Doğrular beni güldürür

Karanlık bastı, dışarda yağmur var. Bir bardak çay aldım ve sigara içmek için balkon kapısını açtım. Serin hava yüzüme çarptı ve ağzımdan çıkan şu sözleri duydum:

“Sıkı tut! Sıkı tut kahrolası! Sıkı tut ve çek!”

Akşamüstü trafiğinin sesini yutan bu haykırış tüylerimi diken diken etti. Ne oluyoruz diye mırıldandım. “Sıkı tut ve çek!” diye bağırdı(m)tekrar.
Rüzgar tıpkı bu sözler gibi yüzüme çarpmaya devam etti.
Önce anlamsız bulduğum bu sözlerin hayatımın hikayesi olduğunu fark etmem ancak otuz saniye sürdü.
Sıkı tutamadığımı ve çekemediğimi biliyordum. Benim tür modellerin bir özelliğiydi belki bu. Peki ama neden? Sebebi açık değil mi? Sıkı tuttuğum  şey beni esir alır. Oysa ben göçebe bir fakirim. Hep böyleydim. Her şeyin bir bedeli var.
Gözlerim dolmuştu. Bardağı aşağı fırlatma isteğini frenledim, onun yerine ağlama ihtimaline karşı elimde tuttuğum kozu kullandım:

“Kendine mi acıyorsun Sibel?”

Her zamanki gibi coşkulu bir kahkaha dudaklarımdan fırladı. Doğrular beni güldürür.

2 Yorumlar

  1. Mien says:

    Dejavu yaşadım okurken bende aynı türdenim sanırım . Göçebe bir fakir . Bedenimde bile göçebeyim. Farkındayım. Farkında olmadıklarımıda yazılarınızdan öğreniyorum . Ayrımsayamadıklarımı , ayamadıklarımı … Rüzgarı dinlemek .. önce insan lisanında konussun istedim benle .. olmadı .. sonra hızı serinliği dokunusu sevinçli bilişler getirdi bahara dair. Nemli rüzgar çimenleri yaladı geçti. Şimdi daha yeşil ve diriler .. Kökleri kıpırdadı . Uzandılar derine..aynısı benim yüreğimede oldu o yanaklarımı okşadı düğmesiz yakamdan içeri girdi benim içim sevinç doldu cosku doldu ve öyle amansızdı ..hiç tereddütsüzdü. mecburdu ..emirdi .. acaba cemre mi düşmüştü o gün … gözlerim yaşardı ..bir otun sevinciydi gözlerimdeki .. sadece bir ot …

  2. says:

    Bir yıl önceki bu mesajınızı maalesef az önce gördüm, genelde kaçırmam ama bazen de oluyormuş demek ki. Çok güzel ifade etmişsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir