En Genel Durum Enerjisi

Günaydın frekanslarımmmm, iyi bir pazar olsun. Her frekanstan insanla (hatta varlıkla) karşılaşma imkanınız var ancak onlardan sadece sizin frekansınıza uygun olanlarla anlamlı (iyi/kötü farketmez) bi İLİŞKİ sürdürebilirsiniz. Buna şöyle bi örnek vereyim; rüyanızda tanımadığınız insanlar ya da varlıklar görürsünüz ancak o kişileri bi daha başka rüyada görmeniz hele her rüyanızda görmeniz mümkün olmaz. Ancak frekansınız aynıysa onlarla yeniden karşılaşabilirsiniz. Ve bu doğal şartları değiştirmek için enerjinizi boşa tüketmeyin. Önünüzde almanız gereken bi çok karar var ve bunun için enerjiye ihtiyacınız var. Sevgilerim ve selamlarım, en derin saygılarımla sizlere ulaşsın.sa

**

En Genel Durum Enerjisi
Doç. Dr. Haluk Berkmen
Örgü-alan ile ilgili ulastıgımız sonuçları topluca özetlemekte yarar var
kanısındayım. Çünkü bundan sonrası biraz daha derin konular içeriyor. Örgü alan
her yöne dogru yayılan bir yapı olup dügüm noktalarından olusur. Nesneler bu
örgü alanın içinde degildirler. Onlar örgü alanın kendisidirler. Yani, örgü-alan
belli bir bölgede sıkısıp dügümlerin yogunlugu arttıgında “nesne” olusur. Nesne
bir dalga paketidir. Tek bir dalga degildir. Dolayısıyla her nesne, en küçükten en
büyüge kadar, dalgasal bir sistemdir.
Burada “dalga paketi” ile “sistem” sözcüklerini aynı anlamda kullanıyorum. Yani,
tek parçacık fikrinden vazgeçip “dügümlerden olusmus bir sistem” kavramına
geçmek gerektigi görüsündeyim. Her dügümler küçük yaylar gibi titresir. Eger
örgü-alanın düzgün bir bölgesinde isek o bölgeye “bosluk” veya “vakum”
demekteyiz. Ancak bosluk veya vakum denilen bölge dahi enerjiden yoksun
degildir. Çünkü her titresen dügüm noktası enerji içermektedir.
Titresen yayların enerjilerine “potansiyel enerji” veya “durum enerjisi”
diyoruz. Yaylar (dügümler) vakum bölgesinde küçük titresimler yaparlar. Bu
bakımdan vakum titresimleri hiçbir sekilde sıfıra esit olamazlar. Bu titresimler
dogal olarak karmasa yaratırlar. Karmasanın olusması için gerekli dıs etki Takyon
evrenden gelir. Karmasa olustugunda dügümlerde yerel olarak bir miktar
yogunluk artısı belirir. Bu yogunluk artısı iki farklı durum ile sonuçlanabilir.
Bu iki farklı durumdan biri yogunlugun dagılması ve dügümlerin eski hallerine
dönerek tekrar zayıf titresim hareketlerine devam etmeleri ile sonuçlanır. Bu
sonuç, simetrinin geri gelmesi olarak da tanımlanabilir. Çünkü vakum durumunda
tam bir simetri vardır. Her titresen küçük yay diger her yay ile aynıdır ve bu
bakımdan birbirlerinden ayırt edilemezler.
3kinci durum yogunlugun artarak çogalması ve yayların daha çok gerilmeleri
sonucu durum enerjisinin yerel olarak birikmesi durumudur. Böylece belli bir
örgü-alan bölgesi vakumdan farklı bir yapıya ulasır. Eger bu yapı dagılmayıp
varlıgını sürdürürse o bölgede “parçacık” adını verdigimiz belirgin bir dalga paketi
meydana gelir. Bu yeni durumda artık simetri aniden kırılmıstır.
Simetri kırılımını alttaki sekilde görmekteyiz. Sapkanın tepesinde oturan küçük
adam kararsız denge durumundadır. Oradan herhangi bir yönde asagı dogru
kayabilir. Bulundugu noktada her yön esit oldugundan tam bir simetri söz
konusudur. Hangi yana baksa aynı görüntü ile karsılasacaktır. Tepeden kayıp
sapkanın alt bölümün geldiginde ,se simetri kırılmıs olur. Çünkü sapkanın alt

kısmında etrafına baktıgında ardında tepe gibi yükselen bir bölge görecek, aynıtepeyi karsısında görmeyecektir.
Bu durum Harmonik Osilatörün enerji seviyelerine benzer (Bkz. 28-Kritik
Noktada Dönüsüm). Tepedeki küçük adamın potansiyel enerjisi alttaki küçük
adam dan fazladır. Alttaki adam taban enerjisine ulasmıs olsa da hâla kendi
yerinde hareket etme yetisini korumaktadır. Bu durum bir yayın titresimine
benzer. Her parçacık bir “yay sistemi” oldugundan küçük yay enerjilerinin toplamı
da parçacıgın enerjisini olusturur.

http://www.halukberkmen.net/pdf/81.pdf

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir