Amerikalılar aileye neden taktı?

Kan Bağı; aileden milliyete uzanan hazin bir öykü.

Amerika’da neler oluyor? Neden sözleşmiş gibi en dolgun içerikli film ve dizi filmlerde bile müthiş bir aile propagandası var.

Sadece herhangi bir örnek olarak geçen gün yayınlanan Demages’ın bir bölümünden bahsedeceğim.

Multi zengin bir ailenin babası bir şükran günü kutlamasının ardından tüm faaliyet ve kazancının hile ve kandırma olduğunu ve artık bunu sürdüremeyeceği bir noktaya geldiğini ailesine açıklar.

Yaptığı iş, hepimizin Saadet zinciri olarak bildiği piramit modelinin kusma noktasında açığa çıktığı sistemdir.

Kısaca ne olduğunu hatırlatayım:

Saadet zinciri, Doksanlı yıllarda ortaya çıkmış bir para kazanma sistemi olan piramit sistemin halk arasındaki ismidir. İngilizce ismi pyramid schemedir.

Klasik çok katlı pazarlama (multi level marketing) sisteminin devşirilmiş bir modeli olarak da adlandırılabilir. Ağ pazarlama veya MLM’nin aksine ortada bir ürün veya hizmet bulunmamaktır. Tamamen para ile para kazanma metodu üzerine kurulmuştur.

Herneyse, dizide nereden zengin olduklarını hiç bilmeyen tüm aile üyeleri, babanın bu açıklamasıyla şok olurlar. O güne kadar işlerle ilgisi olmayan evli, çoluk çocuklu ve çok dürüst olarak bilinnen OĞUL, bu itirafı duyar duymaz, şükran gününün ertesi sabah durumu savcılığa iletir. Böylece hile ortaya çıkar ve baba tutuklanır.

Babanın bir kenara para saklamış olduğu üzerine oturtulan senaryo gereği, avukatlar aldatılan ve batan sade vatandaş ve şirketler birbirine girer. Bu aşamada, babasını gözünü kırpmadan adalete teslim eden OĞUL, parayla ilgilenmediğini, kendinin suçsuz olduğunun toplum önünde ifade edilmesinden başka beklentisi olmadığını söylemektedir.

Ailenin tüm varlıklarına el konulur, öyle ki oturdukları evlerden bile atılırlar.

OĞUL’un karısı evden atılınca,  çocuğunu yanına alıp ailesine geri döneceğini ve artık karalanan bu isimle yaşamanın imkansız olduğunu kocasına birkaç damla gözyaşı refakatinde açıklar. Ve çekip gider!

İşte söylemek istediğim şeye tam da bu noktada geliyoruz.

O ana kadar namuslu vatandaş rolünü tam bir başarıyla oynamış olan OĞUL, terkedilişle birlikte şok yaşar ve aile avukatına çare sorar. Avukat ona tarihi bir soru yöneltir:

“Senin için önemli olan ne? Aile mi dürüstlüğün mü?”

OĞUL hiç düşünmeden aile der! Ve böylece babasının kendileri için saklamış olduğu paranın peşine düşer! Senaristler, ailenin her şeyden daha önemli olduğunu bir kez daha gözümüze sokmuş olurlar. Artık bundan sonra dizide gelişen her olayda OĞUL’u haklı bulacağımız, ona kızamayacağımız müthiş bi koz vermişlerdir bize.

Bu durum şu an Amerika yapımı her film ve dizide işlenmekte. Peki neden? Ne oldu da bunlar birdenbire aileye taktılar?

Aklıma ilk gelen şu: Aile kavramının tüm değerlerden üste oturtulması, toplumu, biz bilincinin ya hiç kurulmadığı ya da iflas ettiğinin göstergesidir. İnsanlar, Topluluk tarafından korunamayacağı, kaderine terk edildiği bilinciyle daha küçük destek birimlerine yönlendiriliyorlar! Tıpkı geri kalmış ülkelerde olduğu gibi.

Bence bu gidişat Amerikan rüyasının iflasının resmen tescili olabilir.

Burada ayrıca gördüğümüz bir husus da, OĞUL’un kendinden önceki jenerasyona aile olarak bakmadığı, onların sorumluluğunu almadığını bize gösteriyor. Babasını hiç düşünmeden adalete teslim etmişti ama kendi oğlu ve karısı söz konusu olduğunda birden hatırladı ki, kendi anlamsız varlığını geleceğe birileri taşımalı! Bu uğurda dürüstlüğün, sorumlu vatandaşlığın adı bile anılmaz.

5 Yorumlar

  1. Turan says:

    Ben genelde dizi izlemedigim icin senin söyledigin gelismeleri fark etmedim. Senin getirdigin yoruma baska degisik bir yorum da ben getirmek istiyorum.

    Her hakli seyin dogru olmadigidir. Haksiz kazanilmis parayi ve o isi yapan babayi hakli olarak cezalandirmak yasa geregidir ama her yasal sey de dogru degildir, cünkü karsiliginda aile hayati sona eriyorsa yapilan seyin dogru oldugu söylenemez.

    Dizi galiba bu celiskiyi anlatmaya calisiyor. Yasal olan sey de dogru olabilir mi?

  2. says:

    Her yasal olan her kişiye doğru gelmez çünkü bilincin doğal gelişimi her an güncellendiği halde yasalar bu hıza yetişemez 🙂
    Burada anlattıklarım içinde yasa geçmiyordu zaten, acaba sen neden öyle anladın? Bunun üzerine bi düşünmek iyi gelebilir 🙂

  3. Turan says:

    ” Multi zengin bir ailenin babası bir şükran günü kutlamasının ardından tüm faaliyet ve kazancının hile ve kandırma olduğunu ve artık bunu sürdüremeyeceği bir noktaya geldiğini ailesine açıklar.”

    Buradan da anlaşıldığı gibi baba parayı hile yaparak, yani yasal dışı yollarla kazanmış. Yasaya sadık olan biri (oğul) için tek yol hakkın yerine gelmesi oluyor. Paranın geri tahsis edilmesi nedeniylen hak yerine gelmiş oluyor. Hak yerine buluyor ama kendisi ailesinden oluyor. Hak mi daha önemli, yoksa aile mi? Bazen hak yolu doğru olmayabiliyor da.

  4. says:

    Yasaya uyulsa da hile yapılabilir 🙂 Yasalar geriden geldiği için.
    Burada dürüstlükten ve sorumlu birey olmaktan bahsetmeye çalışmıştım. Yani içindeki yasanın geçerli olduğu bir durum. Buhileden zarar gören milyonllarca insan, intihar eden, hastalanan, evi bucağı yıkılanları da düşünüyor olabilir tabi 🙂

  5. Turan says:

    Evleri yikilanlari düşünüyor ama kendi evinin de yıkılacağını algilayamiyor. Algılamış olsaydi babasını ele verirmiydi acaba?

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir