Hemşirelik kazanmıştım .
Rüyada beni tedavi eden kızdığım aptal hemşirede benim üstüne . O metal plakayı kendi ellerimle kafama çivileyende benim .

Rüya mesajını Sibel ve diğer arkadaşlarımın sayesinde verdi ve çözüldü .

En altı üste bağlayıp bundan zevk almaya çalışmışım yıllarca . Hatta itiraf edeyim zevk de alırdım aslında
Şimdi ilk yapacağım şey dikey formdaki kapalı kitaplığımı dağıtmak ve saçmak .
Herkesin kitaplığı enine doğru ve duvara yayılmış durumdayken benim kitaplık dikey ve kapalı . Düşün artık.
Vay anasını .. Kafaya bak yaa.! iyi dayanmış bunca yıl .
Çünkü zor sayılacak bir işim var onu iki kere yordum ben .

Tabi ki bundan sonra Sezarın hakkı Sezara gidecek . 😉

Yani Rüya Kampı harikaydı benim için . Gelecek olan nimete kendinizi açarsanız , teslim olursanız , yeniden doğmayı kabul ederseniz . Doymuş ve yarı sarhoş ayrılırsınız Kamptan .
Hatta ben ve yol arkadaşım kısmen gerçek yaşama uyumda bizi çok güldüren bir gecikme yaşadık . Bir tür arafa girdik .
Zaten girmeliydik çünki o kadar açılımdan sonra gerçek hayatın hipnozuna girmek hakkaten vakit alırdı .

Hayatın muhteşem eşzamanlılığına guruptaki arkadaşlarınızın tamda ihtiyacınız olan durum ve yer içinde görev aldığına hayretle şaşıracaksınız . Human Design sizin kullanım kılavuzunuz , Rüyalarınızda sahip olduğunuz bu yaşamda onu revize etme Yeniden Doğma şansınız . BAK!lar ise her türlü arka plan verilerini size açık eden bir sistem . Kendime ve başkalarına derinden bakma , anlama ve değiştirme gücü verdi bana bu kamp .
Hayatı beklettiğiniz yeri bulmak ve devam etmek için harika bir fırsat.

Ve Sibel harika biri . Ne kadar çalışkan olduğunu kendim gibi biliyorum artık .
Tekrar gitmeyi yeni insanlarla tanışmayı , mevcut arkadaşlarla çözümlemeye devam etmeyi istiyorum .

Şimdi Rüyan hayırlı olsun dendiğinde , aslında hayretin bol olsun da dendiğini anladım .

Hayret Makamında kalın dostlar .. O zaman yeniden doğma şansınız olur . Tek şartla, vazgeçmeyi de bileceksiniz vakti geldiğinde ..

E.Y.

*

“Ama ben havlayan köpeklerden korkarım.” dedim. Çünkü rüyamdaki bilge bana “Sevgini vererek onlara yemek vermelisin” demişti.
Tüm yaşamım boyunca havlayan köpeklerden hep korktum. Sibel’in Rüya Kampı’nda bu rüyamı analiz ettik. Havlayan köpeklerin yaşamımda bağıran, sinirli, agresif insanları temsil ettiğinin farkına vardım. İlki babamdı. Bu rüyadan önce babam benim okuduğum kitaplara merak sarmıştı ve bana sorular sormuştu. Rüyada da ben yemek vermiştim bi köpeğe ve sevgimi de..
Şimdi artık havlayan köpeklerden korkmuyorum ve onları seviyorum,babama rahatça yaklaşıyorum;babam da bana:D
Sibel Atasoy ve Rüya Kampı sağolsun:D

Pembe Sineklikli Babam
Balkondayım, içeriye bakıyorum;babam elinde pembe sineklikle sinekleri öldürüyor, bizim için..Elinde artık pembe sineklik var…
Önceden ise elinde şiddet vardı,tehdit vardı,hırs vardı.. Hatta ezme, bastırma da vardı..
Sonra ben ilk başta kişisel gelişim yolculuğuma başladım, ardından da bütünlenme yolculuğuma..Bu yolculukta şimdilik son durağım Sibel Atasoy’un Rüya Kampı.. 2 defa katıldım ve babamın elindekiler birden değişip pembe sineklik haline geldi ve sadece bizim için..

Şenay Karakaş

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir