Bildiğini aramak Handikabı

“İnsan sadece aradığını görür; sadece bildiğini arar” demiş Goethe, işte bu sebepledir ki Bir Kadını Öldürmek kitabında oyunların başlangıcı ve bitişi kaza/şans faktörü ile izah edilmiştir.
Kaza ise adını bile duymak istemediğimiz bir şeydir doğal olarak 🙂 Bu insanlık handikabını aşmak için olsa gerek, bizleri geçici sürelerle de olsa birinci dikkat alnımızdan uzaklaştıracak yöntemler geliştirilmiştir, meditasyon, hipnoz, uyku, meditatif madde kullanımı vs gibi. Bu yöntemlerden biri de BAK sistemimizdir ki orada karşımıza cevap olarak çıkan şeyler çoğu kez katılımcıları da mederasyonu yapan beni de hayrete düşürmüştür.
*
Geleceği tahmin etmenin en güzel yolu onu yaratmaktır diyor X-files dizisinde, doğrudur ve fakat eksik çünkü geleceği uyanık bilincimiz LONO ile kontrol edemeyiz. Gelecek; ilk kuralımız İKE gereği iç rüyamızın dışa yansıması ile -sonsuz şimdide-oluşur. İç rüyamızı, bir nevi -bilmediğimiz niyetimiz olarak da tanımlayabiliriz çünkü onu ortaya çıkaran milyarlarca kararımızın/yargımızın bilinmedik bir bileşenidir o ve bu haliyle muhteşemdir, insanın hayal edebileceği en mükemmel sistemdir.
*
İyi bir matematikçi olan hastasının migren ataklarını rahatlatmak için ilaçlardan yararlanan Dr. Sacks süreç hakkında şöyle söylüyor: “Bu hastamın migrenini tedavi ettiğimde, aynı zamanda kendisinin matematikçiliğini de tedavi(!) etmiştim”… Patolojiyle birlikte yaratıcılık da ortadan kaybolmuştu.(Kaplanı uyandırmak-Travmayı İyileştirmek kitabından)
Bizler gerçekten gizemli yaratıklarız, bütünlüğümüzün iç rüyasını bilinçli zihnimizle anlayabilmemiz belki de hiç mümkün olmayacak, neden? Bunu ümitsizlikten değil, bilinmeyenin bilme hızımızdan daha yüksek bir hızda büyümesiyle ilgili fark edişimizden dolayı söylüyorum.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir