Gevşe Güzelim

Gevşe güzelim 

 

Sıkma kendini rahat ol, bırak geçsin gitsin

aslında çocukken pekala bunları bilirdin

Örneğin acıtmazdı iğne sen gevşediğinde

Damardan, kabadan hele o vitamin iğneleri

O iri şırıngalar, yarım saat sürer en az zerki

 Büyük küçük, doktoru hemşiresi şaşardı

bak şu küçük kıza derlerdi, ne cesur ne azimli!

Büyümüş olsan da değişmedi formül

Gevşe, bırak geçip gitsin içinden

Öyle gevşe ki gelen geçsin içinden

Her daim aklında tut bunu, uyuma!

Bir papağan tut söyleyip dursun sana

Gevşe şimdi, gevşe hadi! Çözüm düşünme

Düşman yok bilirsin ne dışarda ne içerde

Alma gardını hazırlanma durduk yerde harbe

Bırak geçip gitsin, rahatla bırak gitsin

O şırıngadaki senin ilacın, derdinin çaresi

Unutup düşman sanma, sanki bilmezmiş gibi

Gevşe güzelim gevşe, hemen geçip gider

Sıkma kendini, şimdi şimdi geçip gider

Fotondan biçerim entarisini, açısını çatısını

Her ne göndersen de, çeksen de itsen de

Gezegen abilerim, kuzenlerim, güneşim

O tam benim ilacım, derdimin dermanı

Nasılsa gelecek nasılsa verilecek, sıkma sen

Engel koyma,  faydasız kendine acıma

Gevşe güzelim gevşe, hemen geçip gider

Sıkma kendini, şimdi şimdi geçip gider

 

 

Sa

13.06.09 – Beylerbeyi

5 Yorumlar

  1. orlando says:

    ne hafif ne hoş bir şiir:)

    okuduğumda aklıma nedense turgut uyar’ın “denge” isimli o çok sevdiğim şiiri geldi..dostlarla yeniden hatırlayalım istedim..sevgiler herkese..

    DENGE
    Sizin alınız al inandım
    Sizin morunuz mor inandım
    Tanrınız büyük amenna
    Şiiriniz adamakıllı şiir
    Dumanı da caba

    Bütün ağaçlarla uyuşmuşum
    Kalabalık ha olmuş ha olmamış
    Sokaklarda yitirmiş cebimde bulmuşum
    Ama sokaklar şöyleymiş
    Ağaçlar böyleymiş
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız

    Aşkım da değişebilir gerçeklerim de
    Pırıl pırıl dalgalı bir denize karşı
    Yangelmişim diz boyu sulara
    Hepinize iyiniyetle gülümsüyorum
    Hiçbirinizle dövüşemem
    Benim bir gizli bildiğim var
    Sizin alınız al inandım
    Morunuz mor inandım
    Ben tam kendime göre
    Ben tam dünyaya göre
    Ama sizin adınız ne
    Benim dengemi bozmayınız..T.U.

  2. says:

    Gerçekten çok hoş bir şiirmiş. Dengemizin bozulmasını hiç sevmeyiz velakin beni şaşırtmayan şeyin duvarımı yıkabilmesi de mümkün olmaz galiba, ne dersiniz?

  3. oğlak zamanlarımdaki “denge” algımla, şimdilerde koç oluyorken ki ” denge” algım arasındaki farkı görüp gülümsüyorum..o zamanlar ayaklarımın her daim basacağı sağlam ve sabit bir zemindi benim için denge..şimdilerde, hırçın bir atın üzerindeyken bile düşmeyen rodeocu o..bunu mümkün kılan da, atın her ani ve hızlı devinisini sezmek ve ona senkronize olmakla mümkün sanıyorum..ben bu şiirde “aşkım da değişebilir gerçeklerim de “kısmını çok sevmiştim mesela..:)

  4. sultan says:

    şiir çok güzelmiş:)

    orlando; denge üzerine algın çok hoşuma gitti…

  5. says:

    Denge denen şey; bileşim noktasının sabitlenmesidir bildiğin gibi ve amaç bileşim noktasının yerinin değiştirilebilmesidir de aynı zamanda! Yani denge; diğer her kavramda olduğu gibi yıkılmak için vardır 🙂 Bileşim noktasını bu sayfalarda epeyce irdelemiştik -merak edenler Castaneda bölümlerinden bakabilir-
    Bikaç çeşit dengeleme hareketi gördüm ben:
    1. Bileşim noktanı kaydıran bişey olduğunda realite değişir, bu realiteyi reddedersen-çeşitli yolları var, olmamış varsayarsın, bi bahane bulursun- eski yerinde dengeye gelirsin. Hal değişikliğini unutabilirsen ne ala unutamazsan zaman içinde bunun pek çok bileşeni çıkacaktır ortaya.
    2. Bileşim noktanı kaydıran bişey olduğunda realite değişir, bu seni öylesine sersemletir ve korkutur ki, bi daha eski yerine gelemezsin, başka bir noktada sabitleyemezsin de, bu durumda akıl hastalıklarının bi çok versiyonu söz konusu olur.
    3.Bileşim noktanı kaydıran bişey olduğunda realite değişir, gerçekliğin bu yeni halini olabilir kabul edecek bazı argümanlar geliştirerek eski noktaya dengelenirsin anacak artık eski nokta seni tatmin etmez olur, bu durumda var gücünle hatıranda kalan yeni yeri izaha uğraşırsın, bilimle maneviyatla vs hiç farketmez, çözümü bulduğunda yeni realiteyle eski arasına herzaman gidip gelebileceğin bi köprü örmüş olursun.
    Fakat bu bileşim noktaları sonsuz sayıda olduğundan, buna da fazla takmamak lazım sanki 🙂
    Örneğin “Kurallar” bi denge halidir ve hepimiz biliriz ki kural onu yıkmak için yapılır, bu merdivenin her bir basamağı gibi, birini yıkarken diğerini kurarsın! 🙂

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir