Lion ve Urban Myths

Oscar yolculuğunun 4. durağı Lion‘u az önce seyrettim. Çok güzel bir film olmuş. Konu itibariyle sıradan görünüyor -dışardan bakıldığında- çünkü kayıp çocuk vakası insanlık olduğundan beri yüzbinlerce kez yaşanmış olmalı. Fakat yönetmen, kayıp çocuk Saroo’nun gerçek hikayesinin içine bizi boylu boyunca daldırdığında olay birdenbire sıradanlıktan çıkıp derinleşiyor. Hikayeyi görsel anlamda da içerik olarak da çok güzel, duyarlı, abartısız anlatıyor. Ganj nehri gibi hayatlara uğrayıp ayrılarak dağılarak ve toplaşarak size sunuyor. Aslında ilk bir saatte çok iyi durumdaydım, metanetle seyrediyordum ama son onbeş dakikaya girildiğinde dayanma duvarım çöktü! Bir ağla bir ağla durumları…
Gerçekten de ölüm Allahın emri, ayrılık olmasaydı..
Çok sevdim bu filmi, oscara aday olmayı hak ediyor bence.
*
İkinci kez aldatılınca aklım başıma geldi! Oscar aday filmlerini seyretmek isteyen onca talep var tabi, piyasada da bazı siteler size aradığınız filmin ismiyle konusuyla her şeyi yazarak başka film izletiyorlar. Örneğin Manchester bye the see yerine bana the finest hours filmini resmen izlettiler!
Fakat bu film öylesine güzel bir film ki bu aldatılma için gıkımı çıkarmıyorum şu an. Adeta adrenalin çarpması oldum! Gerçek bir olaydan esinleniyor ve bence Aslında oscara aday olmalıydı.
Casey Affleck müthiş
*
Eğlenceli, düşündürücü yeni bir dizi keşfettim:  Urban Myths
İlk 3 bölümünü izledim. Harika başlangıç 🙂
20 dakikalık mini diziler, İngiliz yapımı ve konularını şehir efsanesi diyebileceğimiz gerçek kişi ve olaylara dayandırıyor.
Adolf Hitler gençliğinde resimle uğraşmış, 1907 yılında viyana güzel sanatlar akademisine başvurmuş, fakat yeterli bulunmadığı için kabul edilmemiş. Eğer kabul edilseydi Adolf Hitler belki de ünlü bir ressam olacaktı ve dünyanın kaderi bambaşka olacaktı kimbilir?
I.Dünya savaşında katılmadan önce Adolf Hitler’in 2000 e yakın resmi ve çizimi olduğunu ben ilk kez duydum.
Acaba Viyana güzel sanatlar akademisinin değerlendirme kurulu üyeleri, sonradan “ne yaptık biz tanrım” demişler midir?
Dr.Who bu konuyu da işlemiş miydi acaba, hatırlayamadım.
Urban myths dizisinin 3. bölümü bu konuyu irdelemiş. Tabi sorular bana ait 🙂
(Bir BAK performansında sormak isterdim)
İnsanların aşağılık kompleksleri, tatminsizlik ve sevgisizlik kaygıları ne diktatörler, seri katiller ortaya çıkarıyor. Ve bu yaralar en iyi din bahanesine sarılıyor, pansuman ediliyor.
Tekrarlayan üzücü insanlık rüyaları!

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir