BAK-Birleşik Alan kullanımı üç yaşında

Ben neyim kimim diye düşünmeye araştırmaya başladığım yirmi küsür yıl önce kendimce ilginç bir yöntem buldum -muhtemeldir ki yine amerikayı yeniden keşfetmişimdir-Çünkü ben neyim deyince cevap veremiyordum fakat ne olmadıklarımı bulmak çok kolay oldu! Nasıl derseniz dilbilgisi kuralları gereği bunu keşfettim. Bahsetmek gerektiğinde şöyle kulllandığımızı fark ettim “benim bedenim, benim duygularım, benim aklım, benim zihnim, bilgilerim, yaşam hikayem, bilincim, bakış açım… Bi baktım ki bunları sahipleniyorum sadece ama bunları sahiplenen ben nedir kimdir bunu bulmak mümkün değil. “Fakat en azından bu sahiplendiğim şeyler olmadığım kesinleşti” o genç yaşımda.
Aslında daha o zaman BAK tekniğini bulmuşum da haberim yok! Neden? Çünkü kendimi ifade edecek kerteriz noktalarım çok sınırlıymış. Böylece önce Gurdjief’in hemen ardından Kuantum fiziği ve Jung’un öğrencisi oldum. Öğreniyordum heyecanlıydım, açtım ama aynı zamanda yıllar içinde bilgilerin ciddiyeti ve ağırlığı ile yüklenmiştim. On yıl sonra Toltec-cc öğrencisi olduğumda artık bir çok şeyin bağlantısını biliyor üstelik ifade edebiliyordum. Don Juan ve Jungla geçen on yılın sonunda, aldığım ağırlıkların hepsinden kurtuldum, hafifledim. Her iikisine de aslında yükleyenlere de boşaltanlara da minnetarım. Sonunda yirmibeşsene önce farkına vardığım ben kavramının sistematiğini ifade edebilecek ve uygulamaya koyacak kalibreye üç sene önce geldim. Böylece BAK doğdu. Hani derler ya elimize doğdu 🙂
Yan tesirsiz, özgür irade kuralını öncelikle benimseyen, zevkli, eğlenceli bir yöntemimiz var artık. Darısı Eğitim kurumlarında kullanılmaya başlamasına diyorum.sa

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir