Kahvaltidan önce…

Ben tam yüz bir yıl, beş ay, bir gün önce doğdum.”Buna inanmam!’ dedi Alice.’İnanamaz mısın?’ dedi Kraliçe ona acıyarak. ‘Bir daha inanmayı dene, derin derin nefes al ve gözlerini kapa.’Alice kahkahalarla güldü. ‘Böyle yapmanın hiçbir faydası yok,’ dedi. ‘İnsan imkansız şeylere inanamaz.”Öyle sanıyorum ki senin bu konuda çok fazla inanma denemen olmamış,’ dedi Kraliçe. ‘Ben senin yaşındayken her gün yarım saat inanma denemesi yapardım. Yaa! Bazen kahvaltıdan önce altı tane imkansız şeye inandığım olurdu…” ― Lewis Carrol, Through The Looking Glass

Hadi kahvaltidan önce alti tane de bizler bulalim, gerci gunesin parlak ışiklarinda onlar bi kuytuya saklanmistir ama yine de deneyecegim ben  ★♡♥

 

Önce düşünüp hiç bi imkansız bulamadım ama sonra dedim ki madem imkansiz degil olsun o halde! İste benim imkansizdan an realitesine getirdiklerim, ilk aklima gelenler:

1.Gökkube yeniden insa edilsin, böylece dunyada hep bahar olacak. 2. Dunyada tum siyasi sinirlar kalkacak, ortak dil konusulacak, pasaportlar kalkacak. 3.her insan akasik kayitlarina istedigi an ulasabilecek bu sebeple artik gizlilik ve hic bir sir kalmayacak 4. Ben o ben’im üstatlik hepimizin algisinin kalici olarak sabitlendigi konum olacak. 5. Farkliliklarin onurlandirilacagi ve yaraticiligin sevincle onerildigi yasam ve egitim tarzina geciyoruz. 6. Şuphe yok, korku hic yok, sevgi oldugumuzu hatirlamisiz, artik bizden asla fiziksel bir alemde alinamaz degerlerimizdeyiz. 7. Varlik derecemiz arttigi icin teknolojiden korkmamiz gerekmiyor. Her şey özgurlugumuz icin bir arac, hepimiz oyun sevinciyle bu amaca hizmet ediyoruz. Kendi özgün tarzlarimizla yapiyoruz bunu. Merak, şasirmak ve sevinc. Şimdilik bu kadar 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir