Mem&Memetik Nedir?

Mem (İngilizce: meme), bir kültür içerisinde kişiden kişiye aktarılarak geçen fikir, davranış veya bilgi parçalarına denir. Mem kavramı, genlerle özdeşleştirilir ve genlerin biyolojik olarak aktarılması gibi, memlerin de kişiden kişiye ancak genetik olmayan yollarla aktarıldığı düşünülür.
Memler üzerinde de, tıpkı genler ve bireylerin üzerinde olduğu gibi “seçilim baskıları” olduğu düşünülmektedir. Çünkü bir mem (düşünce, davranış, fikir parçası) eğer ki yeterince güçlü, işe yarar ve/veya inandırıcı değilse, aktarılmasına son verilir ve yok olur. Bu olay, canlıların Doğal Seçilim etkisi altında elenmesine benzetilir. Benzer şekilde, bu seçilim etkisi altında memlerin gelişip evrimleşebileceği düşünülmektedir. Bu; bilgi, fikir veya davranışların dallanıp budaklanması ve gelişmesi olarak karşımıza çıkmaktadır.http://www.evrimagaci.org/yazilar/mem-ve-memetik-nedir Kısacası, bu bilim dalının hala alması gereken belli bir yol vardır. Ancak bazı kavramları oldukça iyi açıklaması sebebiyle, gitgide güçlendiği de bir gerçektir. Ne var ki bilim, karşılıklı fikirlerin sürekli çatıştığı ve hep daha iyi fikirlerin bu sayede geliştiği (diyalektik) bir bilgi türü olduğundan, memlerin hayatımızda yer bulup bulmayacağı, gelecekte daha net bir şekilde ortaya, yine bilim insanları ve onların özverili çabaları sayesinde konulacaktır.

Bu konunun CC’de bahsi geçen ismiyle “inorganik varlıklarla” ilişkisi olabileceğini hissediyorum.

Daha çarpıcı olması için şöyle bi örnek vereyim: Birisi bi dedikodu çıkarıyor, etkileyiciliğine göre bu toplumda fırtına gibi esiyor ve çıkaran merciye geri döndüğünde o kişi bunu realite olarak algılıyor! Kendi kuyuna düşebildiğin müthiş bi bulaşıcı virüs.

TE: Eğer yanlisim yok ise, toplumda genlere benzer şeylerin olduğu varsayılıyor. Yani bunların diziliminde evrimlesmis bilgilerin kalması gerekiyor. Bilgiler sürekli evrimsellesmiyor mu? O zaman memler de evrimselesmesi gerekiyor değil mi? Ama evrimsellesen bişey meme olamaz ki? Dawkings insanlarda genlerin olduğu gibi toplumda da bilgilerin memlerde yazılı olduğunu söylüyor. Bu betimleme bana biraz sönük geliyor

sa: Bana çok tanıdık geliyor. Şüphesiz bu kuram henüz araştırma safhasındadır. Örneğin ikibin yıl boyunca İsa diye birinin varlığı ve öyküsü insanları etkiledi, hatta öyleki bunları kurgulayanlar da inanmaya başladı. Bu yetmezmiş gibi İsanın hikayesi evrimleşiyor! Hatta son yüzyılda doğu dinleriyle evlendi, şimdi onun çocukları piyasada cirit atıyo (benimevdeki fındık fareleri gibi!) … Yani özetle dostum artık ayağımızın altındaki basamağın gerçekliğine kendimizi bile inandıramayacak durumdayız.

TE: Bir de memlerin kendi başlarına hayat sürdürdüğünü düşünürsek, yani “bencil genler” gibi hayat surduruyorlarsa “ayvayı” yedik. Senin bahsettiğini konu da bambaşka bir konu. Her toplumun kendine göre “yalanları” yok değil mi? Toplum başkalarından izole kaldıkça kendi yalanina inanıyor. Bu nedenle kapalı toplumlarda tv yayını ya kisitlaniyor, ya da yasaklanıyor.

sa: Niye bambaşka bi konu? İkimiz bu memetik konusundan biraz farklı şeyler anlamak istemişiz gibi geliyor bana 🙂

TE: Bu konuda aldığım teknik eğitim baskın oluyor galiba. Tabii ki insan değişik algilayabilir. Benim korktuğum taraf, meme inananlar bunu kayıtsız şartsız bilime de sokmak istiyorlar.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir