Düğümcü geldiiiii hanım!…

Karanlıkta uyanmalara hala alışamadım bana eski günleri hatırlatıyor, havaalanına gitmek için daha sokak lambaları yanarken üşüyerek karanlık sokakları yüzlerce kere kat ettiğim günleri 🙂
Bu sabah daha istanbul uyanmadan balkonda kahvemi yudumlarken aklıma şu geldi; Kendi işlevi mi gördüm net biçimde, ben sibelin hayatında somut şeylerin düğümlerini çözüyor, soyut şeyleri birbirine bağlıyorum. Küçücük çocuktan beri bir düğüm çözücüyüm, zaten mesleğimi bile bu yönde geliştirdim (bilmeden). Her ne yapıyor olursan ol işlevin uyarınca yapıyorsun. Belki Yaşam Tasarımına ve kuzey ay düğümlerine bu sebeple dikkat çekmeye çalışıyorumdur.
Ben her şekilde bu yaşamımı sevdim. Tatmin oldum.
Günaydınn frekanslarıımmmmm.

**

Küçücük bir çocukken bile düğüm olmuş her objeyi bana getirirlerdi, ayakkabı bağcıklarından tutun da, iplik yumakları, saçlar, içinden çıkılamayan problemler… İşin tuhaf yanı kendi ayakkabılarımın bağcıkları basit bir yürüyüşte bile en az dört kez çözülürler, ne kadar sıkı bağlamaya uğraşırsam daha çabuk çözülürler. Komiktir. Sonunda parmaklarımın sıkamadığına karar verdim 🙂 Nörolojik bir problemim yok, herhalde doğam böyle.

Büyüdükçe çözülemeyen her şeyi bana getirmeye başladılar 🙂 Gencecik bir kızken bile koca koca adamlar çaresiz kaldıkları çözülemeyen vakalarda beni bulmaya başladılar. Ben buna hep hayret ettim, benden isteneni yaptım ama şaşırmaktan da kendimi alamazdım, acaba benim neyime güveniyorlar diye sorardım içimden habire.

Çözmek  çok kolay benim için. Bunun da sebebini düşündüm ve çok sabırlı olduğumu gördüm, telaş etmiyordum ve her zaman çözebileceğime dair -en ufak bir şüphe barındırmıyorum- doğal bi hissim var. Bu ilginç 🙂
Bir düğümü önüme getirdiklerinde o devasa yığın beni korkutmaz, öyle sakince durup beklerim. Dostlar alışverişte görsün diye elimi atarım içine bi kaç sayfa çeviririm ya da bi iki şeyi ileri geri hareket ettiririm, bi şey bildiğimden değil, öylesine, bişey yapmış olmak için! Sonra birden bi mucize gerçekleşir, düğüme neden olan hatalı atkı gözümün önünde belirir. Zaten onu görünce iş de bitmiş olur, kalan kısım bi nevi hamallık yalnızca.

2 Yorumlar

  1. Ay. says:

    Muarız olunacak bir şey bulacağım ya : “Düğümcü” değil, “düğüm çözücü”!…

    Tıkanmış lavabolara da bakmanı isterler miydi peki Sibel, çocukluğundan başlayarak:)

    1. says:

      Hayır çocukluğumda değil ama yetişkinliğimde olmuştur belki :))))

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir