Anılar Denizinde…

Yaşanmış anılar defterimdeki sayfalarda
Her şeyi ve herkesi affediyorum.
Affet ki… Özgür kalsın sendeki kırılgan çocuk.
Ama  ya sonra…
Bu kadar kolay affedebilir’miydim?
Yaşananları bu kadar kolay yok sayabilir’miydim?
Spanish romancenin notalarını çalan gitarın ezgisinde,
İçimde acılarla mutluluklar beraber dans ediyor.
Yaşanmış anılar denizinde yüzüyorum.
Bırak geçmişi sevgiyle akıp gitsin özgürce…
Bırak özgürce gözlerinden yağmurlar boşansın…
Bırak kendini boğulmaktan korkmadan duygular seline…
Salıver yüreğindeki tutsak ettiğin acıları,
Akar sularlarla birlikte çağlasın diyorum.
Denizlere kavuşup erisin yüreğindeki yaralar,
Ama ya sonra…
Yaşanmış anılar denizinde yüzüyorum.
Bir filmin karelerinde başrol oyuncusu ben.
Senarist yine ben, kendi filmimin oyuncusu ben.
Yazmak ne kadar da kolaydı senaryoyu,
Ama oynamak ne kadar da zormuş meğer…
Yok sayabilir’miydim anılar defterimdeki sayfaları,
Onları yok saymak kendimi yok saymak gibi…
Hem çok güçlü, hem de çok kırılgan…
Herkesten kaçabilirdim oysaki…
Ama ya kendimden , kaçabilir’miydim?
Duygularımdaki med cezirler…
Tüm mevsimler aynı anda hislerimle sevişiyor
Ben fırtınalı denizlerde dalgalarla boğuşan gemi.
Şiddetli rüzğarlara karşı kanat çırpan martı…
Kıyıya vurmuş bir deniz yıldızı…
Sevda çığlıklarıyla düşlerle açılan penceremden
Gökyüzünden süzülen beyaz inci taneleri
Anlayabilir miydi acaba beni?
27/11/2007
Mesa / Ankara

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir