Eski ve yeninin harmanı

Şifacı aracılığı ile alınan denge ve oluşan iyileşme hali çoğu kez kalıcı olmaz, tıpkı diğer modern tıp ve alternatif diğer tedavilerin işlevi gibi geçicidir. Neden?
Cevap çok açık hepinizin bildiği gibi; Hastalık, bi sapma, kesip atılacak bi irin değildir, o bizzat onu taşıyanın “kendini ifade şekillerinden en önemlisidir”.

Kişi ifade şeklinin ne olduğunu çoğu kez bilmez, içten ve dıştan söyleyerek düşünerek ve aktif olarak yaşayarak oluşturmaktadır o biricik ifadeyi ve eğer hastalık dediği şeyden memnun değilse önce bu ifadenin ne olduğu bulunmalı ve onu değiştirip değiştirmek istemediği kendisine sorulmalıdır. Muhtemelen çoğu hastalık sahibi onu değiştireceğine hasta kalmayı (bilinçli olarak da) tercih edebilir. Diyeceksiniz ki ama Sibel o zaman tüm hastalıklar psikolojinin kapsamına girer! Doğrudur da bugünkü haliyle psikolojinin bu konulara takılmadığı, yeterince derinleşemediği de malum. Öyleyse?
Bu konuların uzmanları şamanlarmış, şimdiye kadar güvenilir kaynaklardan edindiğim tüm bilgiler açısından onların yöntemlerini (belki bu güne kadar yozlaşmış taraflarına rağmen) en bütünsel şifalanma metodu olduğunu gördüm. Buradaki zorluk ise; şamanik metodun “şaman kişisinden ayrılamayacak olması!” Yani bu metotları yemek tarifi öğenir gibi okuyup uygulayamazsınız, şamanım diyemezsiniz.
Şamanlık, bir din ya da belirli metotlar dizisi değildir, eril yönümüzle tanımlayıp anlayabileceğimiz bi şey hiç değil. Bu konuda en derin en ciddi araştırmalar göstermiştir ki, şamanlık adeta doğuştan gelen bir illet gibi yapışır insanın yakasına! eski zamanların insanları normal şartlara uygun görünmeyen, hiç bi şekilde düzeltilemeyen(!) çocukları getirip şamanın kapısına atarlarmış. Vahşi geliyor insanın kulağına değil mi?
Kapısında böyle bir çocuk bulan şaman eğer tin ona işaret ettiyse bu çocuğu evlat edinir ve ölene kadar onu yoğururmuş (bu ritüeller çok ciddi araştırma kitaplarında görülebilir ama anlaşılabilir mi bilmem). Sonuçta eski şaman ölür evlatlık yeni şaman olurmuş. Hikayeleri bilirsiniz.

Burada dikkat çekmeye çalıştığım şey farklı gerçeklik katmanlarına bir şekilde girilebilmenin yolu bulunsa bile onlarla ne yapacağını hissetmek, bu yolu daha önceden yürümüşlerden bizatihi deneyim bilgisini öğrenmek gerekliliğidir.
Dünya öyle büyük bir değişimin eşiğinde ki, lineerden çok boyutlu yaşama geçerken en eski bilgilerle en yeni bilgilerin uygun şekilde harmanlanışı hepimiz için hayati.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir