Ağız Kulak İlişkisi

İnsanın ağzından çıkanı kulağı duymuyor çoğu kez. Bunun tez önlemini alın arkadaşlar. Kolay çok kolay 🙂

  • Elvan E: Bazen duymamanın dayanılmaz hafifliğine ihtiyaç duyar insan 🙂
  • SbelA: yalancı bi hafiflik! Garanti veririm 🙂
  • ElvanE: Mesele kontrol ve şuurda bence..:) yerinde ,dozunda ve zamanında hoş bir katalizör olarak iş görebilir.
  • SibelA: ben istediğini söyleme demiyorum ki! Aman içte kalmasın, hele şu zamanda 🙂 Sadece kulağın duysun diyorum (kendime diyorum, sizleri bilemem tabi). Ve harikasın Elvan kardeş.

Ohhh alahım şükürler olsun, yalnızca yazıyı değil alt-yazıyı okuyanlar var. Darısı erkeklerin başına (okuyabilenleri tenzih ederek)

ElvanE: Halbuki”hayat” altyazı okuma sanatıdır..

SibelA: ahhh evet ama genelde kadınların çoğu bunu yapabildiği için, bu özelliklerii onların kabiliyeti değil de “mantıksızlığı” gibi sunulmuştur, ikibin yıllık erkek egemen dünyada 🙂 Yineliyorum gerçekten burada erkekleri yargılamak için değil, egemenlerin düştüğü yanılgıyı vurgulamaya çalışıyorum

  • Elvan E: Kadınla erkek birbirini i dengelemek için yaradılmışsa,varsın terazinin bir kefesi kadınlarda ağır bassın..Formula yarışlarında da harita hep Co-Pilotta olur 🙂
  • Ajna Su hem söyle hem duy..yayınlıyosun yayınladığını bil hahaha hangi FM iz….hahahhahaa harika

SibelA: O halde bu önemli sohbete erkekleri de davet edelim, onlar ne düşünüyor?

AydınS: belki ürkerek okuyorlardır kadınların yazdığını 🙂 malum her alt metni okumada kadınlar kadar mahir olamıyoruz 🙂

SibelA: Sevgili Aydın, tanıdığım kadarıyla sen alt yazı okuyabiliyorsun. Peki hep okur muydun yoksa bu özelliği zaman içinde mi kazandın?

  • Ajna Su alt yazı okuyabilen nadir erkekler güçlü görünümlerinin altında çok nahif olabiliyorlar, onlara da mantıksız denebiliyor.
  • Aydın S sanırım ilk kitap/yazı okumaya başladığım zamanlardan beri, bir tür yoğun okuma/hissetme hali ile okumak hoşuma gider, ve evet belki ilk okumaya başladığım zamandan beri olabilir, eğer dediğiniz yeteneğim gerçekten varsa 🙂 ama bu tabii, her şeyi her zaman okuyamama, dinleyememe, vaktini bekleme gibi bir durum yaratıyor, oğlumun yazdığı metinleri bile bekletip, çok sonra okuduğum olmuştu, aynen bir arkadaşımın metinlerini de şu anda bekletip, okuma zamanının gelmesini beklemem gibi..

SibelA: Ben küçükken, babamın kocaman makaralı bir teybi vardı, çoğu kez onunla ingilizce öğrenme oyunları oynardık; fakat onu başka işler için de kullanıyordu sanırım. Örneğin biri trajikomiktir: Annem bi köy okulunda müdürlük yaparken, derslere geç gelen (ve köyde bazı dedikodulara sebep olan yaşamları sebebiyle) genç öğretmenlerle ilgili anlaşmazlık yaşadığında, ona bu teybi verdi ve okulda onlarla konuşurken bunu hep kayda almasını istedi. Annem meseleleri böyle germek istemediği için karşı çıktı. Ama babama karşı çıkılamadığı için (dediği dedik,sabit bi adam), sonunda bunu yapmak zorunda kaldı. Ve ne oldu dersiniz? Bu genç öğretmenler aralarında birleşerek annemin Atatürk düşmanı olduğu gerekçesiyle resmi şikayette bulundular ( O zamanlar en feci suç buydu!). Soruşturmalar senelerce sürdü annem teybi kullanma konusundaki isteksizliğinde haklı çıkmıştı . Çünkü suçlama komikti,  o bilim dinine inanan genç bi cumhuriyet öğretmeniydi! Bu tür bir suçlama dışında başka her bi suçlama daha akla yatkın gelebilirdi! Hahahahahaha… Babam ise yaptığı işin (teyple gezme) ne kadar doğru olduğunun kanıtı saydı bu tuhaf ötesi olayı.; çünkü sanırım babam insanların ağzından çıkanı kulağının duymadığını ve sürekli işlerine geldiği şekilde kendilerini kendi yalanlarına ikna ettiklerini düşünüyor ya da hissediyordu. Bu benim şu anki çıkarımım, aslında babam belki sadece (annemin savunduğu gibi) şüphe hastalığına yakalanmıştı!

  • Ajna Su alt yazı okumanın -alttaki asıl anlamı algılamanın-başlangıçta çoğunlukla acı vermesinin altından kalktıktan sonra gelen berraklık için buna muazzam değdiğini düşünüyorum . Öyküler ve etkileri değişik olsa da ,nihai olarak edinilen -edinilme ihtimali yüksek olan berraklığa da mantık egemen çıkarımlarla varılamayacağı anlayşılıyla yaşamanın tadı da caba-bonus:))
  • Aydın S: e onun için şiirler mantıksız şeylerdir 🙂 şiir, mantık-dışı algılamanın en önemli araçlarından zannımca 🙂
  • Sibel A: Beğen’e tıkla yetmez size dostlar: Mükemmelsiniz
  • ME:  Ağzına vurmalı ağzından çıkanı kulağı duymadığı zaman..
  • Sibel A: zorba bi yöntem gibi geldi bana
  • Ajna Su çay demlerken kulağıma sibel kozmik yapıştırıcı diye bir fısıltı geldi:)) başlatan,bir araya getiren,buluşturan,kışkırtan,ortaya çıkartan……….
  • Sibel Atasoy Anjacım, canımın içi, auram öğretmenim ve aura fotoğrafımı çeken makina da aynenşusöylediğin tanımları yapmışlardı 🙂 Artık bu durumu onların kanıtı mı yoksa senin doğrulaman mı sayayım bilmiyorum 🙂
  • Murat E: ee az birşeycik öyle ama bazen gerekmiyor mu ?

  • Sibel Atasoy Eğer sorumluluğu size verilmiş biriyse (Örneğin 18 yaşına kadar çocuğunuz) ona bir kez söylersiniz (iki kere söylemek bile zorbalıktır bana göre)
  • Murat E: ne yapmalı bu durumda sibel ?
  • Sibel Atasoy Babamın teyp buluşunu(Yukarıda anlattım), başkalarına değil kendine uygulamalı Murat

    Ajna Su benim söylediklerim mantıksızca ..sadece geldi:))) bu yazışmanın ana fikrininin -yan ürünü olarak-teyidi olsa gerek:)))

    Sibel Atasoy İki önceki hayatımda mimar bi arkadaşım vardı, her nedense beni göz hapsine almıştı ve bi gün şöyle dedi: “Sibel, sen sürekli kendine challenge halindesin.” :))) O zamana kadar hiç böyle bi fikrim yoktu fakat doğru söylemekte olduğunu anında anladım. (kocası İngilizdi ve Türkiyeye yeni dönmeştü o aralar)

  • Hanife A dün bir televizyon programında bir kadın, “erkeklere acıyorum, kadınları mutlu edebilme adına nelere katlanıyorlar” dedi..programa katılan bütün erkekler, “sen kim oluyorsun da bize acıyorsun” deyip saldırıya geçtiler.bırakın alt yazı okumayı, bazen düz okumayı bile beceremiyoruz galiba:) ağzımızdan çıkanı kulağımızın duyması kontrollü konuşalım sonucuna götürmüyor beni..anladığım şu..ağzımdan ne çıkarsa, kulağım duy-a-masa bile, başka her bi yerim duyacak ve gerekeni yapacaktır.sonra ya ne oldu da bu oldu diye sızlanmak yok:)
  • Murat E: bazen zorbalık gerekiyor bence..
  • Sibel Atasoy son dediklerine katılıyorum Hanifciğim. Ancak O TV programında olanları şu an bilmeden yorumda bulunamam. “Acımak” kelimesi arkasında öyle çok kuyruk barındıran bi kelime ki (hiç sevmediklerimden biri kelime olarak, diğer bi kaç tanesi de fedakarlık, iyilik vs) belki de ordaki erkekler alt yazı okuyabilenlerdendi? bilemiyorum.
  • Hanife A alt yazısı düşündüğümüz anlamı içeriyordu sibelciğim.ama belki de sorun şuydu: yanlış anlaşılabilecek kelimeler yerine başkaları seçilip ifade edilebilirdi.oradaki kitle için belki de en uygun olani buydu..alt yazıdan çıkıp şuraya geliyor benim anlatacağım.ne söylediğin değil nasıl anlaşıldığı önemli..o zaman samimi bişekilde bişeyler söylemek istiyorsak, anlaşılabilirliği en fazla olacak formda aktarmalıyız galiba.
  • Ajna Su: acaba erkeklere acıyorum diyen kadın,hayatında erkeksi yönü çok kuvvetli çok çalışmış ve işinde çok başarılı olmaya çalışarak mutlu olmaya çalışmış bir kadın mı? İçinde ki kadını bu şekilde mutlu etmeye çalışmş..şimdi de bu söylemiyle ke…ndine acıyor.Ve bunun projeksiyonunu yapıyor…Ama bunu bilincinde kabul etmediği için -karşındaki erkekler -kendi içindeki erkek- sen kim oluyorsun-diyor. :))) çok mu psikolocik oldu:))))))) bu yönden bakınca karşısındakiler-bilmeden de olsa- alt-yazıyı okumuş olabilire varmak mümkün:))
  • Hanife A mümkünatlar evreninde yaşıyoruz sevgili ajna, söylediğin de mümkün elbette:) ama tv ekranından bana akan kadının bu konuda son derece objektif olduğuydu.yanılmış olabilirim elbette.en azından bu vesileyle durum üzerinde mütaala yaptık:)
  • SibelA: Teşekkürler, mükemmeliz, şahaneyiz. Şimdilik b ihtiyaç molası verelim 🙂
  • Ajna Su evet güzel bir mütalaa ve yayın oldu..sibel başta-ne de olsa kozmik yapıştırcı:))- hepimize- teşekkürler
  • Serap Kaya duymadığı zamanların da olması hiç fena değil bence….:))
  • Hanife A: ama jüri duyuyor sevgili serap:)
  • Ajna Su Evet duymadığın zamanlar olabilir..Kuytuda saklanırlar o sırada …Sabırla..kaybolmadan…ne zaman nasıl ne şekilde ortaya çıkarlar işte o zaman bilinemez. Bu arada sibel mola demiş elektrikler kesildi aynı zamanda :)))))))) sibelcim o rezonansı ben de hissediyorum.


Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir