Piyangodan ne çıkarsa onun rüyası

Uyanmış iniyor rüyanın öte yakasından aşağı.
Victor Hugo

… Özgür irade duygusunun yitirilişiydi bu tehlike. Olanı inkar ettikçe, olmayanın pençesine düşerdi insan, boşluğu doldurmak için hep birden üşüşen zorlantıların, fantazilerin ve dehşetlerin pençesine düşerdi, bunu biliyordu.
Ama boşluk oradaydı.Bu hayat gerçeklikten yoksundu; yaratmaya hacet olmayan yerde yaratan rüyanın kumaşı epriyip gitmiş, delik deşik bir şeye dönüşmüştü. eğer var olmak buyduysa, o boşluk belki çok daha yeğdi. Bu canavarlara ve aklın ötesindeki kaçınılmazlara boyun eğecekti. Eve gidecek, hiçbir ilaç almadan uyuyacak ve piyangodan ne çıkarsa onun rüyasını görecekti.

*

.. Mevcut haliyle bütün dünya benim tarafımda olmalı, çünkü onun büyük bir kısmını da rüyamda görerek bizzat yarattım. Eh aslına bakılırsa o da pekala benim tarafımda. Yani ne de olsa ben onun bir parçasıyım. Ondan ayrı bi şey değilim ya. Yeri arşınladığımda yer benim tarafımdan arşınlanıyor, havayı soluduğumda onu değişiriyorum, dünya nasıl benimle bağlantılıysa ben de her şeyimle sonuna kadar bağlantılıyım onunla.

*

“Bilinç altından korkma sakın! Kabuslarla kaynaşan karanlık bir lağım çukuru değil o. Hiç alakası yok! Sağlığın, hayal gücünün, yaratıcılığın pınarıdır bilinçaltı. Bizim adına ‘kötülük’ dediğimiz şey uyugarlığın, onun kısıtlamalarının ve baskılarının bir ürünüdür asıl; bunlar kişiliğin kendini özgürce, kendiliğinden ifade etmesini engeller.”

*

“Gerçekliğin ruhumuz bile duymadan belki de sürekli değiştiriliyor, yineleniyor olduğunu-ama bizim bunu bilmediğimizi, bu bilgiye yalnızca rüyayı görenin ve rüyadan haberdar olanların vakıf olduğunu düşündünüz mü hiç?”

Ursula Le Guin X rüyanın öte yakası

*

“Bir yıldız için  nebula neyse düşünce için o olan gündüz düşü, uykunun yanı başında konuşlanır ve uykunun sınırı olarak onunla yakından ilgilidir. Yaşayan saydamlıklarla dolu bir atmosfer: İşte bilinmeyene bir başlangıç. Ama onun ötesinde Mümkün Olanlar Diyarı uzayıp gider, hem de uçsuz bucaksızca. Başka varlıklar, BAşka gerçeklerdir orada olan. Doğaüstü bir yanları yoktur, sonsuz doğanın esrarengiz devamıdırlar yalnızca… Uyku Mümkün Olan’la temas halindedir, ki ona olası olmayan deriz.Gecenin dünyası bir dünyadır. Gece gece olmaklığıyla bir evrendir. … Bilinmeyen dünyanın karanlık şeyleri, ister hakiki iletişim yoluyla olsun, ister uçurumun erişilmez uzaklıklarının hayali bir büyüteç altında büyümesi yoluyla olsun insana komşu oluverirler… ve uyuyan kişi, tam olarak görmeden, hepten bilinçsiz de olmadan bir anlığına o yabancı hayvansallıkları, tuhaf bitki örtülerini, korkunç ya da parlak solgunlukları, hayaletleri, maskları, siluetleri, çok başlı yılanları, karambolleri, aysız ay ışıklarını, muğlak mucize bozumlarını, karanlık derinliklerde serpilip büyüyenleri ve ortadan kaybolanları, gölgede süzülen şekilleri- adına Rüya Görmek  dediğimiz ve aslında görünmez bir gerçekliğin yakına sokulmasından başka bir şey olmayan bütün o gizemi görür. Rüya Gece’nin akvaryumudur.”

Victor Hugo

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir