KESİT dev bir yuvarlanan çark gibi işler.

İster Media göstersin, isterse en yakın arkadaşımız ya da belki eğitmenimiz bu resimde görüldüğü gibi bilinçli ya da bilinçsiz çarpıtmalar olabilir. Bunlar sadece fotoğrafın eksik yorumlanmasıdır, tıpkı papa fıkrasında olduğu gibi (Papa amerikada uçaktan iner inmez -aslında bi soruya cevaben- burada genelev var mı demiş!)
Şimdi bir çok insan (bu çoğunluğun, nüfusa oranı olması gerekmez) yansıtılanın tüm fotoğraf olup olmadığını sorgulayabiliyor. Bunların çoğu da bu eksik yansıtmanın bilinçli yapıldığını düşünerek(seçerek) öfkelenip hırslanıyorlar ki bana göre bu işlemlerin ezici çoğunluğu hala İsa’nın dediği gibi (ne yaptığını bilmeyenler) bilinçsiz. Her neyse fark etmez. Benim soracağım başka bir şey var.
Diyelim di fotoğrafın tümünü olduğu gibi yansıtmıştı medya ya da kardeşiniz, bu fotoğraf tam mıdır?
Tam kelimesi herhalde başı sonu olmayan bişeyi anlayamayan biz lineer insanlık için çok ciddiye alınan bir kelime olmalı! Bana kalırsa (ki şimdi biraz kuantumla tanışmış başkaları da bu fikre yabancı değil) her bi şey yanlızca KESİT tir. Biz ancak kendi bilinç ve kültür seviyemizle orantılı genişlikte kesitleri görebiliyor ve yorumlayabiliyoruz.
Belki insanı yanlış anlıyoruz? Çünkü doğduğumdan beri her yerde insanın bu dünyaya tekamül etmeye geldiği yazar, söylenir. Belki bu da bir başka KESİTTİR, ne malum! Yıllar önce insan bu besin zincirinin neresindedir diye bir yazı yazmıştım ve bırakın okuyanları kendim bile kendimden irkildimdi.
Okumuş olanlar için bi anlam ifade edecek olsa da Asimov’un Vakıf serisinde Heri Seldon bir matematikçidir ve psikotarih diye bir bilim vasıtasıyla toplulukların eğilimlerini zaman içinde ilerleterek gezegenler hatta galaksi için bilimsel bir kehanet ortaya çıkarır. İnsanlar tek tek bu büyük evreyi etkileyebilecek fazla bi şey yapamazlar, büyük KESİT DEV BİR YUVARLANAN ÇARK GİBİ İŞLER.
Öyleyse bu kader denen şey midir, arka planda bilenemeden ve değiştirilemeden sakince akan dev bir kesit?
O halde insanın özgür iradesinin varlığını sorgulayanlar haklı mıdır?
İyi ama bir insanın (özgür iradesinin) milyonlarca yıldız ve gezegenden oluşan galaksiyi etkileyecek düzeyde etkin olduğunu mu sanıyoruz? Eğer bunu sanıyorsak o insanın hayatına bakalım, gücünün neleri yapabilmeye yettiğine, özgür iradesinin ne kadarını kullanmaya istekli olduğuna.
Bence o dev kesit de yine bir kesit. Sadece daha ağır dönüyor ve hızlıca atan kalplilerin her özgür iradesini kavrayabiliyor çünkü kalbi çok ağır atıyor! Siz de duymuşsunuzdur, her canlı hatta cansız her varlığın ömrü aslında eşitmiş, yani kalp atış sayısı olarak. Bir kelebekle güneşimizin ömrü aslında eşit uzunlukta.
Nerden nereye geldim?
Demem o ki, her şey eksik olmaya mahkumdur ve ne denli küçük ya da büyük olsa da o yalnızca bir KESİTtir. Duyularımızla bize akanları değerlendirirken, sonuçlar çıkarırken bunu unutmasak iyi olur. Bu bilgi bizi doğrudan barışa götürür. En azından bana öyle geliyor.

İyi pazarlar sevgili frekanslarım

945411_474469719289500_1578626218_n

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir