Yaşayan’ın Anıları-ilk iki bölüm

Günaydınnn frekanslarrr… Biraz uykucu mu oldum ne! İlginçtir geçenlerde benim için hazırlanmış MAYA analizimde tam da son sayfalarda (20 sayfa filan vardı) doğum günümün 20 Aralık olduğu yazıyordu ve ben o günün tarihine baktım 20 aralaktı! İnanılmaz şakacı bi evren bu. Üstelik bu analiz bana geleli en az üç hafta olmuştu fakat bi türlü çıkarıp okuma fırsatı /dayanılmaz arzusu duymamıştım. Ve işte tam da 20 aralık ta okumuşum. Her neyse şuna seviniyorum böylece artık yılda iki yaşımdan birden çıkabileceğim, 19 mayıslarda ve 20 Aralıklarda…. Oh ohhh bi kaç seneye kalmaz gennçççç bi kadın olup çıkarım… Hahahahahahah

**

Bakın ben bu konuda şaka yapmıyordum,yeni doğum tarihim 20 Aralık 2011 miş. Yani şu anda iki günlük bi bebişim. Bıngıldağım filan her bişeyim açık. Hepiniz de benim ebeveynlerimsiniz. Önünüzde maksimum 6 yılınız var! Beni tam da hayal ettiğiniz gibi bi dünya vatandaşı olarak yetiştirebilir misiniz?

Allah hepinizden razı olsun. Ben razıyım zira. Bak daha dün süt konusunu gündeme getirmemiş miydim (bilmeden), gerçekten de bi bebeğim ben, bi yay kızı… Hadi tüm hünerinizi kullanın. Buraya gelmek (doğmak) için bi sürü tehlikeyi, riski göze almış durumdayım. Risk yoksa kazanç da yok derler yıldızlar aleminde:)

Bu arada annişlerimden biri numerolojime bakmış; dokuzmuş. Bişeyden dokuz değil sadece dokuz. Bu ne anlama geliyo?

Bana bi isim düşündünüz müydü? Bu resmen bi reborn olayı oldu. Üstelik unutma perdesi de yok! Önceki hayatlarımı da hatırlıyorum (en azından önemli hususları)

**

İnsanın kendisini (sessizce ve gizliden) izlemesi çok tuhaf bi şey, bazen şaşırtır, ölesiye üzebilir ama çokça kahkahalara boğar!
Bu sebeple yıllardır benden fikir soranlara arada kendileri hakkında bi tarafa küçük notlar almalarını ve yanına tarih atmalarını söylerim. Onlar zamanı gelince insanı tekrar çağırır! Öyle bi hayrete düşersiniz ki birden beş hatta on yaş birden çıkıverirsiniz kendinizden.

**

Kendinizi mahir bi dedektif gibi izleyin. Katili yakalayacaksınız, emin olun, garantilidir bu yöntem.

**

Ayyy çok ciddisiniiizzziz :((( Ay ben uyuyum bari… Az oynamak isteyen olursa beni nazikçe uyandırsın.

**

Allah kimseyi mükemmelliyetçi bi anneye düşürmesin, hele bi de tek mükemmeli kendisinin bildiğinden emin olanlardan muhafaza etsin.

Benim nasıl bi bileşim olduğumu hiç merak etmeyen, benden bi an bile çekinmeyen annişlerim rica ediyorum benden uzak durun.

Tıkış tepiş zihninize dolmuş doğruları bana dayatmak için, beni bi hiçmişim gibi yoğurmak isteyenleriniz benden uzak durun.

Beni korkutuyorsunuz. Huzursuz ediyorsunuz

**

Annişler, beni sevdiğinizi sanıyorsunuz ama neden bunu hiç hissedemiyorum?

Beni korumanıza ihtiyacım var, öldürmenize değil.

Saygı duyulmaya, misafir gibi ağırlanmaya ihtiyacım var, oysa sen sana kul olarak geldiğimi sanıyo gibisiniz. Böyle düşünmediğini biliyorum ama davranışlarınız bunu hissettiriyor bana.

Sevgili annişlerim, her ağladığımda acıktım ya da altımı kirlettim sanıyorsunuz. Ben sadece üst ve alt deliklerden ibaret değilim. Beni keşfetmenize, onurlandırmanıza ihtiyacım var.

Hele hele birbirinden sıkılıp ne yapacağını bilemeyen bi anniş-babişin evliliğini korumak için hiç gelmedim bu dünyaya. Ne için geldiğimi de bilmiyorum aslında. Şaşkınım, gerçekten şaşkınım.

**

Sevgili annişler, babişler, üzerime bi ısı vurdu, gözlerimi açamayacak kadar parlak bi ışık da cabası ama bu bana hoşnutluk verdi, sanki sırf bunu hissetmek için burdayım zaten.  Bi sürü titreşim ve ısı farklarıyla çevriliyim. Bazıları çok hoş geliyor bazıları huzursuz ediyor.
Biliyorum bu titreşimlerin hepsine bi isim vermişsiniz ve bana bunları öğretecekmişsiniz. Çok kesin ayrımlarınız olduğunu da duymuştum. Ah keşke benim hissedebildiğim zenginlikleri size açıklayabileceğim bi ifade yolum olabilseydi. Fakat yok sadece gülümseyebiliyorum ve ağlayabiliyorum ve bu ifadelerimden bi şey anlayabildiğinizi sanmıyorum.

Kendimi ifade edebilmek için araçlara ihtiyacım var, fakat bu araçların yetersiz kalabileceğine dair şüphelerim de var. Henüz altı günlük olsam da sizden çok daha yüksek hissetme kabiliyetim olduğunu fark ettim.
-adı konmamış bebiş-

ŞÖ: adın ” Yaşayan” olsun, nerede olursan ol- nasıl olursan ol, hangiyle- neyle-niçinle-nasılla-kim olarak varlığının her biçiminde adın “Yaşayan” olsun!

bebiş: vaavvv yani ıngaaaa…

**

Ahh sevgili anniş ve babişlerimmm… Fırsat verirseniz sizleri daha çok şaşırtabileceğimi sanıyorum. Bi sürü sürprizlerle donattı genlerinizin kazayla birleşip bende varoluşları.

**

Denizin suyu çekildi ve tünelin ucu göründü. Hayat böyle başladı. (Yaşayan)

Sevgili anniş ve babişlerimm… Henüz altı günlüğüm fakat hissedebiliyor, anılarımı yazmaya devam ediyorum. Sizler ister bilerek isterse farkında olmadan bi çocuğa ev sahipliği yaptığınızda o bir KAZAdır. Çünkü ben her ikinizin kazaen bi kombinasyonuyum. Hatta sadece ikinizin değil yıldız tozlarından beri tüm şeylerin bi kombinasyonu, bunun farkında mısınız?

Eğer bunu hatırlayabildiyseniz, sizin beni öğrenmeye, tanımaya ihtiyacınız var.

Benim bi ağacın incecik ve taptaze bi sürgünü olduğumu görebiliyorsanız, o ağacın tümünün bilgisine sahip olduğumu da hatırlayın lütfen. O kadar güçlüsünüz ki, bana her istediğinizi yapabiliyorsunuz ve buna gık çıkaramıyorum. Söylediğiniz, öğrettiğiniz her şey bana tanrı kelamıdır. Üzerimde ne büyük etkiniz olduğunu tahmin edemezsiniz. Canımı bile acıtsanız sizi taklit etmekten kendimi alamam.

Gerçekten caydırıcı bi baskı altındayım. İçimdeki bi şey buna büyük bir tepki veriyor fakat bunun ne olduğunu anlayamıyorum.

Hangi sebeple evinize konuk olduğumu bilmiyorsunuz, bilmenize de imkan yok. O halde neden bu serüvene cehaletinizi itiraf etmekle başlamıyorsunuz?

Bazılarınız doğdum diye bayram ediyorsunuz bazılarınız üzüntüden kahroluyorsunuz, biliyorum. Hepinizin hayati sorunlarınız var, üstelik bunu tünelin ucunu görmeden aylarca önceden beri biliyorum. Her duygunuzu, her düşüncenizi hissettim. Özellikle annişlerim, ah evet sizlerin her endişesi, her ağrısı, her sevinci benimdi sular çekilmeden önce. Siz beni taş mı sanıyorsunuz? Yoksa yeni oyuncağınız mı? Veya ona buna caka satacağınız, soyadınızı ve gerçekleştiremediğiniz hayallerinizi geleceğe taşıyacak biri mi? Orduya bi er daha mı alındı yani?

Gerçekten sevildiğimi hissedemiyorum, galiba bu konuda kavrayışımız farklı. Beni kendiniz yapma isteğine sevgi mi diyorsunuz diye kuşkulanmaya başladım. Umarım yanılıyorumdur. Henüz altı gündür bu dünyadayım. Size muhtacım. Eğer bu kuşkumda haklıysam zavallılar kervanına katılmışım demektir.

Oysa ben, Yaşayan; onların aklından geçenlerim, yüreklerindeki atış, karınlarındaki burulmayım.

-devam ediyor-

1 Yorum

  1. […] Yaşayan’ın Anıları-ilk iki bölüm […]

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir