Muhafaza etmekle ilgili

Muhafazakarlık, adı üstünde muhafaza etmekle ilgilidir; mevcutları olduğu haliyle elde tutabilmek çabasıdır. Fakat elde bi çok şey var! Dolayısı ile insanlar farklı şeyleri elde tutmaya çalışırken birbirlerini farklı şey yapmakla suçlayabiliyor 🙂 Ben de nerdeyse her çocuk ve genç gibi, mevcut her şey yıkılsın isterdim çünkü bunların bizi sınırladığını, ayağımızdaki demir balyozlar olduğunu hissederdim. Böyle hissetmemiz de çok normaldi çünkü bir çocuk hele bebek Don Juan’ın deyimiyle nerdeyse nagualdir, yani sonsuzluğun dünyadaki temsilcisidir henüz düzenin limitlerine sıkıştırılamamıştır. Bu çocukluk hissiyatı son derece doğal bir şey ancak yaşı büyüdükçe bunu anılarla besleyip düzen karşıtlığı ve düzensiz yaşamın mümkün olacağına dair inanç geliştirmenin beyhudeliği de ortaya çıkıyor. Her devrim hareketi eski ya da beğenmediği kural ve kanunları değiştirip -çoğu farkında olmadan- yeni düzen kuralları getirmişler ve bu kez kendileri onu muhafaza etmeye çabalarken kendilerini halen anarşist olarak zannetmeye devam etmişler 🙂
Bu bir ikilem gibi görünse de aslında değil. Her zaman söylediğim gibi tüm sistemlerin keyfiliğini bir kez hazmettiğinizde, muhafazakarlık ve devrimciliği nefes alıp vermek gibi çok kısa aralıklarla birlikte deneyimleyebiliriz, ve bunu yapıyoruz da ama çoğu kez bu geçişleri fark edemiyoruz, tıpkı nefes alış verişimizi takip edemediğimiz gibi. İçimizdeki yaratıcı ile iletişim devam ettiği sürece, su akar ve yolunu bulur. Günaydın sevgili frekanslar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir