Not Tutun

Not tutun, bu ihtiyari değil hayatidir.
Aklınıza takılanı veya fark ettiğiniz yeni bi şeyi ya da aldığınız bi hazzı, gördüğünüz dikkat çekici herhangi bi şeyi, bi kenara yazın. İstemezseniz detaya filan da girmeyin, sadece sonradan olayı size anımsatacak küçük ipucu kelimeleri olsun. Altında mutlaka tarih olsun.
Kendi izini sürmeden olmaz… Hem anda kalıp hem de farkındalık alanını artırmak disiplin ve kararlılık ister. sa

**

“Aldırdığını söylüyorsun. Aslında aldırmıyorsun.”
“Burada seninleyim. Bu durum aldırdığımı göstermiyor mu?”
“Hayır. Olan şey senin nagualden hoşlanman. Kişiliği seni aşırı etkiliyor. Ben de öyleyim. Bundan önceki nagualden aşırı etkilenmiştim. Kendisi mümkün olan en karşı konulmaz büyücü idi.” (Tıklayınız)

Diyor Florinda ve çok haklı. Bakın ben bunu nasıl görüyorum?
Bir fikre kapıldım sananların çoğu aslında onu beyan edenin kişiliğine kapılmış oluyorlar tıpkı gezegenimizin Güneşin cazibesine kapıldığı gibi! Ve başlıyorlar onun yörüngesinde dönüp durmaya… Dön baba dönelim.
Oysa fikrin cazibesine kapılsa idik, -ki fikir eninde sonunda özgürleşmeye dayanır- kendimiz birer yıldız olabiliriz ve kendimize has bi yörüngemiz hatta değişebilen yörüngelerimiz olur. Belki o zaman tehlikeli olur çarpışabiliriz diyenler olabilir, ben de kuşları örnek gösteririm hiç bi şekilde çarpışmıyorlar, radarları çok güçlü. Demek kimesele radarlarımızı güçlendirmekte, haksız mıyım?

Birinin -ona bi kamyon diyelim- arkasına takılıp -bisikletliler yapar örneğin- bir yokuşu çıkmak, ya da bi süre dinlenerek yol almak iyidir, şartlar uygunsa tabi ama bunu kesin çözüm olarak görmek bana göre yanıltır. Kişi, o kamyona yutulmuş olur. Ya da Kamyon düz yolda hızlanınca tutunanı fırlatıp atar (akıllıysa) :))))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir