Kavramsal bir yerinden oynatma

Önsözde Dick’in BK’nin ne olup olmadığıyla ilgili görüşleri var, bu görüşler hikâyeler için bir perspektif oluşturabilir, daha da ötesinde türe burun kıvıranlar için ağza vurmalık terlik vazifesi görebilir. BK iyidir, iyi bir şiir kadar iyidir, bazen daha da iyidir. Dick ne güzel anlatıyor mevzuyu aslında:

pkd1

Biz bilimkurgu okur yazarları (şu anda bir yazar olarak değil okur olarak konuşuyorum) bilimkurgu okuyoruz, çünkü okuduğumuz bir şeyin, içinde yeni bir fikir olan bir şeyin zihnimizde harekete geçirdiği zincirleme tepkiyi seviyoruz.” (s. 8) Neyse, Dick der ki her uzay macerası BK değildir, ileri teknolojinin yer aldığı her metin BK değildir, bir metnin BK sayılabilmesi için temel malzeme olan ayırt edici yeni bir fikir lazımdır. Ayırt edici ve tutarlı bir fikir. Olmuş veya olabilecek olaylara karşı insanın konumu bellidir; bir yabancı. Geçmiş hatırlanamayacak, bilinemeyecek kadar geride, gelecek yok veya öngörülemez, öyleyse toplumu bu bilinmeyene itmek gerekir. “Bilimkurgunun özü budur, toplum içindeki kavramsal bir yerinden oynatma. Böylece yazarın zihninde yeni bir toplum üretilir, kağıda aktarılır ve kağıttan da okurun zihninde sarsıcı bir şok oluşturur, tanıyamamanın şokunu. Okur okuduğunun gerçek dünyası olmadığını bilir.”

Kaynak

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir