Birleşik Alan-rol ya da DURUŞ

Hepsinden önce, özgürlük bir duruştur. Hepsi bu. Özgürlük, yükseliş, aydınlanma sözcükleri hepsi aynıdır. Birini diğerinin yerine koyabilirsin. Hepsi aynıdır. Aydınlanmış, yükselmiş ve özgür olmalısın. Hepsi aynıdır ve bir –hali, duruşu -gösterirler. Bu kadar. Hiç biriniz ona doğru olan yolu çalışamazsınız. Ona doğru olan yolunuzu deneyimleyebilirsiniz ama çalışamazsınız.

O bir duruştur, bir haldir. Üstatlık bir –hal-duruş-dur. İşte bu kadar. Bunu daha önce burada konuşmuştuk. Bir Üstat gibi yürürsünüz ve  birdenbire bir Üstat gibi hissetmeye başlarsınız ve üstat promosyonu alırsınız. (Adamus gösterirken, izleyiciler kıkırdarlar.) Gözlerinizde bir üstat bakışı olur ve özünüzde üstat gibi hissetmeye başlarsınız, çünkü özünüzde öylesiniz. Geri kalan bütün saçmalıklar onun üstüne binmiştir. Bir üstat olmayı unuttunuz.
Üstatlık, aydınlanma, bir ‘ hal-duruş’ tur.
Adamus
BAK oynayanlar buradaki “duruş”un ne anlama geldiğini deneyimlediler, bir “rol”ü devr aldıklarında -rolün ne olduğunu bilinçli şekilde bilmedikleri halde- o rolü-duruşu nasıl mükemmelen canlandırdıklarını bilfiil denediler.. Bundan da öte, o role nerdeyse daha ben vermeden bikaç saniye önce girdiklerini, ve oyun bitiminde nasıl anında duruş’un çıkıp kendi rollerine döndüklerini ve bütün bunların, acısız-zahmetsiz bu kadar kolay olabildiğine şahit oldular.

*

Yükselmiş Üstatların yaptığı her  eylem;  eylem uğruna eylem veya deneyimleme veya sadece -olma-dır. Çünkü ne zaman eylem içinde olursanız, varlığınızı ifade ediyor olursunuz, kendinizi ifade ediyor olursunuz. Neşe dolu ifade. Eylemde bulunduğunuz her zaman, bunu kendinizi geri çekmeden, sınırlamadan yapmak-bu ilk önce güven konusunu getirir. Kendinize, hiç koşullanmamış gibi davranacak kadar, güvenebilir misiniz? Herhangi bir şeymişsiniz gibi davranıp, her zaman Ben-benim’inize geri döneceğiniz konusunda, kendinize tam olarak güvenebilir misiniz? “Yaparım, yapabilirim. Bolluk tavrı içinde olabilirim. İstediğim herhangi bir şeymişim gibi, davranabilirim” “Ben daima Ben-Benim ‘leyim ve onu taşıyorum ve onu hiç kaybetmeyeceğim”i anladıktan sonra, neşe içinde, çekinmeksizin, vazgeçmeksizin davranabilirsiniz, isterseniz. (Adamus)

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir